Gün geçmiyor ki izdivaç programlarına katılıp mağdur olan birisinin başına gelenleri okumayalım. Mağduriyet haberlerinin asıl muhatabı kanallar, programın sunucuları, yapımcıları asla sorumluluk hissetmeyip öteki kanalın izdivacını suçlamaya devam ediyor. Savunuları hep aynı şekilde bizde asla öyle şey olmaz! Biz adaylarımız hakkında her türlü araştırmayı yapıyoruz. Mağduriyet hikayeleri deşifre olduğunda ise, eğer mağduriyet arada evlilik akdi olmadan gerçekleşmişse, ne halleri varsa görsün edasında üzerinde konuşmaya bile gerek görmüyorlar. Bizim dışımızda gerçekleşti deyip sıyrılıyorlar işin içinden.
Lafa gelince istihbarat servisi gibi çalıştıklarını iddia edenlerin, nasıl kolay kandırıldığına şahit olduk geçen hafta. 15 yaşındaki kızın karşısına 45 yaşındaki adamın talip olarak çıkartılmasını RTÜK affetmedi. İzdivaç programlarına verilen en büyük ceza kesildi. 15 yaşında bir kızın izdivaç programında ne işi var, nasıl çıkartılır ekrana sorusuna yapımcı firmanın açıklaması içler acısı. Efendim kız hiç de 15 yaşında göstermiyormuş oldukça gelişmiş bir kızmış, kimliğimi evde unuttum, ailemin onayı var demiş, onlar da sürmüşler ekrana. Her ne kadar gazeteler 15-45 yaş dengesizliği üzerinde dursalar da, okulda olması gereken bir çocuğun evlilik stüdyosunda olması baştan aşağı skandaldı.
Bir dönem kargalar kahvaltısını etmeden evlilik programı sunan Seren Serengil, herkesi evlendireceğim, bu bir sosyal sorumluluk projesi diyerek meydan okuyordu rakiplerine. Görüntüm güzel, şarkı da söylerim, geçmişte bıraktığım evlilik hikayelerimle medyaya yeterince malzeme sağlarım, çok konuşulurum, çok haber olurum, reytinglerim de yüksek gelir hesabındaydı. Umduğu gibi gitmedi, reytinglerin düşük gelmesini yayın saatine bağladı, önerdiği değişiklik kanal tarafından kabul görmeyince yayından kalktı program. Program yayına girmeden önce ve yayındayken verdiği röportajlarda ne kadar hayırlı bir iş yaptıklarını anlatan Serengil, izdivaç programlarının tam bir kandırmaca olduğunu buyurmuş. Kendini bilen o programlara katılmaz diyor. Serengil''in açıklamaları her ne kadar kedi ulaşamadığı ciğere mundar der mealinde algılansa da, bir dönem evlilik programı sunmuş birisinin ihbarı olarak değerlendirilmeli.
Ajanslardan seçilen insanlarla yayına başlayan program ekran karşısındakileri de ikna ediyor katılmaya. Nitekim daha önce yazdığım izdivaç yazılarından sonra programda bir anda annemi/babamı gördüm diyen pek çok mail aldım.
Kimseleri beğenmeyen, herkese bir kulp takanlar ekran başındakileri çileden çıkarıyor, terörize ediyor. İntikam duygusunu yeşertiyor. Geçen hafta çok talibi gelen, kimseleri beğenmeyen kızın karşısında; tribünler tarafından çok beğenilen, kıza, kaçırma diye tembihte bulunulan koskoca(!) bir güvenlik görevlisi vardı. Yüzünde herkesi cezbeden gülümsemesiyle tribünleri etkilemekten mesut, stüdyoyu fethetmiş bir hava ile kameralara poz veriyordu. Tam herkes oldu bu iş, yakında nikahımız var dostlar moduna girmişti ki, koskoca güvenlik görevlisi ağzındaki baklayı daha fazla saklayamadı. ''Ben dışı güzel, içi kötü bir adamım. Bugün izin günümdü geçerken uğradım. Ü.''nin taliplerine kötü davranmasına evde izlerken çok kızmıştım, intikam almak için geldim. Onunla evlenmeye talip değilim '' dedi. Stüdyodakiler uzunca bir süre -sunucu dahil- gencin şaka yaptığını söylemesini beklediler. Ama şaka yapmıyordu. İnsanları etkilemenin, kandırmanın nasıl da kolay olduğunu gözler önüne sermesi bakımından çok etkileyici dakikalardı. Belli ki ders vermek için katılmıştı programa.
Program sorumluları yaşadıkları bu hezimetten sonra şapkalarını önlerini koyup düşündüler mi, sanmıyorum. İntikam kurgusunu uzatmadı genç adam, dersini verdi gitti. Ya mazallah uzatsaydı?
