Sadece Türkiye değil, bütün dünya gözle görülür bir badirenin içinden geçiyor.
Ortadoğu hiç olmadığı kadar cadı kazanına dönmüş; dönüştürülmüş...
Temelde birbiriyle sorunu bulunmaması gereken ülkeler, hele de Osmanlı sonrası Ortadoğu haritasında yer almış ülkeler, şimdi her biri ötekiyle sorunlu bir ilişki sürecinden geçiyor...
Gezi olayından bu yana Türkiye'de bazı bilinen odaklar artan bir ivmeyle sorun körükleme gayretine girişmiş durumda... Dışardan bakıldığında insana “Bunlara rahatlık batıyor” dedirten türden bir kriz icat etme gayretkeşliği...
Gören göz için, aslında Gezi olaylarının da o belli odaklar için bahaneden başka bir şey olmadığı aşikârdı... “Mesele ağaç değil, hâlâ anlamadınız mı?” retoriği bu bahanenin en açık itirafı sayılmalı...
2013 Haziranında itibaren çoktandır uykuda olan, yüzü maskeli örgütün elemanları arzı endam etmeye başladı piyasaya... Aynı yılın sonbaharında adını sanını daha önce duymadığımız, fakat piyasaya çıktığı andan itibaren uzun bir hazırlık geçirdiği anlaşılan IŞİD diye –ki bence bir İsrail yapımı- örgütle karşılaştık... Bir anda çıktı ve ortalığı kasıp kavurmaya başladı... Daha adlarını bile öğrenemediğimiz pıtrak gibi biten irili ufaklı örgütler...
Ne istedikleri bile belli değil, fakat hepsi ortalarda...
Bunların tümünün belli bir koordinasyon içinde elbirliği ile ortalarda olmasını neyle, nasıl izah etmeli? Onların her birini (PKK dâhil) kendi özgür ve bağımsız iradeleriyle hareket eden örgütler diye kabul etmek aklı ve gerçeği zorlamak gibi duruyor. Ama onları kukla diye görürsek, kuklacıyı bulmamız zor olmaz.
Kimileri, bu örgütleri Almanya'nın desteklediğini ileri sürüyor. Zahiren doğru olabilir. Fakat Almanya'nın ipi kimin elinde?
Almanya acaba bağımsız mı?
Almanya, İkinci Dünya Savaşı sonrasından bu yana tazminat adı altında İsrail'e haraç ödeyen bir İsrail sömürgesi... Şunu diyorum: onun da ipini elinde tutanlara bakmalı... Birleşik Krallığın (İngiltere), ABD'nin, Fransa'nın adları şu sıralar hiç telaffuz edilmiyor... Görünmüyorlar diye yok sayılmaları mümkün mü?
Elbette tetikçilerle de uğraşılsın. Fakat hedef tetikçi olmamalı. Hedef, azmettiren olmalı...
Eğer birlik ve bütünlük söyleminin bir anlamı varsa o anlamın hakkı birlik ve bütünlüğü sağlayacak azimli, güçlü, yerli değerlere sahip çıkan bir hükümetten yana tavır almakla sağlanmalı...
#Ortadoğu
#Almanya
#pkk
9 yıl önce
Tetikçi mi azmettiren mi?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle
