|
Muhalefetin oyları niçin tırmanışa geçmiyor?

Atilla Yayla dünkü yazısına ilginç bir soruyu başlık olarak taşıdı: "AK Partinin oyları niçin erimiyor?" (Yeni Şafak, 15.02.2014).

Yayla, şu paradokslara rağmen AK Partinin oylarının nasıl olup da erimediği sorusuna yanıt arıyor, diyor ki: "Meşru demokratik iktidar ile gayri meşru otonom bürokratik yapılanma arasında mücadele devam ederken, on yıllık iktidar yorgunluğu ve yüz eskimişliği varken, bazı çevreler AKP"nin adını yolsuzlukla özdeş hâle getirmek için bunca çaba sarf eder ve nispeten başarılı olurken, başlatılmış soruşturmalar sürerken ve onlarla ilgili olarak kasetlerden kasıtlı yalan haberlere kadar her türlü dezenformasyon metodu amansızca kullanılarak halk kitlelerinin algısı etkilenmeye çalışılırken nasıl oluyor da seçmen kitlelerinin epeyce geniş kesimleri Ak Parti"ye destek eğilimini sürdürüyor?"

Evet, bütün bunlara rağmen, eldeki anket sonuçlarına bakılırsa oyların erimediği belirlenirse bu sonuç normal midir? Bu sonuç nasıl açıklanmalı?

Yayla, aşağıdaki açıklamaları getiriyor:

1. Halkın epeyce geniş bir kesimi iddiaların bir bölümünün asılsız olduğu, en azından abartıldığı kanaatine vardı,

2. Bilgileri ve haberleri karşılaştırarak okuyanlar bazı iddiaların iddia olmanın ötesine geçecek potansiyele sahip olmadığı kanaatine ulaşabiliyor,

3. İddialarda gerçeklik emareleri olduğu durumlarda da yolsuzluk konusu öncelikli mesele olmaktan çıkabiliyor. İnsanlar yolsuzluk iddiasından rahatsızlık duysa da genel değerlendirmesini salt onun üzerinden yapmıyor; bütüne de bakıyor. Meselâ, yolsuzluk operasyonlarıyla MİT tırlarına karşı operasyonları yan yana koyunca tır operasyonlarının sürrealistliği onların nazarında yolsuzluk dosyalarının realistliğine darbe indiriyor.

Bu değerlendirmelere ek olarak anketlerde manipülasyon olma ihtimalinin bulunabileceği durumu da seçmenin tercihinde rol oynamış olabilir.

Bütün bu durumlar seçmen tercihinin genelde değişmemesi keyfiyetini salt güncel tablo muvacehesinde ortaya koyuyor. Acaba daha derinde, daha dipte yatan nedenler söz konusu olamaz mı? Muhalefetin tutumu bu sonuçta acaba pay sahibi değil midir?

Kanaatimce, şu faktörler de seçmenin tercihinde pay sahibi olabilir:

1. Hâlihazırdaki muhalefet partileri, AK Parti karşısında ciddi bir proje üretemiyor; yapabildikleri sadece onun önerdiği projeleri engellemeye matuf söylem geliştirmede dışlaşıyor,

2. Halk ile aralarında organik bir ilişki ve iletişim kurmada başarılı olamıyorlar. Halkın bütününe değil, yalnızca kendi sempatizanlarına hitap ediyorlar,

3. Muhalefetlerini ciddi bir temellendirmeyle gerçekleştiremiyorlar; kavgacı, hırçın, azgın görünüşleri ve tutumları halk indinde itici bulunuyor, güven vermiyor,

4. AK Partinin önerdiği değişim projelerinin tümüne bodoslama karşı koyuşları; yeniliğe karşı çıkan, değişim istemeyen bir muhalefet portresi ortaya çıkarıyor.

5. Halkın nabzını tutmada iğreti kalıyorlar, onunla özdeşlemeleri bir yana, onun yerleşik değerlerine karşı alaycı, benimsemez, mesafeli duruşları güvensizlik yaratıyor; halka yabancı düştükleri izlenimini uyandırıyor,

6. Yapıcı değil, fakat yıkıcı, tahrip edici, yoksayıcı bir tutumu benimsiyorlar; örneğin belli bir projeye alternatif geliştireceklerine o projeyi bombardımana tabi tutuyorlar; bu da yapıcı değil, yıkıcı olduklarına, olacaklarına ilişkin bir izlenim yaratıyor.

7. Bütün bunlardan sonra ortaya çıkan muhalefet portresi, halkla olan ilişkisi bağlamında organik bir temelde değil, fakat ideolojik bir temelde yer aldıkları kanaatini pekiştiriyor. Yani halkla bütünleşmeyi hedefleyen bir muhalefet değil, fakat halk üzerinde toplum mühendisliği uygulayacak bir muhalefetle karşı karşıya bulunulduğu tablosunu sunuyor; halk kendisiyle ilişki kurmada zorlanan böyle bir muhalefeti iktidar olarak başında görmek istemiyor.

10 yıl önce
Muhalefetin oyları niçin tırmanışa geçmiyor?
Hakem engelledi
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!