|
Aşkın uzlaşmaz çatışkısı
Aşk, insanın varlık tarzının (ontik yapısının) eğilimidir.

İnsanın varlık tarzı güzel bulduğu şeyle buluşma, dahası onunla özdeşleşme eğilimindedir.

Buluşma vaki olmadıkça, buluşma eğilimi çoğalır.

Ve... Sevilenle buluşma iştiyakı başlar...

İşte, sevenle sevilen arasındaki bu buluşma iştiyakına aşk diyoruz.

Ne var ki, söz konusu buluşma asla vaki olmaz. O buluşmanın nihai noktası kabe kavseyn (iki yay aralığı mesafe)dedir. Daha ötesi yoktur. Daha ötesinde, yani buluşmanın örtüşme halinde helake varılır...


Tekraren: insanın varlık tarzı güzel bulduğu şeyle buluşmak ister. Ona güzel gelen şey nedir? Karşı cinse olan eğilim, çiçek, böcek, para, servet, şöhret, akla gelen her şey... Varlık tarzının eğilim duyduğu şey her ne ise o... karşı cinsten güzel saydığı herkes...

İnsanın bu eğilimine dinsel jargonda ortak koşma (şirk) diyoruz...

İnsanın varlık tarzı şirk koşmaya eğilimlidir. Oysa sevilen (maşuk) kendine ortak koşulmasını men etmek ister.

Sevilen (maşuk), aşığa, beni ve yalnız beni seveceksin, der... İşte, tam da bu noktada aşığın sınavı başlar. Şöyle ki:

Olayı, beşer sferinden ilahi düzleme taşıdığımızda, yani aşk (muhabbet) olayını insanla tanrı arasındaki ilişkiye getirdiğimizde, Tanrı, kuluna aynı buyruğu yöneltir: “BENİ ve yalnız beni, BEN OLANI seveceksin!” der. Kendine ortak koşulmasına asla rıza göstermez. Rızasına muhalif hareket edeni cezalandırır. Hem de en ağır cezayla, ateşle...

Uzlaşmaz çatışkının yeri de, insanın ortak koşmaya eğilimli yaratılmasıyla, insanın bu eğilimiyle başa çıkma mecburiyeti arasında başlar.

İnsan ortak koşmaya eğilimli yaratılmamış olaydı, zaten ortak koşmadan men edilmesinin nedeni bulunmazdı ve sınav anlamsıza dönüşürdü.

İmdi, insanın ortak koşmaya eğilimi onun varlık tarzıyla ilgiliyken, onu ortak koşmadan men eden buyruk etik alanla ilgilidir. Etiğin yasal müeyyide ile buluşturulması durumu ise hukuktur...

Aşk olayını dar anlamda insanın karşı cinse eğilimi durumuyla sınırlarsak manzara şöyle görünür: her insan teki, birden fazla karşı cinse eğilim duyabilir. Ancak insanın bu doğal eğilimi başıboş bırakıldığında toplumsal barış darbe yer... İşte, tam da bu nedenle, yasa, kişinin bu eğilimine sınırlama getirir. Karşı cinsle buluşmayı(evliliği) belli sayıyla (örneğin bir, iki, dört gibi) sınırlar.

Aşkın uzlaşmaz çatışkısı dediğimiz husus da bu noktada tezahür eder, ediyor. Onun ontik mahiyeti ile etik özelliği arasındaki vaki çatışkı ya da çatışma...
#Aşk
#ontik yapı
#servet
#şöhret
9 yıl önce
Aşkın uzlaşmaz çatışkısı
Türkiye’de milliyetçiliğin serencâmına dâir notlar
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü