|
MAS-ICNA Kongresi’nde Erdoğan’ın Müslümanlara mesajı

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, MAS-ICNA Kongresi’ne görüntülü mesaj yolladı. Kongre dünyanın farklı bölgelerinden birçok Müslüman’a yönelik olduğu için Erdoğan’ın mesajı ayrı bir önem kazanıyor. Bu türden mesajlar daha önceki dönemlerde de önemliydi fakat İslam ülkeleri arasında eskiye göre fark edilir ölçüde yakınlaşma ve dayanışmadan söz edildiğine göre yeni sözlerin altını çizmekte fayda var. Batı merkezli dünyanın çökmekte olduğu bir dönemde bu yakınlaşma, dayanışma ve işbirliğinin artması da gayet tabiî bir durumdur.

19. ve 20. yüzyılda dünya neredeyse tamamen iki merkeze göre yapılandırılmıştı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra bu sistem çözülmeye başlasa da İslam coğrafyası üzerindeki baskılar çok yoğun bir şekilde devam etti. Özellikle Filistin gibi İslam dünyasını ilgilendiren sorunlarda aktif rol alınamaması, Müslüman dünya hakkında ileri sürülen fikirlerin dilini de olumsuz yönde etkilemişti. Bu durumla ilgili olarak hatanın kimde olduğu gibi bir sorunun sağlıklı bir çerçeve sunmadığını söyleyebilirim. Özellikle 2008’den sonra etkisi artan ve küresel sarsıntılara yol açan büyük değişimlere rağmen bu eski dil varlığını hâlâ sürdürüyor. Bu bakımdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MAS-ICNA Kongresi’ne yolladığı mesajı önemsememiz gerekiyor. Zira Türkiye ile birlikte İslam coğrafyasında yeni merkezlerin oluşması yeni fikirlerin doğuşuna zemin hazırlıyor.

Müslüman topluluklara açık mesaj

Sayın Erdoğan’ın konuşmasından iki paragraf öne çıktı. Bunlardan ilki şöyledir:

“Salgınla beraber yükselen İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı, kültürel ırkçılık gibi akımlara karşı dayanışmamızı daha da güçlendirmeliyiz. Müslümanların dirliğe kavuşması ancak kendi aralarında bir ve beraber olmaları ile mümkündür. Cihanşümul kardeşliğimizin etnik ve kültürel farklılıklarımız sebebiyle zedelenmesine izin veremeyiz. Hangi kökene, ten rengine, kavme, kültüre, mezhebe, meşrebe mensup olursa olsun, tüm Müslümanlar kardeştir.”

İkinci paragraf da şu şekilde:

“Varlığımıza yönelik artan tehditler karşısında kendi kabuğuna çekilmek yerine kuşatıcı ve kucaklayıcı bir anlayışla özgüven sahibi Müslümanlar olarak toplumda hak ettiğimiz yeri almaya çalışmalıyız. Bunları başardığımızda Rabbimiz’in bizlerin önünde rahmet kapılarını sonuna kadar açacağına inanıyorum.”

Dayanışma, birliktelik, kardeşlik, kuşatıcılık ve kucaklayıcılık

Kongrenin merkezinin ABD’de olmasına ve paragrafın diline bakıldığında muhatabın genel olarak farklı ülkelerde ve özellikle de Batı’da yaşayan Müslümanlar olduğunu söyleyebiliriz. Metinde Müslümanlar arasındaki dayanışma, birliktelik ve kardeşlik üzerinde durulmuştur. Müslümanlar, yaşadıkları yerlerde sorumluluk üstlenmeye davet edilmiş, kuşatıcı ve kucaklayıcı bir anlayışa sahip olmanın önemi üzerinde durulmuştur.

Dayanışma, birliktelik, kardeşlik, kuşatıcılık ve kucaklayıcılık gibi kavramların zaten İslam’ın en temel mesajları olduğunu söyleyebiliriz. Fakat İslam’ın sekter anlayışlarla özdeşleştirildiği bir dönemde, sesi bütün bir İslam coğrafyasında yankılanan Sayın Erdoğan, yeni bir yaklaşım biçimine işaret etmektedir.

Türkiye yeni şeyler söyleyecektir

Türkiye’nin yeni şeyler söyleyeceğine dair umudumuzu dile getirmekten çekinmiyoruz. En başta İslam coğrafyasına yönelik olumsuz dil değerden düşecektir. Durağan ve tanımlanmış bir dünyadan dinamik ve değişime açık bir bakış açısına geçiş kolay olmayacak fakat birtakım kavramlar yeni anlamlar kazanacaktır. Sayın Erdoğan’ın dile getirdiği kavramlara yabancı olmadığımızın altını özellikle çizmek isterim. Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi, yüz yıldan fazla bir zaman önce ittihad-ı içtimaî kavramını gündeme getirmişti. Şehbenderzade siyasî, itikadî ve fıkhî düzeyde farklılıkların ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını ve buna gerek de olmadığını dile getirdikten sonra sosyal münasebetlerin geliştirilmesine dikkat çekmişti. Bunun hem İslam ülkeleri hem de Müslüman toplumlar için geçerli olacağı çok açıktır. Bu da İslam’ın bütün insanlığa yeni şeyler söyleyebileceğinin açık göstergesidir.

Avrupalılar bütün dünyayı istila ederken nüfusunu farklı kıtalara, ülkelere bölgelere taşımıştı. 20 yüzyılda bu süreç tersine döndü ve dünya Avrupa ve ABD’ye akmaya başladı. Sayın Erdoğan’ın mesajının hem İslam ülkelerini hem de Müslüman toplulukları yakından ilgilendirdiğini söyleyebiliriz.

#MAS-ICNA
#Cumhurbaşkanı
#Cumhurbaşkanı Erdoğan
#Filibeli Ahmet Hilmi
2 yıl önce
MAS-ICNA Kongresi’nde Erdoğan’ın Müslümanlara mesajı
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet