|
Ekranın yeni fenomeni; Kore melodramları
Kore dizilerini yayınlayan TV kanalı neden yok sorularının arttığı bir zamanda Kore dizileri uyarlama olarak karşımıza çıkmaya başladı. Yerli dizilerle reyting almakta zorlanan yapımcılar Kore dizilerine yöneldi. Bazıları uyarlama olduğunu jeneriğe yazarken bazıları yazmadı. Bazıları reyting rekorları kırarken bazıları yayından kaldırıldı.

Uyarlamalardan önce Kore dizilerinin müdavimleri olduğunu zaman zaman internette karşıma çıkan yazılar vesilesiyle öğrenmiştim. Özellikle 2008-2010 tarihleri arasında TRT'de yayınlanan Kore dizileriyle birlikte ilgi tetiklendi, internette dizi yayınlayan sitelerin çoğalmasıyla birlikte çığ gibi büyüdü. Kore dizilerinin neden sevildiği ve izlendiği araştırıldığında; ağırlıklı olarak Yeşilçam melodramlarına benzediği için cevabı alındı. Melodramın en belirgin özelliği hikayenin aşırı doz tesadüf içermesidir. Farklı bir sona doğru ilerleyen hikayelerin aksine melodram aynı noktada sabit kalır, değişim ve ilerlemeye kapalı bir türdür. Duygusal yoğunluk ve aşırılık üzerine kurulu hikayesiyle anlatı döngüsel bir rota izler.

Kore dizilerinin diğer tercih edilme sebepleri; bir saati aşmayan süre, 16-24 bölümde final yapmaları, konuları uzatmamaları. Kültürün benzerliği de verilen cevaplar arasında. Nedir o benzerlik diye detaya inildiğinde eve girerken ayakkabı çıkarılması en sık verilen örnek. Romantik aşk hikayelerinde saf sevgi ve masumiyet vazgeçilmez temalar olarak dikkat çekerken; karakterin hedefe ulaşmak için iyilikten sapmaması Kore dizilerinin olmazsa olmazı.

Sanal dünyanın fenomeni olarak ifade edilen, izlenme nedenleri anlaşılmaya çalışılan Kore dizileri yaz ekranına damgasını vurdu, kış sezonunda zirve yapıp büyük ihtimalle görevini tamamlayacak.

2013 Mart ayında yayınlanmaya başlayan Bir Aşk Hikayesi (I'm Sorry I Love You) ile Fox'un başlattığı trendde Kore dizilerinden uyarlama dizilere en çok Fox ev sahipliği yaptı: Kiraz Mevsimi (A Gentleman's Dignity), Kocamın Ailesi (My Husband Got a Family), Günahkar (Nice Guy).

2013 Temmuz ayında yaz dizisi olarak başlayan, 54 bölüm yayınlanan, yine bir Kore dizisi uyarlaması Güneşi Beklerken((Boys Over Flowers); Kore dizisi uyarlama salgınının diğer kanallara da sıçramasına sebep oldu. Aşk Ekmek Hayaller (Bread Love and Dreams), Beyaz Yalan(Bride of the Century) , Beni Affet (Temptation of on Angel), İlişki Durumu Karışık (Full House), Baba Can'dır (What Happens to My Family), Çilek Kokusu (The Heirs).

Show TV'de yayınlanacak Mayıs Kraliçesi (May Queen) haber olduğunda senaryomu çaldılar temalı bir tartışma başladı. Erdal Özyağcılar yıllar önce yazdığı ve notere onaylattığı hikayesinin çalındığı iddiasında bulundu. Kadın karakterin oto sanayide çalışıyor olmasıydı iddia ettiği benzerlik. Birol Güven, bu iddiaya yer veren, ismini hırsızlıkla aynı cümlede kullanan medyaya içerleyerek, Kore dizisinden uyarlama yaptıklarını sitemkar bir üslupla ifade etti. “Bir röportajda geçen kaynakçı kelimesinden yola çıkarak senaryomu çaldılar diyen birisine kaynakçılık bir meslektir karakter özelliği değildir diyecek, telif bilgisi bilinci olan, racon kesmek yerine telif mahkemelerini önerecek köşe yazarlarına ihtiyacımız var.” Her iddiayı özellikle şöhretlerin ağzından dökülen iddiaları medyaya taşımanın yanlışlığına dair iyi bir örnekti yaşanan.

Büyük bir iddiayla dizi piyasasına giren Endemol geçen yıl üçte bir başarı oranı yakaladı. Orijinali Kore dizisi olan Amerika tarafından uyarlanan Paramparça ile reyting listelerini alt üst ederken; yayınlanmadan Ortadoğu'ya satılan Serçe Sarayı ve Sevdam Alabora ile tam bir hayal kırıklığı yaşadı. BBG ile ekrana gelmeye hazırlanan Endemol; Paramparça'nın izinden giderek yine bir Kore uyarlaması Zemheri (Resurrection) ile gelecek ekrana.

Yaz'ın Öyküsü( Life Unexpected) ve Tatlı Küçük Yalancılar'ın da (Pretty Little Liars) uyarlama olduğu gerçeğinden hareketle sektörün zorlandığını söylemek için derin analizler yapmaya gerek yok! Kore denizi de tükenmek üzere! Ama zannedildiği gibi hikaye üretilmemesi değil yaşanan sıkıntının sebebi, sektörde özgün hikayeyi anlayabilecek algılayabilecek yapımcıların olmaması. Birisi yapacak, o dizi reyting alacak, diğer yapımcılar da ayak izlerini takip edecek. Toplumun içinden çıkan, topluma ayna tutacak, analiz yapılmasına vesile olacak hikayelere ihtiyacı var dizi sektörünün. Bir süre sonra birbirine benzeyen, aynı temaları aynı bakış açısıyla anlatan dizilerin seyirciyi ekranda tutması çok zor!
#May Queen
#Beyaz Yalan
#diziler
#filmler
#medya
9 yıl önce
Ekranın yeni fenomeni; Kore melodramları
2024 yılında kamu kurumlarına verilen açıktan atama izinlerinin şifreleri
Adaletin ırzı
Siyasette yumuşama ve müzakere süreci
Seçimi bırak sahaya odaklan
İsrail yalnızlaşırken Starbucks’ın açıklayamadığı gerçek