Televizyonların yaz dönemi uygulamasının başlamasıyla bütün bir kış boyunca evlere davetsiz konuk olan Turnike ve Çarkıfelek ekrandan çekildi.
İzleyici bir dönem boyunca Mehmet Ali''nin düzeysiz ve müstehcen, espri bile denemeyecek sulu şakalarını, Güner Ümit''in rating sıralamasında Çarkıfelek''i sollamak için yaşına yakışmayacak bir üslupla akla hayale gelmedik komedi varyetelerini, pek samimi davranışlarla "kız"larıyla gerçekleştirdiği showlarını izledi. Evlerin oturma odaları "Ne olur yardım edin Mehmet Ali Bey!" nidalarıyla çınladı bir kış boyu...
Özellikle çocukların ekran karşısında bulunduğu saatlerde, zihin ve beyin sektesine uğrayan insanların -kendilerinin bile farkında olmadığı- sessiz feryadını kimseler duymadı... RTÜK bile...
Ve sonunda oldu... Yarışmalar ekrandan çekildi. Ancak sivil inisiyatifini kullanması gereken toplumun baskısıyla değil, yaz tatiline girdikleri için yani, kendileri istediği için ara verdiler programa. Toplumun kendisine sunulanı terddütsüz ve sorgusuz sualsiz kabullendiği ortadayken, Çarkıfelek ve Turnike''nin eylülde tekrar yayına girme ihtimali çok yüksek. Bekleyelim, görelim!
Pazar günü Anadolu ve Fen Liseleri sınavı vardı. Son yıllarda irtica sembolü sayılmaya başlanan başörtülü öğrenciler "tabii ki" sınava alınmadı. Üzülen, kahrolan öğrencilerin dramını yansıtan bu görüntüler hafızalara kazınırken, bir başka görüntü kapladı ekranı. Efsanevi Metallica Grubu Türkiye''ye gelmişti ve Ahmet San organizasyonuyla bir konser düzenlenmişti. Konserde çılgınca eğlenen metalcilerin görüntüleri ise Türkiye''nin tezatını açık seçik ortaya seriyordu. Tıpkı kentli-köylü, zengin-yoksul, entelektüel-cahil, dindar-laik, militarist-antimilitarist tezatlarında olduğu gibi...
TRT Kurumu gelen baskılara dayanma cesaretini bulamadı ve geri adım attı. "Ekrandan çekilmesin" diye kıyametler koparılan Akşama Doğru''yu eylül ayından itibaren izlemek mümkün olacak. Eşi dostu taltif programı Akşama Doğru''nun geri döneceğini duyan Seynan Levent''in eşleri, dostları çok sevinmişlerdir. Gözleri aydın!..
Sütaş''ın bir reklamı arz-ı endam ediyor ekranlarda. Reklam bu ya, iki inek konuşuyor. Biri "Biz neden ayran içmiyoruz?" diye soruyor. Diğeri de "Çünkü biz ineğiz" yanıtını veriyor. Bu reklama göre Aristo mantığı kurallarınca; ayran içmeyen "inek" sınıfına giriyor. Dahi reklamcılarımız sonunda, ayran içmeyenleri de inek yaptılar ya, pes doğrusu!..
