CHP’nin ‘Her Berfet’ oyunu

Aşağıdaki satırları 7 Haziran gecesi yazmıştım. Ama şom ağızlılık olmasın diye, koalisyon müzakereleri esnasında yayınlamaktan kaçındım. O günler geride kaldığına göre yazının şimdi yayınlanmasında sakınca kalmadı.

Ekranlara, milletvekili sayısının azaldığını fark etmeden keyifle halay çeken CHP'lilerin görüntüleri yansıyordu.

CHP seçim sonuçlarının kesinleşmesini beklemeden yurt sathında çalıp oynamaya, şenlik düzenlemeye başladı. Oysa seçim sonucunda gülüp oynaması değil, dövünüp ağlaması gerekirdi. Muhalif partiler arasında oransal olarak da, sayısal olarak da eski halini koruyamayan bir o vardı. Öyleyse CHP'liler niçin halay çekip eğleniyordu? Kendi başarısı olmadığına göre, herhalde Ak Parti'nin puan kaybına sevindirik olmuştu.

Akla, Mevlana'nın Mesnevi'sinde anlattığı Her Berfet hikâyesi geliyor. Kıssa şu:

Sofinin biri, bir tekkeye misafir olur. Eşeğini götürüp ahıra bağlar, yemini suyunu kendi eliyle verir. O tekkede bulunan sofiler yoksul kimselerdir. Toplanıp aralarında konuşurlar, misafire ikram etmek gerekiyor, kendileri de aç... Neticede eşeği satmaya karar verirler. Eşeği satıp yiyecek alırlar, mumları yakarlar. “Tekkede bu gece yemek var, sema var!” diye ortalığa bir velvele düşer.

Yemek yenir, sema başlar, sofiler coştukça coşar. Semanın en coşkulu yerinde çalgıcı: “Her berfet/eşek gitti” diye bir nağme tutturur. Dervişler de buna uyarak hep bir ağızdan: “Her berfet!” diye söyleyip oynamaya başlar. Bu nağme eşeğin sahibi olan o sofinin de hoşuna gider. Herkesten daha fazla el çırpıp: “Her berfet, her berfet! Ey puser her berfet!/Ey oğul, eşek gitti!” diye oynamaya başlar.

Gece yarısından sonra sema biter, sofiler birer ikişer dağılıp gider. Sabahleyin o soficik kalkar, eşyalarını toplar, eşeğine yükleyip yola koyulacaktır. Ahıra gidince eşeği yerinde bulamaz. Önce, belki hizmetçi suya götürmüştür, diye düşünür. Bir müddet bekler. Hizmetçi gelince ona eşeğini sorar. Hizmetçi: “Eşek satıldı. Eşeği satıp akşamki ziyafeti tertip ettiler.” Deyince sofi (burada sofi, CHP'dir) kızar:

- Siz kimin malını kime satıyorsunuz, bu ne adaletsizliktir, böyle şey olur mu? Neden bana haber vermedin? Diye çıkışınca, hizmetçi boynunu bükerek:

- Bana kızmayın efendim. Size haber vermek üzere gelince baktım ki, siz herkesten çok 'her berfet/eşek gitti' diye bağırıyorsunuz. O zaman siz biliyorsunuz, haberiniz vardır, diye düşündüm ve söylemekten vazgeçtim, der. Bu cevap karşısında sofiye söyleyecek söz kalmaz. (Mesnevi'de Geçen Bütün Hikâyeler, haz: M. Zeren, Hazen Y. İst. 2000, s. 75).

Eşeği elden giden kimse...

İşin aslını bilmeden “Her berfet” diye başkalarıyla el çırpıp oynasa da...

İşin aslı anlaşıldığında hakikatin şamarını yediğini görür...

Ama iş işten geçmiş olur...

Ona da, ancak “Müstahak!” demek gerekir...

#chp

#7 Haziran

#koalisyon

#Her berfet