|
Bana bu senaryoyu neden yazdığını anlat!

Romantik komedilerde aşk adı altında kadının aşağılanması vaka-i adiyeden oldu. Değil mi ki yakışıklı ve zengin prens bir gün fakir ama güzel kıza aşkını itiraf edecek, -kaç bölüm sürecekse artık- fakir kız finalde beyaz gelinlikler içinde salınacak, o vakte kadar her şey mubah! Kiralık Aşk'la başlayan kalıp yaz ekranında Aşk Laftan Anlamaz ile devam ediyor. Her zaman olageldiği gibi hikaye kuruluşundaki mantık hataları, ilk bölümdeki tutarsızlıklar ilerleyen zamanlarda görülmemeye başlandı. Oyuncuların kimyası tutmuştu gerisinin ne önemi vardı! Asansörde düşen evrakları kendine aitmiş gibi uzatan, zengin babanın hayatı öğrenmesi için çalışmaya gönderdiği Suna zannedilen, aslında ise anne babası tarafından memlekete dönsün çoluğa çocuğa karışsın istenen Hayat; kimlik, işe giriş evraklarını nasıl halletti önemsenmeden tutan kimya ile devam ediyorlar dizi dünyasındaki maceralarına. Oyuncuların kimyası zengin fakir çatışması ile soslanınca seyrine doyum olmuyor!



Zenginlerin mutsuz fakirlerin daha mutlu ve huzurlu olduğu alt metniyle başlayan Yüksek Sosyete, birbirlerinin yerine geçen Mert ve Kerem'in kardeş olduklarını çıtlatarak Kerem'in aslında tüm o servetin ortağı olduğunu açık ediverdi. Buyurun size klişe haline gelen bir yerine geçme, kimlik değiştirme hikayesi daha. Kerem gerçekten sonuna kadar bahçıvan ile aşçının oğlu olarak kalsaydı, hayatına hayallerine göre şekil verseydi, belki o zaman diğerlerinden farkı olurdu. Ama şimdi sırlar ne zaman açığa çıkacak sorusunun peşinde gerilim yaratmaktan başka bir derdi yok senaryonun. Kendini fakir olarak tanıtan, tezgahtarlık yapan Cansu, zengin olduğunu gizlemeye çalışırken; Kerem'in zengin olduğundan haberi dahi yok. Annesi tarafından uğursuz olarak isimlendirilen, şaşalı dünyanın içinde dünyanın en mutsuz kızı olan Cansu'nun uğursuz olma hikayesi inandırıcılıktan uzak ve incitici bir tondaydı.



Ana hikayede patinaj yapmaya niyetli Yüksek Sosyete'nin yan hikayesi ise bildik bir konu iki kadın bir erkek hikayesi üzerinden şekilleniyor. Resmi olarak evli ya da değil, kadınları para ile terbiye eden ya da elde eden bir erkek tipi Metin. Bir erkek sevdiği kadına bunu nasıl yapar sorusunun cevabını para tutkusu ile açıklıyor senaryo. Kadınlar resmi eş Süreyya olsun cahil Işıl olsun fark etmeksizin, mücevherlerden ve kredi kartlarından mahrum olunca hayatın çekilmez olacağına inandıklarından Metin'in işini kolaylaştırıyorlar. Beni aldatmaya devam edeceksen boşanalım restine karşılık kredi kartları iptal edilen hesapları dondurulan Süreyya yelkenleri suya indirirken, ikinci kadının resmi eşi oyun dışına çıkartıp yerine geçmekten başka bir derdi yok! Onuru zedelenmiş, gururu ayaklar altına alınmış umurunda bile değil. Yeni doğurduğu çocuk ve gençliğine güvenerek her türlü aşağılanmayı bir gün zafere ulaşacağı hayaliyle sineye çekiyor. Kadın nasıl aşağılanır, kadınlar nasıl köle yapılır sorularına cevap niteliğinde Yüksek Sosyete'nin yan hikayesi.



Öylesine bir senaryo ve hikaye kıtlığı yaşanıyor ki, geçen sezon iki farklı kanalda aynı hikayenin ters yüz edilmiş hali aynı zamanda ekranlara gelmiş ve her iki dizi de yurt dışı satışlarına, oyuncuların kimyasına rağmen on üç bölüm anca kalabilmişti ekranda. Muhteşem Yüzyıl'dan sonra star muamelesi yapılan, ekranlara dönüyor denilerek anonslanan Meryem Uzerli'nin kariyerinde kara bir leke olarak kalacak Gecenin Kraliçesi'nde reytingi yükseltme uğruna neredeyse her bölüm senarist değişikliğine gidildi, başlangıç hikayesindeki kusurlar, biz bu hikayeyi neden anlatıyoruz sorusunun cevapsız kaldığı görmezden gelinerek. Acı Aşk rakibine göre bir tık daha konusuna hakim havasında başlasa da uyarlama olmanın gölgesinden kurtulamadı. O dönem dizi piyasasında benzerlik krizi başlığı altında yazmış olduğum yazıda aynı hikayeye sahip üçüncü bir dizi daha vardı, Beyaz Gece isminde. Hatta Beyaz Gece'nin Meryem Uzerli için yazıldığı ve beğenmediği ortaya çıkınca başrol oyuncusu Cansu Dere projeyle yollarını ayırdı, diğer iki dizinin düşük reytingleri projenin rafa kalkmasına sebep oldu. Aradan bir yıl geçti; Kadir Doğulu, Seda Bakan ve Mustafa Üstündağ'ın başrolünü paylaştığı Bana Sevmeyi Anlat dizisinin fragmanı dönmeye başladı ekranlarda. Beyaz Gece benzerlik krizi damgasından kurtulmak için adını değiştirmiş, Bana Sevmeyi Anlat olmuş!



Benzerlik krizi bu üç diziyle sınırlı değil, diziler 20-30 bölüm sonra kendi içlerinde tekrara düştükleri gibi hikayelerini klişelerle geliştirmeyi tercih ettikleri için birbirlerine benzemekten kurtulamıyorlar. Çünkü hiçbirisi ne hikaye kuruluşunda ne ilerleyen zamanlarda ben bu hikayeyi neden anlatıyorum, bu hikayenin gidişatı nereye sorusunu sormuyor. Karagül'ün senaristi dizi final yaptıktan sonra kamera arkası görüntülerde itiraf etti, yazarken 3 bölüm sonra ne yazacağımızı bilmeyiz diye.


#Romantik komediler
#Diziler
#Medya
8 yıl önce
Bana bu senaryoyu neden yazdığını anlat!
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle