|
Şerden çıkarılacak hayır

Bizim hayır bildiğimizin içinde şer, şer bildiğimizin içinde de hayır olabileceğini bildiğimize göre; şer diye görünenin içindeki hayrı keşfetmek de bize düşer.



Geçen hafta geçirdiğimiz darbe badiresinden bahsediyorum.



Eğer bu şer, amacına ulaşaydı ülke en az birkaç on yıl kendini toparlayamazdı. Her darbe, bu ülkeyi onlarca yıl geriye götürdü.



İşin ilginç yanı darbeler, her defasında ülke kalkınması tam da “take off” (kalkış) anındayken gerçekleşiyor. Ve o ana kadar gerçekleştirilmiş olan kazanımları darbelediği gibi, müstakbel kazanımların önünü de tıkıyor.



Bu defa da öyle olacaktı.



Büyük projeler darbe yiyecekti.



Nitekim şimdiki darbe teşebbüsünün bir ön taslağı halinde kalan mahut GEZİ OLAYLARI, müteşebbislerinin ağzından dile getirildiği biçimiyle üçüncü hava alanının, üçüncü Boğaz Köprüsü'nün, İstanbul Kanalı'nın vb. gerçekleştirilmesini önlemeye yönelik olarak tasarlanmıştı…



Darbenin, büyük ölçüde halkın da katkısıyla önlenmesi iktisadi açıdan sadece bu projelerin tamamlanmasının önünü açmış olmuyor. Aynı zamanda

1.

Hukuk,

2.

İdarî,

3.

İktisadî ve Eğitim,

4.

Dış Politika alanlarında yapılacak düzenlemeler için mükemmel bir ortam hazırlıyor ve reformların önünü açmış oluyor. Bu cümleden olarak:



* Genelkurmay Başkanlığı'nın statüsünün yeniden tanımlanması,



* Millî Güvenlik Kurulu'nun kaldırılması veya üye kompozisyonunun demokratik hale getirilmesi (bu demektir ki, üyelerin birörnekleştirilerek ya tümüyle seçilmişlerden veya tümüyle atanmışlardan oluşturulması),



* Vesayet organı olarak çalışan kurumların (YÖK, RTÜK vb.) kurumların ilgası veya yetkilerinin ve çalışma yöntemlerinin yeniden düzenlenmesi,



* Mahkemelerin (Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay dâhil) hızlı ve adil karar vermesini sağlayacak önlemlerin alınması; özel mahkeme niteliğindeki mahkemelerin (askerî mahkemeler) kaldırılarak onların yerine asker, sivil tüm memurları kapsayacak memurlara yönelik uzmanlık mahkemelerinin kurulması,



* Özel okul (özel ortaöğretim okulu, yüksekokul, özel üniversite dâhil) açılmasını sağlayacak yasal düzenlemenin gerçekleştirilmesi (halen özel okul adıyla kurulmuş okulların özel kişiler marifetiyle işletilen devlet okulları olduğu bilinmelidir: tedrisat programını kendisi hazırlayan okula özel denileceği hatırlanmalı; mevcut işgücü arzı ile piyasanın işgücü talebi arasındaki açığın dengelenememesinin başat nedenlerinden birinin Türkiye'de halen özel okul işletmeciliğine yer verilmemesi hususu akılda tutulmalıdır).



* Siyasal Partiler Yasası'nın yeniden düzenlenmesi,



* Öteki çeşitli yasalarda yer alan bütün antidemokratik hükümlerin kaldırılması veya değiştirilmesi.



Bütün bunlar yürürlükteki faşizan Anayasa'nın kaldırılması ve yerine yeni bir anayasanın getirilmesi gereğini ortaya koyuyor.



Anayasa değişikliği gerektirmeden yapılabilecek diğer düzenlemelere değinme gereği duymuyorum.


#Darbe
#Anayasa değişikliği
#Siyasal Partiler Yasası
#Genelkurmay
8 yıl önce
Şerden çıkarılacak hayır
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi