Fıtr Bayramı | Rasim Özdenören

Ramazan Bayramı: ıyd-ı fıtr...

Fıtr Bayramı: böyle yaratılmış olmanın şükran günü...

İnsanın fıtratı günah işleme istidadında...

Günah işlemek yaratılanların arasında yalnızca ona özgü...

Bir ayrıcalık: imtiyaz...

Biz, biz insanlar, günah işleme imkânıyla donatılmış olarak bu dünyaya gönderildik...

Ama bu durum, yani günah işleme imkânı onun önünde salt bir almaşık olarak bekliyor...

Bu almaşığın bu yanında veya öbür yanında durmak onun elinde...

Çünkü neticede bu durumun bir almaşık olduğunu söylüyoruz.

Bir işi işleriz veya işlemeyiz...

Elimizi uzatırız veya uzatmaktan alıkoyarız.

Bu bir imkândır, zorunluluk değil...

Eğer zorunluluk durumunda bırakılaydık bundan doğan sonucun vebalini, sorumluluğunu yüklenmek zorunda kalmazdık.

Oysa yapıp etmemizden sorumlu tutuluyoruz.

Çünkü o edimi biz kendi irademizle seçiyoruz.

Kimse bizi zorlamıyor.

Müslüman olarak bize öngörülmüş olan bir Ramazan ayı boyunca oruç tuttuk.

Onu kendi istencimizi kullanarak yerine getirdik.

Kimse bizi zorlamadı.

Kurban Bayramı'nda kurbanımızı kesiyoruz. Kimse bizi zorlamıyor. Olay, bize yalnızca tebliğ edilmiştir. Gereğini yerine getirme bizim istencimize bırakılmıştır. Uyarız ya da uymayız...

İşte istencini olumlu yönde kullanmanın veya onu kullanmanın üstesinden gelmiş olmanın günüdür bu gün: fıtr (veya avam deyişiyle fitre) günü... Onu başarmış olana bedelinin ödendiği ve o başarıyı gösterenin bunun bedelini ödemenin günü...

Böyle yaratılmış olmanın şükrünün eda edildiği gün...

Hem zihinsel olarak, hem vakit olarak onun anlamını idrak edenlerin kutlayacağı gün... Günler...

#Ramazan Bayramı

#Fıtr

#bayram