|
Bu millet hep değişimden yana oldu

Bu millet İslam'a intisap etmesinin öncesinde ve sonrasından bu yana hep değişimden yana olmuştur.



Bu değişimle bir yandan kendini yenilemeyi öngörürken, bir yandan da kendisini o millet yapan temel özelliklerini korumuştur. Ama aynı zamanda kendini sürekli özeleştiriye tabi tutmanın yolunu da aramış ve bulmuştur.



Nasıl oluyor da, bir tek kararla değişimin bu farklı veçhelerini etkileyebiliyor?



Örneğin Müslüman olmakla kendini bir yandan:



1.

Köklü bir değişikliğe tabi tutuyor, bir dinden başka bir dine aktarma yapıyor,



2.

Böyle olmakla birlikte kendi özünde içkin hasletlerden vazgeçmiyor: bahadırlık, savaşçılık, gözü peklik, cömertlik, diğerkâmlık, sadakat vb.



3.

Benliğini ayakta tutacak özeleştiri tutumu ona sürekli müşir oluyor...



Bir devletten bir başka devlete doğru kökten değişimleri yaşarken olsun, aynı devlet içinde bir evreden bir başka evreye intikal ederken olsun, o, daima kendi özvarlığında içkin özelliği muhafaza etmiştir. İşte tam da bu nedenle binlerce yıl ayakta kalmanın üstesinden gelmiştir.



Şimdi, içinde yaşadığımız bu son devlette, bu son devletin belli bir evresinde gene bir değişimle karşı karşıya geldi. Hükümet sisteminde bir evreden bir başka evreye geçme (intikal etme) durumuyla karşılaştı. Aslında karşılaştı demek belki de yanlış olur. O, kendini, bu duruma getirdi: köktenci bir değişim evresine...



Kurulu düzenin vesayetçi sisteminden kendi özgür ve bağımsız istemiyle prangalarından boşanıp özerk bir sistemi tercih etme iradesini dermeyan etti.



Doğrudur, kurulu düzenin her uğrakta öngördüğü anayasalar da onun tercihiyle yürürlüğe girdi. Ama 1920'den başlayarak 1924, 1961, 1982 anayasaları ve onların bünyesindeki münferit değişiklikler de bazen onun iradesiyle bazen de ona rağmen meydana getirildi. Ama biliyoruz ki, tüm bu değişiklikler, işbu son noktaya gelmenin adım adım hazırlığı mesabesinde iş görüyordu.



O evrelere, o zorunlu değişikliklere geçit verilmeseydi bu son noktaya ulaşmak imkân dâhilinde olmayacaktı.



Bu defa tümüyle kendi özgür ve bağımsız iradesiyle üzerindeki vesayetçi sistemin prangalarından kurtulmak istediğini söyleyecek. Seçtiği Meclisi ve o Meclisteki vekillerini, atanmış olan bürokratik oligarşiye yedirmeyecek.



Başka bir söyleyişle, ya olacak, ya olacak...



Referandumda önüne böyle bir almaşık alacağının bilincinde olarak bir daha değişimden yana olduğunu gösterecek. Bütün bir İslam âleminin ondan yanlış bir karar sudur etmeyeceğinin beklentisi içinde olduğunu biliyor.


#Anayasa referandumu
#Özeleştiri
#İslamiyet
7 yıl önce
Bu millet hep değişimden yana oldu
Bu başarı hepimizin
Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a
Herkeste bir ‘ben’ var, bir de ‘gerçeklik’…
Yatırım grevi
Gölge oyunu...