Mahalle aile konseptli dizilerin komedi tarafının ağır basması beklenir, hikaye ve oyuncu tercihi bu kritere göre yapılır. Aramızda Kalsın'dan sonra ekrana gelen Uğur Yücel'in yeni dizisi Familya da komedi beklentisinde bir dizi idi. Ne var ki 2002 yılında başlayan ilk sahnesinden itibaren özensiz diyalogları ve kusurlu hikaye kuruluşu ile büyük bir acı, trajedi üzerine komedi inşa etmeye çalışması seyirci nezdinde kabul görmedi. Dünya Kupası maçını seyreden Yaşar Beyoğlu karısı ile yaptığı incir çekirdeğini doldurmayan bir tartışma sonrası evi terk etti. Sadece karısını değil en küçüğü 12 yaşında olan dört elementin ismini verdiği dört çocuğunu da bırakıp gitti. Karakterin kendi ağzından ifade edildiği üzere aile kuracak adam değildi kurmuş bulunmuştu! “Evi terk ettiğimde karım benim için ölmüştü, 3 ay sonra öğrendim ki gerçekten ölmüş.” Balkonda maganda kurşununa kurban gitmişti kadın, adam bunu öğrendiğinde dahi çocuklarının yanına dönmeyi düşünmemişti. Ne zaman ki doktor kolon kanserisin aileni, bir araya getirmek için az zamanın var dedi, evlilik miras yalanıyla çocuklarını etrafına toplamaya çalıştı.
Kanser üzerinden üretilen mizahın yanında, aile kuracak adam değildim ama kurmuş bulundum deyip çekip giden, boşanmayı çocukları terk etmekle karıştıran bir adamın hikayesini aile dizisi konseptinde seyretmesi isteniyor seyirciden. Hikayenin kurulma aşaması geçildiğinde, kanser ve kötü aile reisi şoku atlatıldığında güncele gönderme yapan diyalogları ve aşk hikayeleri geliştiğinde seyirci kitlesi ile buluşacaktır Familya. Bense yaşarken umursamadığı, 14 yıl boyunca uzak kaldığı, karısının öldüğünü bilmesine rağmen dönüp bakmadığı çocuklarını neden ölürken umursadığını sorgulamaya devam edeceğim. Çocuklarının yalnız büyümesini umursamayan ama yalnız ölmeyi istemeyecek kadar bencil olan adama tahammül edemeyeceğim.
*
Komedi formundaki filmlerin kişileri mutlu ettiğine dair bir inanış vardı, Oxford Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma ile dram türündeki filmlerin kişilerin iyi hissetmesine ve vücutta doğal ağrı kesici olduğu bilinen endorfin hormonu salgılamasına yol açtığı belirlendi. Komedinin mutlulukla bir bağlantısı olmadığı anlaşıldığına göre belki yersiz uzun yerli diziler yersiz komedi sahnelerinden arındırılır.
*
Esnek ahlaki çizgiler, aile akraba ilişkilerinin güvensizleştirildiği, kötülüğün dışardan değil en yakından geldiğine inanıldığı bir ortamda yeniden aile/mahalle dizilerine dönüş yapılmaya çalışılıyor. Ama yaşayan bir mahalle yerine platolarda çekilen dizilerin ekran ömrü uzun olmuyor. Platolarda mahalle ruhunu yakalamak imkansız. Mahalle ruhu mekanla yakalanamadığında hikayeyi öldürücü bir etkiye sahip.
Mahalleyi mekan olarak kullanan aile dizilerinin son başarılı temsilcisi İkinci Bahar'dı.
Platolardan hemen önce Samatya meydanında çekilen kanlı canlı bir atmosfere sahipti.
Finali, Siyaset Meydanı'nın popüler kültüre göz kırptığı zamana denk gelmiş, son bölüm yayınlandıktan sonra diziye özel toplanılmıştı. Düzenli bir yayın hayatına sahip olamayan, ekonomik krizin etkisiyle kesintiye uğrayan dizinin arkasından biz şimdi Perşembe akşamlarını neyle şenlendireceğiz ağıtı yakılmıştı. Başrol oyuncularının aldıkları ücretlerdeki uçurumdu gerçek bitiş sebebi. Evlilik dışı hamilelik, yedek baba formülünden aşk hikayesine geçiş gibi dizi tarihinin vazgeçilmez temalarının ilk adresi olan İkinci Bahar; iyi komşu kötü anne kasap Melahat, sebepli kötülerin atası afeti devran Neriman ve Vakkas'la tanıştırmıştı izleyiciyi. Hiç bitmeyen dizi yapma fikrinin henüz yeşermediği zamanlarda, tadında devam eden ve biten dizilerin son temsilcisi olduğu için de unutulmazdır İkinci Bahar.
Mahalleyi mahallede yaşayanları merkeze alan hikayeler her sezon gelmeye devam etti. Vicdan eski zamanların mahalle kültüründe yeşeren unutulmaz bir aşk hikayesinin güvenli limanına sığınarak değişen hayatları anlatırken mahallenin tekinsizliğini ön plana çıkarttı. Gönül Hırsızı yeni nesil Ekmek Teknesi olarak göz kırptı seyirciye ama olmadı. Tüm eski mahalle dizilerine ve Yeşilçam'a göz kırpan Hangimiz Sevmedik modern Romeo Jülyet olarak yarım kalan aşkın düşmanlaştırdığı Adile ve Münir'in birbirine aşık çocuklarının hikayesi olarak yazılsa da dolandırıcı ve yalancı Şener tüm hikayeyi domine ediyor. Söylenmemiş gerçekler ve söylenmiş yalanlar tüm hikayeye damgasını vururken komik diyaloglarla süslenen Şener'in maceraları temiz aile dizisi kategorisinde çocukların yeni gözdesi. Küfür ve cinsel içerikten temiz olması bir diziyi aile dizisi yapmaya yetmez oysa ki!
