|
Diziler bizi aptal mı sanıyor!
Elimde Aptallık Ansiklopedisi, diziler hakkında yorumlarımı öğrenmek için zaman zaman iletişime geçen AH'nin mesajı düştü ekrana. Bu diziler bizi aptal mı sanıyor diye sitem eden mesajı. “Kimse kendi aptallığını anlayacak kadar akıllı değildir. Buna karşılık insan kendi zekasının aptallığını delirmeden anlayamaz” cümlesini okumuştum en son Aptallık Ansiklopedisi'nde. Tekrar kitaba döndüm “Aptallık zeka yetersizliği değil duygu yetersizliğidir, akıllı aptallıktan söz edebiliriz. Aptallık bir kusur değil bir güçtür” diyordu Van Boxsel. Diderot'nun anladığı anlamda bir ansiklopedi değil Aptallık Ansiklopedisi. Kaynağını masallar, karikatürler, fıkralar, trafik kazaları, bahçe tasarımı, bilimkurgu gibi örneklerin oluşturduğu gözlemlerden derlenmiş eklektik bir kitap. Van Boxsel çözümü aptallığın kendi diyalektiği içinde arıyor ve şu reçeteyi öneriyor: “Aptalca bir harekete karşı en iyi çare, onu derhal tekrarlamaktır. Tekrar, aptallığın zehrini akıtır ve onu şakaya dönüştürür. Böylece aptallık bilinçli hale gelmiştir; herkes bizi komik bulur. Kültürümüzde akıllılık böyle biçimlenir.”

Aptallık Ansiklopedisi'nde okuduğum satırlar eşliğinde AH'nin ifadesiyle 'diziler' seyirciyi ne sanıyor diye bir kez daha düşündüm. Hikayelere kötülük ve kötü karakterlerle ivme kazandıranlar tüm sorumluluğu seyirciye yükleme kolaycılığına kaçarken, yeni bölümleri ekrana gelmeye başlayan diziler zekadan yoksun açılımlar yapmakta çözümler bulmakta sakınca görmüyor.

Avukat olan AH, O Hayat Benim'in açılış sahnesinden rahatsız. Seyretmeyenler için kısaca hatırlatalım; Mehmet Emir ve Hülya konağın bahçesinde cesedi bulunan Yusuf Ağa'yı öldürmek suçundan hakim önünde. Tam karar verileceği esnada Efsun her şeyi anlatacağım diyerek tanık kürsüsüne gelir. Yusuf Ağa'yı analığım Nurhan yanlışlıkla öldürdü ve oracığa gömdü der. Hakim 'oracık' derken nereyi kast ettiğini sormaz, suç ortaklarının kim olduğunun peşine düşmez, o ceset konağın bahçesine nasıl geldi diye sorgulamaz. Tek ayaküstü kırk yalan söyleme kabiliyetine sahip Efsun'un ifadesini kanun hükmünde kabul eder, doğru mu yalan mı araştırmadan soruşturmadan kararını açıklar, sanıkların tahliyesine karar verir. Nurhan'ın 'zorunlu' ölümünden sonra gerçeklerin açığa çıkması üzerinden yol almaya niyet eden O Hayat Benim, işlenen tüm suçları Nurhan'ın hanesine yazarak devam edecek. Mahkeme hukuk çok önemli değil. Efsun'dan şüphelenen, defalarca Efsun'u DNA testine götüren Ateş'in aklına Bahar'a DNA testi yaptırmak 60. bölümde geldi deyip senaryonun zeka seviyesinin yüksek olmadığını, bu vakte kadar Efsun ve Nurhan karakterinin oyunculuğu ile ayakta kaldığını hatırlatalım.

Senaryoları kimler, nasıl yazıyor sorusuna cevap İlişki Durumu Karışık'tan geldi. Ayşegül hikayenin başında roman yazma hayalinde bir yazar adayıydı. Murat sinopsis yazması konusunda cesaretlendirdi. Ayşegül'ün yazdığı sinopsislerin yaptığı önerilerle gelişmesini sağladı, içlerinden birinin senaryolaştırılacağını söyledi ve sen yazmalısın dedi. Ben senaryo yazmasını bilmiyorum sende örnek var mı diyen Ayşegül'e, olmaz olur mu dedi hemen örnek senaryoyu gönderdi. Senaryo yazmayı bilmeyen, bir satır kitap okurken görülmeyen Ayşegül, birkaç gün içinde kusursuz bir senaryoya imza attı!

Bombanın patlamasına 30 saniye kala, Cihan ve Gülseren'i yan yana Dilara'yı yalının merdivenlerinde bırakarak 'heyecanlı' bir sezon finaline imza atan Paramparça; yaptığı başlangıçla hatırı sayılır bir seyirci kaybına uğradı. Bomba patlamış Cihan'ın arabası ve garaj yerle bir olmuştu. Bu arada Dilara 30 saniye içinde her şeyden habersiz kafeye ışınlanmıştı!

AH, diziler bizi aptal mı sanıyor derken doğru bir soru soruyor ama reyting listesi çoğunlukla kendini hiçe sayan aptal yerine koyan projelere ilgi göstermeyerek her seferinde aptal olmadığını tescil ediyor. Çünkü aslında kimse kimseyi aptal yerine koyamaz ne roman yazarken ne köşe yazısı ya da senaryo yazarken.
#Aptallık Ansiklopedisi
#diziler
#medya
9 yıl önce
Diziler bizi aptal mı sanıyor!
Bu fırsat kaçarsa Batı yeni Hitler doğuracak!
Herkesin hayatına kimse karışamaz!
Kargoya değil kargaya teslim etsem daha iyiymiş
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...