|
Perspektif algısı

İnsanın, baktığı yerden ne gördüğünü -biraz da- onun perspektifi belirler. İlkokul çocuklarında perspektif duygusu yeterince gelişmediği için onların yaptığı resimlerde gördüğümüz acemiliklerin nerdeyse tümü perspektifin yerli yerince kullanılamamış olmasından kaynaklanır. Örneğin ona karşıdaki evin resmini yap dediğinizde, o, gördüğü evin görmediği yerlerini de kâğıt üzerinde göstermeye yeltenir. Baktığı yerden görünmeyen pencereleri, görünmeyen bir kapıyı veya bacayı görüyormuşçasına kâğıda geçirmeye çalışır.

Bu durum, onun belleği ile gördüğü manzara arasındaki paradokstan kaynaklanır. Çocuk, görmediği, fakat orada olduğunu bildiği o kapıyı veya pencereyi görüyormuşçasına kâğıda geçirmekte sakınca görmez. Ama bu da, onun yaptığı resmi bozar. Oradaki sakarlık, resimden anlayanın da anlamayanın da dikkatini çeker.

Toplumsal/tarihsel olaya bakışımızda da, çocuğun perspektif duygusunun yetersizliğine benzer bir maluliyet bizi aynı sakarlıkla karşılaştırır. Siyasetçi, görünürde olmayan, fakat kendisinin kafasına yerleşmiş bulunan önyargılarla olaya baktığında, olmayan şeyleri orada varmış gibi algılayabilmektedir. Üstelik kendi yanlış algılamasını da dışarıya bir gerçekmiş gibi dayatmaya çalıştığı görülebilmektedir.

Ülkenin bölüneceğine ilişkin paranoya işbu yanlış algılamalardan birini, belki de en önde gelenini oluşturuyor. Bu paranoyaya Lozan ukdesi adını verdiğimi biliyorsunuz. Lozan, bu ülke insanının ruhunda onmaz bir yara açmıştır. Siyasetçisinden sokaktaki adamına kadar, bu ukdenin etkisi altında, uzun yıllar, etrafımızın düşmanlarla çevrili olduğu paranoyası ile düşüp kalktık. Uzun yıllar acaba ne zaman Ruslar bizden toprak isteyecek paranoyası kâbusumuz haline geldi veya getirildi. Turgut Özal"ın Davos"ta Yunanistan ile görüşmenin önünü açtığı tarihe gelinceye kadar Yunanistan bu ülke insanının korkulu rüyası haline gelmişti.

Şimdi de, dış politikada atılan her yeni adımda, Amerika acaba bu işin neresinde yer alıyor kaygısı bazılarını tedirgin ediyor. Türkiye"nin kendi başına bir iş kotaramayacağı önyargısı zihinlere öyle yerleşmiş, öyle kökleşmiş ki, her adımımızın arkasında mutlaka bir dış parmağın bulunduğu paranoyası her defasında nüksedip duruyor. ABD Dışişleri Bakanı, Türkiye Başbakanı"nın Gazze"yi ziyaretini geciktirmesine ilişkin bir kanaat izhar edince kimilerinin paranoyası derhal depreşti. Acaba Başbakan ABD"nin güdümünde mi hareket ediyor sorusu kafaları karıncalandırmaya başladı. Soğukkanlılıkla bakıp bu da o zatın kişisel görüşüdür deyip geçmediler. ABD Dışişleri Bakanının bir münasebetsizlik yaptığını düşünmek istemediler.

İnsan perspektif algısını yitirince olmayan şeyi varmış gibi görebilmektedir. Paranoyaya musap olmuş kişinin özelliği de zaten böyle bir şey değil midir? Ona, istediğiniz kadar sen hezeyan ediyorsun deyin, inanmaz. Görmediği kapının orada olduğunu bilmesi onun için yeterlidir. Onun önyargısını yıkmak kolay değildir.

11 yıl önce
Perspektif algısı
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle