|
Hainlik her zaman kötü mü?

Gündelik konuşmamızda sık kullanır hale geldiğimiz bir kelime hainlik. Birileri işine gelmeyen bir eylem, bir edim, bir söz işitti mi, basıyor karalamayı: hainler, ihanet içindeler kabilinden...

Birkaç sözlüğe baktım. Maksada uygun olarak şu karşılıkların verildiğini buldum:

Hain: Ar. sf. (ha:in) 1. Hıyanet eden (kimse): 2. Zarar vermekten, üzmekten veya kötülük yapmaktan hoşlanan (kimse) (http://tdkterim.gov.tr/bts/).

İhanet: Bağlı olduğu, savunduğu düşüncelerden vazgeçerek onlara ters düşme (http://www.seslisozluk.net/?word=ihanet).

Hain kelimesi ihanetten geldiğine göre, bu sonuncu bağlamda hain de bağlı olduğu, savunduğu düşüncelerden vazgeçerek onlara ters düşen kimseye denecektir.

Bu tanımların aslında bizim gerçek dünyamızda tuttuğu yeri kafamızda taşıdığımız somut gerçekliklerle bir anlama kavuşturuyoruz.

Hain dediğimiz kimse, genelde "hain"le ortak çıktığımız değerlere ters düşen kimse oluyor.

Fakat ya ortak çıktığımız değerler terk edilmek gerekiyorsa?

Yani o değerlerin artık bizim gerçeklik dünyamızda tuttuğu bir yer bulunmuyorsa veya bizatihi o yerin değiştirilmesi gerekiyorsa?..

Ortak çıkılan değerler genelde kurulu düzenin telkin ettiği değerler olarak dışa vurur. Bu durumda eskimiş telakki edilen değerlerin terk edilmesi veya yenilenmesi gerekliliği ortaya çıktığında acaba bu işi gerçekleştiren kimseye gene de hain demeye devam edebilecek miyiz?

Yoksa eski değer(ler)i savunan kimse bizim indimizde tutucu (muhafazakâr, statükocu, tepkici) gibi sıfatlarla anılmaya mı müstahak sayılacak?

Acaba bu durumda "hainin" yanında mı yer almak gerekir tutucunun mu?

Ve gene bu durumda hain diye nitelenen kişi hain sayılmaya müstahak olur mu?

Büyük devrimcilerin bir tanesini bile hain olma yaftasından kurtulmuş görmek mümkün müdür?

Başta peygamberler olmak üzere devrimci görüşlerini topluma sunan büyük kafalar, en başta toplumun vazgeçmek istemediği kurulu düzenin yerleşik putlarıyla, tabularıyla, totemleriyle mücadele etmek; onların izini insanların kafasından silmek üzere bir mücadele geliştirmişlerdir.

Büyük kâşifler de öyle... Onlar eğer alışılmış kabullerden hareket ederek bir yere varmayı tasarlasaydı, besbelli ki hiçbir yere varamayacaklardı...

Büyük devrimciler, toplumun tabularını esas kabul ederek bir iş başarmaya teşebbüs etseydiler, dön dolaş yerinde saydıklarını görmüş olacaklardı.

Gündelik siyasada alışılmışın dışına çıkan birine hemen "hain" damgası yapıştırılıyorsa, sanıyorum o kimsenin, bu yafta sahiplerinin önyargılarına aykırı biçimde hareket ettiğini sezinlememiz gerekiyor.

Gerçek devrimciler kendilerine vurulan veya vurulmak istenen yaftalardan çekinmediler. Onların karakteri zaten kınanmaktan kaçınmaya müsait değildir.

Zaman zaman ödün vermek durumunda kalmış veya bırakılmış olabilirler, fakat bu durum daima geçici olmuştur. Öylesi bekleme anları insanların önyargılarını törpülemesine izin verme bağlamında bir anlam taşır. Kopernik"in, Kilise"nin karşı çıktığı kitabı ölümünden sonra yayınlandı ve bir mazeret beyanı belirten açıklamayla yayınlandı. Onun, güneşi dünyanın çevresinde değil de, dünyayı güneşin çevresinde döndüğü varsayımından hareketle astronomi hesaplarımızı yaparsak işimiz kolaylaşır dediğinde; dünyayı ve insanı evrenin merkezi olmaktan çıkartıyor mülahazası ile cezalandırılacağını bilen yayıncısı, kitabı ancak onun ölümünden sonra yayınlayabilmiştir. Kitabın önsüzünde, Kopernik"in kitaptaki hesaplarının nihayetinde bir takım matematiksel varsayımlar olduğunun kabul edilmesi ve aslında çok da ciddiye alınmaması gerektiği özür dileyici bir tonla belirtilmiştir. Kitap sağlığında yayınlansaydı, engizisyon Kopernik"i hain diye yakarak idam edecekti.

Evet, günümüzde de kimilerinin önyargılarına aykırı düştüğü için bazı siyaset adamlarının eylemleri, edimleri hain damgasını yemekten hali kalmıyor.

Fincancı katırları alışık olmadıkları seslerden her zaman ürküntü duymuştur. Ancak devrimcinin kervanı da yürümekten geri durmamıştır.

12 yıl önce
Hainlik her zaman kötü mü?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Ebû Hâmid el-Gazzâlî
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu