|
Bakanlıkta yeni dönem

28 Mayıs tarihinde gerçekleşen seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin etmesinin ardından belli oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda bir sürpriz olmadı ve beklenildiği üzere Mehmet Nuri Ersoy bir dönem daha devam edecek.

Bir önceki dönemden devam eden iki bakanımız var. Bu iki bakanının ortak noktalarının özel sektörden geliyor olmaları ve de bakan olmadan önce siyasette veya bürokraside yer almamış olmalarını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Mehmet Nuri Ersoy 5 yıl önce bakan olduğunda kültürün ihmal edilme ve turizmin çok ön plana çıkması endişesini taşıyanlar vardı. 5 yılın sonunda yaşadığımız salgına rağmen hem turizmin hem de kültür ve sanatın eş zamanlı olarak gelişebileceğini görmüş olduk.

Yaklaşımın anlaşılması için hemen bir örnek vermek istiyorum. Türkiye yıllardır Venedik Bienali’ne katılır. Burada yer alan Türkiye Pavyonu İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle, Dışişleri Bakanlığı himayesinde düzenlenir. 2022 yılında gerçekleşen bienale kadar burasının bakan düzeyinde hiç ziyaret edilmediğini öğrendiğimde gerçekten çok şaşırmıştım. Dünyada sanat alanındaki en önemli etkinliği hiçbir Kültür ve Turizm Bakanımız ziyaret etmemiş. Hal böyle olunca kültür sanat alanında “sınıfta” kalmamız hiç şaşırtıcı değil.

Son beş yılda yıllardır tartışmalara neden olan Taksim’de yer alan Atatürk Kültür Merkezi, Ankara’da yer alan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Binası, Rami Kütüphanesi, İzmir’de Tekel Fabrikası birer kültür-sanat merkezine dönüştü. Galata Kulesi ve Kız Kulesi asıllarına uygun şekilde restore edildi ve herkesin ziyaretine açıldı. Beyoğlu’nda başlayan Kültür Yolu Festivalleri birçok il’e yayıldı. Bunlar ilk etapta aklıma gelen kültür ve sanat alanındaki büyük gelişmeler.

Yıllar önce İsmet Özel bir söyleşisinde şu önermede bulunmuştu: Herkes kapısının önünü süpürse mahalle tertemiz olur sözü son derece doğru lakin Türkiye söz konusu olduğunda bu önerme hayata geçemiyor. Çünkü kimse evini beğenmiyor, ben bugün buradayım ama yarın daha iyi bir yere geçeceğim o zaman oranın kapısının önünü süpürürüm diyor.

Siyasi ikbal peşinde koşmadan, kendisinden beklenenleri gerçekleştirip bu alanda uluslararası standartlara uygun enstrümanları kullanarak başarıya ulaşmanın mümkün olduğunu son beş yılda görmüş olduk.

Önümüzdeki beş yılda ise kültür ve sanat alanında çok daha büyük atılımların gerçekleşeceğini düşünüyorum. Artık altyapıyla alakalı eksikliği büyük ölçüde giderilmiş bir ülke Türkiye. Pergelin sabit ayağını Türkiye’ye koyarak, ülkesini ve milletini severek ortaya eserler çıkartacak genç sanatçıları ilerleyen yıllarda daha çok göreceğiz. Bu genç sanatçıların sadece sinema ve edebiyatta değil, plastik sanatlarda özellikle de dijital sanatlarda ön plana çıkacağını düşünüyorum.

#Aktüel
#Sanat
#Kültür
#Samed Karagöz
1 yıl önce
Bakanlıkta yeni dönem
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu