Sanırım birilerinin yedeğinde bir tür niyettartar, vicdanölçer, imantanımlar bir manivela var ve bazen hiçbir sözünüz o değirmenin deliğine düşmeden "okunamıyor". Türkiye cenahlararası harp müsabakasındasınız sanki ve cümleleriniz zapt-u rabt psikolojisi el kitabındaki karşılığı olmadan asla "tanınamıyor".
İdeolojik kalıp kayalarına vura vura, laikliğin 10 emri testlerine tabi tutula tutula dolaşıma giren kelimeler, gün geliyor söze/size kifayet etmiyor, havlu atıyor, pes diyor ve de illallah ediyor.
Geçtiğimiz hafta, "Ramazan''da oruç tutmayanların taciz edildiği haberlerine bol bol rastlayacağız yine" mealine gelen cümlelerle girdiğim ve çok başka bir konunun analizine kaydırdığım yazımın o ilk birkaç cümlesi, birilerini çok kızdırmış.
Oysa sözümde sabitim: Ramazan ayında medyanın neredeyse tamamında başgösteren ''kapanma'' yönelimi, dini eserler hediye etme, ramazan sayfaları hazırlama, başköşeleri medyatik hocalara açma tavrı bir sır değil. Aynı medyada, çoğu münferit olan ''oruç tutmadığı için taciz edilen vatandaş'' haberlerinin ise büyütülerek ve detaylandırılarak verildiği de somut bir gerçek.
Medyada köpürtülen her konunun mukadderatı, gerçekliğin üstünü örtecek derecede büyümek, maksadını ve çerçevesini aşmak ve sonuçta imlenen kişi ya da kişiler üzerinden, o eylemi kitlelere maletmektir. Dolayısıyla bu tür haberlerin yaygın ve abartılı sunumu mütedeyyin camiayı topyekun "oruç tutmayan vatandaşların tacizcileri" kapsamına alabilir, birkaç kendini bilmezin oruç tutmayanlara karşı sergilediği aşırılıklar, memleketin en büyük kesiminin "ülkeye irtica getirmek isteyen şeriatçılar" diye tarif edilmesine sebebiyet verebilir. En azından böyle bir imaj verebilir. Bildiğiniz üzere şu mübarek Ramazan ayında bile susuzluk hiçbirşeydir, oysa imaj her şey.
İşte hem vatandaşın dini pratiklerine saygı duyuyor görüntüsü vermek, hem de aynı dini icraatları bu tür haberlerin gerçek dine ve samimi dindara zarar verdiğini bile bile abartmak birbirini tekzip ediyor ve kötü olan da bu.
Hem; ''namaz'' ibadetini bile ''öğrenciler çatıda namaz kıldı'' diye vererek illegal ilan edenlerin, sulu sepken soruları, sulu sepken hocalara cevaplattırarak Ramazan yayını yaptığını söyleyenlerle aynı kişiler olmasına karşı, bir şerh hakkı olmasın mı kimsenin?
"Medya dindar kesimin itikat ve pratiklerine saygı duyuyormuş gibi yapıyor ama duymuyor" şerhini düşmek neden, "oruç tutmayanlara saygısızlık" anlamına gelsin ki...
Şahsi kanaatim; oruç ibadetinin "numarası", gönüllülük esası. Çünkü meşakkatli. En hoş lezzetlerin en büyük meşakkatlerden sadır olduğu düsturu uyarınca da, ibadetler içinde en "tatlı" olanlarından birisi. Dolayısıyla "zor" olmaz, zor olduğunda çünkü, onun adı Oruç olmaz.
Açlıkla, susuzlukla, halsizlikle, yorgunlukla terbiye edilen, terbiye edildikçe temizlenen, temizlendikçe hafifleyen, hafifledikçe yükselen ruh ve candan, nefis terbiyesinden sözediyoruz çünkü. Oruç ibadeti, yılın geri kalan 11 ayında kendine "dünyanın en iyi insanıyım, en temiziyim, en süper Müslümanıyım" diyebilecek fıtri meyillere sahip olan ve bu üstünlük duygusuyla başkalarını tekdir ve te''dip etme, hizaya getirme hakkını kendinde görebilen Müslüman''ın kibrine ve enaniyetine "hooop" deme zamanıdır çünkü. Oruç, dervişane bir şeydir.
Bu atmosferin içinde ve idrakinde olan bir dindar, bırakın oruç tutmayanları tartaklamayı, gözleri perde perde açılıp, kendini ve önünü görmesini engelleyen nefsin sis tabakası günbegün kalktıkça; suyu çekilen göllerin dibindekiler gibi ortaya çıkan günahlarına, kusurlarına, hatalarına yanmayı, bağışlanma dilemeyi düşünebilir en fazla. Ramazan savaş arenası değil yani, bir sulh mahfilidir. İnsanın kendisine, bedenine ve dünyaya ilan ettiği ateşkestir.
Niyeti sahih ve samimidir yani Ramazan''ın: Yetimi, yoksulu, yardıma muhtaç olanı doyurmak ve gözetmekle mükellef olan müminlerin, bu mecburiyetin idrakinde olan, bu idrakin esenliğiyle kalbi müsterih olan, bu istirahat ve iyilik halini elim sende oyununa bile gerek kalmadan bakışarak birbirine aktaran veliler haline dönüştürmektir. Müşterek bir atmosfer, manalı bir bilme zamanı tesis etmektir.
Aksini iddia edenler çıkabilir ama oruç, oruç tutmayanları dövmek için değil, insan olmaya dair, halden anlamaya dair umudu çoğaltmak içindir.
Uhrevi bir depresyonun ateşini yakmaya çalışanlara inat, bence Ramazan herkese iyi geliyor. İyi ki geliyor.
