Lütfen bu yazıyı okuduktan sonra unutun ve birkaç yıl hatırlamayın. Zamanı geldiğinde zaten ben sizlere hatırlatırım.

Bu yazıyı okuduktan sonra herhangi bir yerde karşılaştığımızda gerek bana, gerekse de devlet ricaline, “Af var mı?” diye sormayın.

Siyasetçiler zamansız ve gündemsiz böyle bir sorudan haklı olarak rahatsız olacaklardır.

Sözün kısası, gündemde af maf yok...

Yakın zamanda da olmayacak...

Ben de zaten bugünden söz etmeyeceğim.

En geç 2015 yılı Türkiyesi''ni anlatacağım.

Üstelik yazacağım konu hükümetin gündeminde olmadığı gibi, henüz zihinlerden geçen böyle bir düşünce de yok.

Öyleyse genel af konusu nereden çıktı diyebilirsiniz.

Gerekçelerini aşağıda da izah edeceğim gibi, uygun koşullar oluştuğunda bu durum, toplumsal bir talepten kaynaklanacak.

Türkiye gündeminin şu an sakin olduğuna bakmayın...

Herşey normal seyrinde cereyan ederse Türkiye gelecek yıl çok hızlı bir şekilde üst üste seçim takvimine girecek.

Üstelik araya yeni Anayasa referandumunun sıkıştırılması da ihtimal dahilinde.

Önce kıran kırana rekabetin olacağı yerel seçimlerin ayak sesleri duyulacak.

Ardından, Anayasa Mahkemesi önümüzdeki günlerde ''mevcut cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıldır'' demezse, ülke 2014 yılında halk oyu ile yeni cumhurbaşkanını seçecek. Mahkeme cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır deyiverirse, zaten herşey allak bullak olacak. Takvimler de, piyasa ve siyasi ortam da birbirine karışacak.

2015 yılında da genel seçimler var.

Eğer Başbakan Erdoğan 2014''te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde Çankaya''ya çıkarsa, AK Parti''yi 2015 yılındaki genel seçimlere farklı bir başbakan götürecek. Hatta Başbakan Erdoğan''ın 2014''te Çankaya''ya çıkmasının ardından 2015 yılı genel seçimlerine kadar AK Parti''nin genel başkanı ile hükümetin başbakanı farklı isimler de olabilir. Seçimin ardından ülkenin başbakanı ile AK Parti''nin genel başkanı yeniden aynı isim olur.

2015 yılında yapılacak seçimleri AK Parti''nin alacağını da nereden çıkardınız ki diyebilirsiniz?

AK Parti 2015 seçimlerine bugünkü oy oranına göre 15 puan yıpranmış olarak girse bile, seçimden yine de birinci parti çıkar. Kaldı ki tek başına iktidar olamasa bile, olası koalisyon hükümetinin büyük ortağı olması kesin gibidir. Üstelik henüz ufukta AK Parti''yi sandıkta zorlayacak yeni bir merkez sağ oluşum görünmüyor. İktidardaki bir sağ partinin oylarını bölecek alternatif bir sağ parti olmadığı sürece, bir sol partinin bu ülkede iktidara gelmesi hayaldir.

Türkiye şu an çok gergin. Dünkü Türkiye''nin pozisyon kaybına uğramış önemli aktörleri ile yeni Türkiye''nin mevzi edinmeye çalışan aktörleri arasında gerilim var.

Üstelik bu sosyal gruplara da sirayet ediyor. Dünkü Türkiye''den nemalanan sosyal kesimlerle, giderek daha talepkar hale gelen ve merkeze akmaya çalışan yeni toplumsal kesimler arasında sürtüşmeler var.

Bu böyle gitmez.

Taraflar yakında bu sürtüşmeden yorulacaklar...

Şahsen ben, yeni anayasanın hazırlanması ve yeni cumhurbaşkanının seçilmesi ile birlikte Türkiye''nin, tüm toplumsal kesimleri ile birlikte ülkenin geleceği adına yeni bir sayfa açma ve kendi içinde barışık bir toplum oluşturma düşüncesi içine gireceğini tahmin ediyorum... Olası bir genel affı da bu kapsamda görüyorum.

O tarihe kadar Silivri''de sürmekte olan davalar başta olmak üzere, kamuoyu gündemini meşgul eden KCK davaları ve benzer pek çok davada yargı kararını büyük ölçüde vermiş olacaktır. Üstelik sürmekte olan davalarda kamuoyunda ses getirecek yeni isimlerin de tutuklanması ve ardından mahkumiyeti söz konusu olursa, gerek af konusundaki toplumsal beklentiler, gerekse de uluslararası kamuoyunun konuya dikkati daha da artacaktır.

Kaldı ki, olası bir af beklentisinin gerek yargıçlar karar verirken ciddi psikolojik baskı altında kalmaması, gerekse de davaların ucu her kime kadar uzanacaksa oraya kadar uzanmasına katkı yapması açısından dolaylı etkisi de olacaktır.

Çıkacak genel afta ''cezalarda belli oranda indirim'' öngörüleceği için cezaevleri hemen boşalmayacak, süresi dolanlar zaman içinde tahliye edilecektir. Af tüm mahkumları kapsayacağı için, tüm sosyal kesimlerin beklentileri de belli ölçüde giderilmiş olacaktır. Tahliyesi kamuoyunda tepki görmesi muhtemel isimlerin durumunun zamana yayılması da genel af kararının çıkmasını kolaylaştıracaktır.

Türkiye''nin 2015 yılına düne ait hesaplardan büyük ölçüde arınmış, kendi içinde toplumsal barışı büyük ölçüde gerçekleştirmiş ve ülke 2023''e doğru hızla yol alırken ayakbağı olan birçok prangadan kurtulmuş ve yükünü atmış olarak girecektir.

Şimdi gündemde olmayan affın 2015 yılına doğru tüm toplum kesimleri tarafından beklenti haline getirildiğini göreceksiniz.

Ama şimdilik yazdıklarımı unutunuz. Af maf yok...

(Günü gelince, ''demişti'' dersiniz.)