|
Helal olsun Fenerbahçe sana helal olsun!

Bu köşede Fenerbahçeli taraftarlardan aldığım sitemleri yan yana getirsem orta hacimli bir kitap olur.

Hepsini rikkat ve dikkatle okudum tabii.

Sitem edenlerin içinde 20 yıllık dostlarım da vardı. Sitem etmekle kalmayıp selamı sabahı kesenler bile oldu.

Üzüldüm mü?

Elbette.

Kim olsa üzülür.

Ne ki, inandığım doğrulardan milim geri adım atmadım.

Trabzonspor fanatikliğinin gözümü kör ettiğini, Fenerbahçe''nin ak sütten çıkmış ak kaşık mesabesindeki şampiyonluğunu hazmedemediğimi dile getiriyorlardı.

Hayatımın hiçbir döneminde hakkaniyetten sapmadım. Düşmanım bile olsa kimseye asla ve kat''a haksızlık yapmadım.

Kaldı ki Fenerbahçe benim düşmanım değil; her şeyden evvel oğlum Fenerli.

***

İlk mektep yıllarında akranlarımın hemen hepsi ikinci takım olarak Galatasaray''ı tutarken ben Fenerbahçe''yi tutardım.

Trabzon ahalisindeki “Cimbom” sempatisi, “Trabzon İdmanocağı”nın renklerinin sarı kırmızı olmasıyla izah ediliyordu.

Demem o ki, Fenerbahçe''yi tutmamın sebebi renk menk değil Cemil Turan''dı.

O ne futbolcuydu ya Rabbi.

Cemil Turan şike soruşturmasından içerde şimdi.

***

Şenol, Turgay, Necati, Kadir, Cemil (Allah ''Dozer Cemil''imize gani gani rahmet eylesin) ve elbette Ali Kemal''li kadrosuyla Trabzonspor birinci lige çıkar çıkmaz öyle bir ''Anadolu devrimi'' yaptı ki, Fenerbahçe araya girmese üst üste 6 kez şampiyon olacaktı.

O yıllarda Galatasaray ve Beşiktaş''ın esamesi okunmazdı.

Trabzonsporlu futbolcularla şehrin ahalisi iç içe yaşardı.

Ali Kemal Denizci''nin Orduspor maçında ayağı mı kırıldı; bütün bir şehir geçmiş olsun ziyaretine akardı.

Her zaman gururla söyledim, yine söyleyeyim: Şenol Güneş de orta mektepten “Sosyal Bilgiler” hocamdı.

Trabzon''da Trabzonspor''u tutmak Hakkari''de Kürt olmak kadar doğaldı.

***

Üniversite için İstanbul''a geldiğimde hangi tepeden İstanbul''u seyretsem “sarı lacivert” göreceğimi sanırdım.

İstanbul demek benim için biraz da Fenerbahçe demekti.

Ben öyle sanırdım ki…

Bileğini güvercin gerdanı gibi vapurun korkuluğundan sarkıtan o nazenin kız, simit parçasını havada kapan o martılar, şu Boğaziçi, şu Kız Kulesi, ve Sultanahmet ve Haydarpaşa ve Kadıköy ezelden Fenerbahçeliydi.

***

Söğütlüçeşme durağında banliyö treninden iner inmez yanımdaki arkadaşıma işaretle sormuştum: “Bu stadyum kimin?”

Aldığım cevaba nasıl şaşırdığımı dün gibi hatırlarım. Anlı şanlı Fenerbahçe''nin stadyumu ortalama bir Anadolu kasabasında görebileceğimiz stadyumlar kadar derme çatmaydı.

İşte o stadyumu dünya standartlarına kavuşturan adam Aziz Yıldırım''dı.

O da şike soruşturması nedeniyle içerde şimdi.

***

Fenerbahçe''nin başına gelenler başka bir kulübün başına gelseydi değil lider olmak sahada yürüyemezlerdi.

Bu ne müthiş bir dayanışma, bu nasıl bir onur savaşıdır!

Bu, bu, bu…

Bu bir “Vurun ulan vurun ben kolay ölmem” isyanıdır!

***

Alex''ten, elin Brezilyalısından, bir Can Bartu, bir Cemil Turan ayarında Fenerbahçelilik üreten bu ruh iklimine hangi vicdan şapka çıkartmaz?!

Başkanından simge futbolcusuna kadar içerde olacak, Şampiyonlar Ligi''nden son anda el çektirilecek, ligden düşürülecek mi diye her gün tartışılacak, akıbeti koca bir muammadan ibaret olacak, ve üstelik, Lugano, Niang, Santos gibi as futbolcuları takımdan ayrılacak, buna rağmen çıkıp takır takır top oynayacak, 10 kişiyle Karabük''e sahayı dar edeceksin!

Hangi vicdan bu takıma helal olsun demez?

Helal olsun Fenerbahçe sana helal olsun.

12 yıl önce
Helal olsun Fenerbahçe sana helal olsun!
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî