|
Kördüğüm’ün düğümü; araba sevdası

Yeni dizilerin ilk dakikalarının seyirciye vaat ettiklerini göstermek, merak duygusunu canlı tutmak adına ne kadar önemli olduğu malum. İki saat süren ilk bölümü falancayla filancanın tanışması, aşık olması, aşkın imkansızlık boyutuna taşınması üzerine hikaye edenler; seyircinin ilgisinin düşük kalma sebebini anlayamıyorlar bir türlü. Seyircinin beklentisi açık ve net; bana bir hikaye anlat ama hikayeyi anlatırken de merak etmemi sağla ki dikkatim dağılmasın. Merak unsuru demek, karmaşık ilişkiler ağı içinde sırlar labirentinde yol alarak bulmaca çözdürmeye niyet etmek ama soru sordurmayı unutmak değil.



İlk üç dakikasıyla oldukça etkili bir giriş yapan Kördüğüm, iki saat boyunca o ilk sahnede yaşananlar neden ve nasıl oldu sorularına cevap vermeye çalıştığı için sonuna kadar seyredildi. İlk bölümün final sahnesini başlangıç sahnesi olarak tercih etmek zekice bir kurgu hamlesi idi. Sahnelerin kısa tutulması, neredeyse tüm karakterlerin görücüye çıkması ilk bölüm için seyri zorlaştıran unsurlardı ama her karakterin bir derdinin olması, o derdin hikayelerinin özünü oluşturması, karakterlerin oldukça profesyonel bir şekilde hikayedeki yerini alması başarıyla kotarılmıştı.



Kördüğüm özetle karakterleri ve hayat standartları tamamen zıt iki farklı erkek ve idealist bir kadının hikayesi. Hikayenin bilumum yerine zamanla farklı kombinasyonlara şahit olunabilecek üçgen aşklar monte edilmiş. Dünyalar güzeli masum bir çocuğun oyuncak arabasından İtalya caddelerindeki Ferrari'ye geçiş çok akıllıca idi. Duygusal hikaye peşindeki kadın seyircilerle hız ve otomobil tutkunu erkek seyircileri aynı dakika içinde ekrana bağladı.



Başlangıç sahnesine gelince; ultra zengin Ali Nejat doğum gününde kendisine hediye vermeye niyetlenmişken, hüzünlü bir güzel Didem elinde silahla salona girdi, bu da benim sana hediyem Ali Nejat dedi ve bir kaç gün öncesine dönüldü. Didem kimi hedefledi kendini mi Ali Nejat'ı mı sorusu, ikilinin derdi ne sorusuyla birleşti ve hikaye başladı. Yerli dizi zaafı olarak adlandırabileceğimiz aşırı tesadüfler eşliğinde hikaye kuruldu, karakterler arası bağlantılar yapıldı. İlk üç dakika olmasa dizinin üçüncü bölümü gibiydi. Seyirci ana hikayeye vakıf, kimin kim olduğunu biliyor havasında kısa sahnelerle karakterler arası sörf yaptı senaryo.



Bir cephede bekar anne Didem ve oğlu Kaan'ın hikayesi; diğer cephede İtalya'da üç Türk'ün tesadüfler zinciriyle kesişen hikayesi; bir diğer cephede ise oto tamircisi Umut'un iş ve aile cephesindeki gelişmeler. Kısa kısa sahnelerle pazıl misali bir hikayeydi ilk bölüm; neredeyse her saniye yeni bir karakter, yeni bir oyuncu, yeni bir hikaye, yeni bir travma dahil oldu diziye.



İtalya ayağında üç Türk; Naz, Ali Nejat ve Ayhan döner kapıya sıkışarak tesadüfün fitilini ateşledi ki saniyeler önce Naz kitapçıda Ali Nejat'ın ilgilendiği kitabı eşi Umut'a hediye olarak almıştı. Bununla da kalmadı çocuk doktoru Naz anafilaktik şok geçiren Ayhan'a kaldırımda müdahale etti, kalemle boğazına delik açtı nefes almasını sağladı. Bu sahne Naz'ın ultra doktor hallerinden ilkiydi. İlerleyen dakikalarda telefonda ateşi düşmeyen çocuğa müdahale etmekte gecikmeyecekti. Bir hastane düşünün onlarca doktor var, antibiyotik verilmesine rağmen çocuğun ateşi düşmüyor ama kimse nedenini bulamıyor. Naz ta İtalyalardan hafta sonu hava güzelse aile pikniğe gitmiştir, pikniğe gittiyse çocuğun vücuduna kene yapıştırmıştır ihtimalinden yola çıkarak teşhisi koyuyor. Paralel hikayede bekar anne olarak çocuğuyla tek başına hayat mücadelesi veren Didem, dönen başıyla başa çıkmaya çalışırken ateşlenen oğlunu hastaneye götürür. Tabii ki hastanede Kaan'la başarılı doktor Naz ilgilenir, derken Didem bayılır. Beyin tümörü, yaklaşan ölüm düşüncesi ile önce babasının karşısına çıkar. Beni affet ölüyorum baba torununa sahip çık der. Gaddar baba bir kez daha reddedince bu sefer çocuğunun babasının Ali Nejat'ın karşısına çıkar benzer cümlelerle. Aynı şekilde duygusuz ve katı bir tavırla reddedilir.



Ultra mutsuz, travmalarıyla başa çıkmakta zorlanan zenginler ile parasızlıktan hayalleri yarım kalmış fakirlerin kesişen hikayesi olarak da okumak mümkün Kördüğüm'ü. Babasının güdümünden çıkma arzusundaki hikayenin sermaye tarafını temsil eden Ali Nejat ile hayalleri üniversite eğitimi ile birlikte yarım kalmış oto tamircisi Umut'un hayatı, Naz üzerinden kesişiyor gibi görünse de aslında ortak noktaları “araba sevdası”. Bu manada dizi güncele de temas ediyor, ilk yerli otomobili yapacak babayiğitler olarak Ali Nejat ve Umut'u nazara vererek.



İlk bölümüyle iddialı bir giriş yapan Kördüğüm, asıl sınavını ikinci bölümde verecek. Senaryo açısından zor olan ilk bölümün seyircinin görüş alanına girmesi önemli, ama seyirciyi ekran karşısında tutmak nasıl anlattığın kadar ne anlattığına da bağlı. Karakterler arası bağlantılar, travmalar, geçmiş önemli, ama asıl önemli olan büyük hikaye ki henüz Kördüğüm de büyük hikayeye dair ipucu verilmedi. Kördüğüm'ün düğümü “araba sevdası” etrafında şekillenen büyük hikayede ya düğümlenecek ya da çözülecek.




#Yeni diziler
#diziler
#medya
8 yıl önce
default-profile-img
Kördüğüm’ün düğümü; araba sevdası
Kara dinlilerle milletin savaşı
‘Beşikten mezara kadar ilim’
Sarhoştum, hatırlamıyorum
Suçlu kim?
Vergi artışı yerine yapılacaklar