|
Diktatörler ders almazlar

Dünya Libya diktatörünün devrildiğini ilan etti. Türk medyası ağız birliği etmişçesine ''ders olsun'' manşetleri attı.

Maalesef kimseye ders olmuyor, kimse ders almıyor. Kimseden maksadım benzeri diktatörler.

Diktatörlerin ders alması demek ellerindeki bütün yetki ve imkânları devretmeleri demektir.

Ederler mi?

Etmiyorlar.

Şahsiyeti güçlü olanlar sonuna kadar direniyorlar ve ölümden korkmuyorlar. Ölürken bile muhaliflerine küfrediyorlar. Çavuşesku ve Saddam gibi.

Şahsiyeti güçlü olup altındakilere söz geçiremeyenler de kendilerini güvende zannedip çekiliyorlar ama yargının elinden kendilerini kurtaramıyorlar. Hüsnü Mübarek gibi.

Zayıf şahsiyetli ve korkak olanlar ise pılıyı pırtıyı toplayıp terki diyar ediyorlar. Bin Ali gibi.

Kaddafi (doğrusu Kazzafi) hepsinden farklı hem diktatör hem deli denecek kadar nefsini putlaştırmış bir psikopat. Ona direniş ruhunu veren de bu psikopatlığı.

Bu yazıyı yazdığım sırada devrildi mi devrilmedi mi henüz net değildi. Teslim olduğu iddia edilen oğlu bile dün ortaya çıkmış meydan okumaya devam ediyordu.

Gelen haberler diktatörün düşmekte olduğu istikametinde. Artık dönüşü yok. Bu merhaleden sonra düşmesi kaçınılmaz görünüyor.

Önemli olan düştükten sonra Libya''nın durumudur. Muhalifler ne kadar disiplinli ve kontrol altındalar orası net değil. Eli silahlı bir sürü insan içinden kötü niyetliler de çıkabilir ve halkı huzursuz edebilirler.

Diktatör sonrası emniyet ve istikrarın sağlanmasında sorunlar yaşanabilir. Geçiş konseyine bu konuda destek olunması gerekir.

Ayrıca geçiş konseyi intikam duygularıyla hareket etmeyip devlet dairelerindeki tecrübeli yüksek bürokratlardan faydalanmayı bilmelidir. Kaddafi ne kadar deli olsa da üst düzey bürokratlar arasında tecrübeli ve birikimli devlet adamları vardır, konsey bunlardan istifade etmesini bilmelidir.

Libya diktatör sonrası cemahiriye adı verilen ne idüğü belirsiz sistemle yürümeyecek kendisine yeni bir yol çizecektir. Yeni sistemin inşası da bir iki ay içinde gerçekleşecek kadar kolay olmaz. Neresinden bakılırsa bakılsın yeni sitemin inşası en az bir yıl devam edecektir.

İşte tam bu noktada Türkiye''nin devreye girmesi ve meydanı tamamıyla emperyalist niyetli devletlere bırakmaması gerekir. Davutoğlu''nun Bingazi ziyareti bu açıdan son derece isabetli ve önemli bir adımdır.

Diktatör yakalanır mı kaçar mı orasını henüz bilemiyoruz ama eğer gelen haberler doğru ise kaçma ihtimali çok fazla yüksek değil. Kaçarsa Bin Ali gibi unutulur gider. Ama yakalanırsa ki öyle tahmin ediliyor o zaman geçiş konseyinin adil bir yargı yolunu seçmesi en isabetli olan yoldur.

Çünkü Kaddafi''nin suç dosyası Libya halkıyla sınırlı bir dosya değildir. Hayli kabarıktır. Adil bir yargı önüne çıkarılırsa Kaddafi hakkında dava açacak mağdur sayısı hayli yüksektir.

Mesela İran Irak savaşında İran''a verdiği lojistik destek sonucu hayatını kaybeden binlerce Iraklı davacı olabilir. Aynı şekilde binlerce Filistinlinin ölümüne sebep olan politikaları sebebiyle Filistinliler dava açabilir.

Libya''da kaybolan önemli zevatın yakınları davacı olabilirler.

Saddam benzeri acil bir idam kararı ve infazı Kaddafi için mükafat sayılır. Yargılanmalı ve demir parmaklıklar arkasında yaşamalıdır ki başkalarına ders olsun.

Tabii ders alması gereken ilk lider Suriye Devlet Başkanı Esad (doğrusu Esed)''dır. Esad bugüne kadar İran sayesinde direnmeyi başardı ama artık İran da (Ahmedinecad''ın Başbakan Erdoğan''a söylediği üzere) ''Esad doğru yapmıyor'' dediğine göre sona yaklaşmış görünüyor.

İnşallah Suriye''de düğüm bir iç savaş çıkmadan çözülür.

13 yıl önce
Diktatörler ders almazlar
Dış politikada cynizm ile nereye kadar?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü