|
İzdivaç programları bugünün meselesi değil!

Önce RTÜK Başkanı arkasından bir psikoterapistin açıklamaları ile izdivaç programları bir kez daha eleştiri oklarının hedefinde. Esra Erol, Zuhal Topal, Seda Sayan/Uğur Aslan, Songül Karlı ve Kısmetse Olur ile birlikte; Türk televizyonları öğle saatlerinde başlayan, akşam haber saatine kadar devam eden izdivaç temalı programların işgali altında.



Benzer bir enflasyon 2011 yılında yaşanmıştı. “Kadın ve Aileden Sorumlu Bakan yayından kaldırılması için savaş açtı” haberleri ile sayıları orantılı bir şekilde artmış, reytinglerine reyting katarak devam etmişlerdi yollarına. Ne zamanki izlenme oranları maliyeti karşılayamayacak, kanalın ortalamasını aşağı çekecek derecede düşünce çekilmişlerdi ekrandan, biri hariç. Rakipler ekrandan çekilince izlenme oranını yukarı çeken ve transfer döneminde züğürdün çenesini yoran bir ücrete imza atan Esra Erol; kadın kuşak programında ilgi çekici içerik yakalayamayan Seda Sayan'ın yanına Uğur Aslan'ı alarak izdivaca yönelmesi yeni bir enflasyon yarattı. Kısmetse Olur ise tuzu biberi oldu izdivaç temalı realiti şovların.



Her kanala bir izdivaç programı düşünce, gündüz televizyon seyretmek isteyenler bir şekilde bu programlara maruz kalınca, şikayetlerde de artış oluyor haliyle. RTÜK Başkanı Yerlikaya “Evlilik programları çığırından çıktı” diyerek konuya dikkat çekti. Akabinde bu programlardan birinde psikoterapist olarak görev yapmış biri “Evlilik programları kurgu oradaki herkes cast” diyerek manşetlere çıktı. Televizyon seyretmediğini ifade eden psikoterapist; ne kadar süre beyaz camda gözüktükten, o stüdyoda bulunduktan sonra kurgu ve cast olduğuna karar verdi bilmiyorum. “Biz orada birilerini gördüğümüz zaman ekstra değer atfediyoruz. Ve bir marka değeri oluşuyor. Zaten kimileri meşhur olmak niyetiyle çıkıyor” dedikten sonra “Ben sosyal sorumluluk projesi olarak kabul ettim, Nişantaşı'nda yürürken herkes tanımaya başladı” diyerek, televizyonun etki gücünü gözler önüne serdi. Aslında kendisi de izdivaç programlarına katılan “bazıları” gibi beyaz camın şöhretinden ve marka değerinden yararlanmıştı.



İzdivaç programlarının, görücü usulünün modernize edilmiş hali olduğu iddia edildiğinde; “Görücü usulü bahane kurgu şahane” başlıklı bir yazı yazdım, 22 Mart 2009 tarihinde. Reailiti şov programları hakkında yazmış olduğum yazıları bir klasörde topladım, 115 sayfa yazı yazmışım. Kitap olarak düşününce 230 sayfaya tekabül ediyor. Özetle söylemeye çalıştığım şey şu ki özelde izdivaç genelde realiti şovlar bugünün meselesi değil!



Nihayet Dergisinin Ağustos sayısında, izdivaç stüdyolarında bir süre boy göstermiş bir katılımcıdan ilk ağızdan öğrendiğim bilgileri paylaştım. İsim isim kimin cast ajansından olduğunu söylemesine rağmen kişileri deşifre etmedim. Nişanlılık, evlenme aşamasına gelmenin ücreti belliydi. Üçgen aşkların içinde olmanın, paylaşılamayan damat adayı ya da damat paylaşmaya yeltenen gelin adayı konumunda kalmanın hepsinin ücreti belliydi.



2011 yılında olduğu gibi izdivaç programlarını hedefe koyup, diğer realiti şov programlarını görmezden gelmek, içerik olarak gittikçe kötüleşen bir kısırdöngünün içine hapsediyor bizi. Gençleri hedefleyen, tamamen kurmaca üzerinden ilerleyen, ama gerçekmiş gibi takip edilen Kısmetse Olur'un negatif etkisi çok daha fazla. Yılbaşı çekimi için eve gelen Soner Sarıkabadayı programı sürekli takip ettiğini, böyle şeyler de yaşanıyormuş düşüncesini fazlasıyla beslediğini ifade etti programın. Şaşırarak kabul etmekti bahsettiği. Cast ve kurgu iddiaları ile birlikte izlenme oranları artışa geçince, editörler senaristlere taş çıkartan bir performans sergilemeye başladı. Haliyle rakip kanallar benzer içerik üretmekte gecikmedi.



Kısmetse Olur örneğinden hareketle RTÜK kurallarının, uyarısının en kadar önemli olduğu, fiziksel şiddet ve aileye hakaret edildiğinde yarışmacılara ihtar verilmesinden anlaşılıyor. Aile dahil edilmediğinde hakaretin her türlüsü serbest; temas olmadığı müddetçe şiddetin her türlüsü. 20'li yaşlarının başında, şöhret olmayı hedefleyen genç kızlar, dengesiz olmaktan ve öfke kontrol problemi yaşamaktan gurur duyuyor, göğsünü gere gere dile getiriyorsa; ilk gençlik dönemlerinde realiti şovlara maruz kalmalarının, öfke ve dengesizliğin yükselen değer olarak baş tacı edilmesinin etkisi büyük. Başkalarının canını yakan, hakaret eden, sıklıkla öfke patlaması yaşayan yarışmacının, iyi bir kız olduğunu iddia etmesi, sanal karakteriyle gerçek karakterinin çatışmasından kaynaklanıyor.



İzdivaç programlarında “IQ'su düşük libidosu yüksek” adaylar nazara veriliyor sürekli. Kendilerini değersiz hissedenler kameranın kırmızı ışığıyla birlikte “değer” kazandığına inanıyor. Her gün gelen taliplerine verdiği cevaplarla manşetlerden inmeyince “ünlü” olduğunu düşünüyor. Üçgen dörtgen aşk mizansenlerinin içine dahil edildiğinde “oyuncu” olduğunu zannediyor. RTÜK Başkanı programlara toptan savaş açıp reyting hanelerine katkı sağlamak yerine, sömürü nesnesi haline getirilen, son kullanma tarihlerinden sonra yaşayacakları travmayı atlatmakta zorlanacak bu insanları korumak için önlemler almalı.




#İzdivaç
#RTÜK
#Kısmetse Olur
8 yıl önce
İzdivaç programları bugünün meselesi değil!
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle