|
“Okumadığınız İçin Teşekkürler”

Bir kitabın tanıtım yazısı, kitabın kendisinden; yazarın kitap kapağındaki fotoğrafı, içeriğinden; yazarın gazetelerde ve televizyon kanallarında görülmesi, yazdıklarından daha önemli. Hakkında yazı yazılmamış, haber yapılarak değer atfedilmemiş bir kitap, beğenerek okuyan okuyucuda dahi değerini kaybediyor. Okurken tat vermeyen beğenilmeyen bir kitap ise çıkan haberlere, PR amaçlı beğeni yazılarına endeksli bir şekilde değer kazanıyor!



Yazının başlığı, Okumadığınız İçin Teşekkürler; Hırvat yazar Dubravka Ugresiç'in çuvaldızı kendine iğneyi dünya kitap piyasasına batırdığı, günümüz yayıncılığını mercek altına aldığı kitabının ismi. Yazarların yazarlık meziyetine değil şöhretine, hatta “et”ine bakıldığını, kitap fuarlarının kitapla alakasının kalmadığını, editörlerin yazarların yerine geçtiğini, herkesin yazar olduğunu ve dolayısıyla yazar olmanın anlam ve önemini yitirdiğini anlatıyor Ugresiç ve ekliyor: “Thomas Mann bugün yazmış olsaydı ABD'de kitabını basacak bir yayınevi bulamazdı; ona kitaplarının yeterince seksi olmadığı söylenirdi.”



Piyasa kurallarını kabul etmeyen yazar görünmezlik bulutunun içine hapsolmaya mahkum. Edebiyat ortamı ya pazarlama reklam (PR) şirketlerinin hakimiyetinde ya da tanıtım ve dağıtım.



Dubravka Ugresiç, bir arkadaşının roman yazmayı bırakarak aylarca kitap önerisi yazmak için nasıl çabaladığını anlatıyor. Piyasa odaklı edebiyat kültüründe kitap önerisi yazmak önemli bir yetenek! Kitap önerisi bir mihenk taşıdır, kitabın kendisinden daha önemlidir. O yoksa kitabın var olma ihtimali de yoktur. Kitabın kısa bir özetinden oluşan kitap önerisi, editöre taslağı okutma işlevini görmeli, henüz yazılmamış kitabı aldırmalıdır. Başarılı bir kitap önerisi kitabın ne tür bir okur kitlesini hedeflediği sorusunu da cevaplandırmalıdır.



“İnsanlar başkalarının başına gelenle ilgilendikleri için dedikoduyu severler. Dedikodu diğer insanlarla ilgilenmenin en güncel biçimidir. Başarılı bir kitap önerisi aslında başarılı bir dedikodudur. Çoksatarlar abartılmış dedikodudan başka bir şey değildir” diyor Ugresiç. Kitap önerisi ve editörlerin yazarlara nasıl müdahale ettiğine dair iki çarpıcı örnek veriyor.



“On dokuzuncu yüzyıl Fransa'sında taşralı bir doktorla evli bir kadın aşkı arıyor. Kuruntulu kocası ile aşkı arasında kalan kadın, her gün biraz daha artan borçların da altından kalkamayınca intihar ediyor. Yani kitap geniş bir kadın okur kitlesini hedef alıyor.” Kitap önerisini okuyan editör, güzel diyor ve ekliyor: “On dokuzuncu yüzyılı yirminci yüzyıl yapalım ve bir iki aşık ekleyelim. Kocayı da biraz eğlenceli kılalım. Eşcinsel olsun mesela. Finaldeki intiharı da atalım. Zira hiç inandırıcı değil!”



“On dokuzuncu yüzyıl Rusya'sında yüksek sosyeteden evli bir kadın aşık oluyor. Kocasını ve oğlunu terk ediyor. Yakışıklı aşığıyla toplumdan dışlanmış bir şekilde yaşıyor. Sevgilisi onu bırakıp savaşa gittiğinde kadın kendini bir trenin altına atıp intihar ediyor. Yani büyük oranda kadın okur kitlesini hedefleyen bir kitap daha.” “Harika” diyor editör. “İki kız kardeş var ve bunlardan biri KGB görevlisiyle evli, Sovyet Rusya'sında yaşıyor, ve bir muhalife aşık oluyor. Diğeri göç ediyor ve sıkıcı taşralı bir Fransız doktorla evleniyor. İki kız kardeş 1990 yılında karşılaşıyor. Geriye dönüşler, iki farklı hayat, iki farklı kader. Doğu ve Batı'nın komünizm sonrası hayalleri ve hayal kırıklıkları. Kitabın adı Two Sisters hemen yazmaya başla.”



Çoksatarları herkes alır. Çoğu okurun beğendiğini kıstas olarak alanlar da almayanlar da. Kitabı gerek kendi kültürel analiz güçlerini test etmek için gerek diğerlerinin ne aldıklarına göz atmak için alırlar.



İyi yazarları alıntılamak güçtür. Kötü yazarlardan yapılan alıntılara daha sık rastlanır. Bununla birlikte ancak iyi yazarlar işlerini daha iyi bilirler, çalışmalarını bilinçli olarak alıntılamaya müsait cümlelerle süslerler.



Edebiyat borsasındaki ani yükselişle birlikte en alışılmadık, sarsıcı hikayeyi bulmak için yarışıyor yazarlar. Cinsel istismar, çocuk sömürüsü, sadistler sapıkları konu alan erotizm süslü romanlar fazlasıyla rağbet görüyor.



Piyasa her sektörde olduğu gibi edebiyata da damgasını vuruyor. Konu piyasa olunca ya her şey hiçe sayılıyor ya da her şey kabul ediliyor.


#Tanıtım yazısı
#Dubravka Ugresiç
8 yıl önce
“Okumadığınız İçin Teşekkürler”
Başkanlık ve hocalık
Bu başarı hepimizin
Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a
Herkeste bir ‘ben’ var, bir de ‘gerçeklik’…
Yatırım grevi