|
Psikopat karakterler kulübü!

Geçen yıl başlayan dizilerle birlikte kurulan aşık psikopat karakterler kulübü; yeni karakterlerin katılımı reytingi düşenlerin final yapması ile yoluna devam ediyor. Yekta (Yeter) ve Emir (Kara Sevda) şimdilik kusursuz psikopatlar olarak yarışa ön saflarda devam ederken; Musa, Kehribar ile yarışa dahil oldu.



Ayhan ve Tekin'den sonra bir kayıp daha verdi psikopat karakterler kulübü, Güneşin Kızları final yaptı seyirci Haluk ile vedalaştı. Diğerlerinin erken vedasının aksine Haluk 39 haftadır ekrandaydı. Ergen seyirciler, fanlar için projelendirilmiş Ali-Selin ve Savaş-Nazlı aşkları arasında, kötülükte sınır tanımayan, kabul edilmesi bir hayli zor olan ana hikayenin baş kahramanı olarak salındı ekranda. Final yapacağı açıklandıktan sonra, fanların, sosyal medyada bir milyonu aşan twit attığı haberi gazete arşivlerinde yerini aldı. Hikayenin aslında uzun zaman önce tükendiğini fark etmemeleri bir yana, ana hikayenin, Haluk'un Güneş'e yaptıklarının farkında olmamaları mümkün mü?



Haluk; aşıktım savunusu eşliğinde, Güneş'in hayatını karartmakla kalmamış zindana çevirmişti. Psikopatlarda pişmanlık duygusu olmadığı söylenir. Haluk zaman zaman pişmanlıktan kavruldu, ama bir sonraki sahnede ya da bölümde yaptıklarının oyun olduğu rol yaptığı açığa çıktı. Tedavi olduğunu iddia etti; Ali, Savaş ve Rana'ya yaptıklarına bakınca tedavinin hastalığını daha da körüklediği anlaşıldı. Senaryo zaman zaman Rana da Haluk kadar psikopat iddiasını seslendirdi. Hikayeye sonradan dahil olan Zafer ve Levent söz konusu olduğunda, Haluk o kadar da kötü değil illüzyonu yaratılarak, mütemadiyen Haluk seyirci nezdinde nefret duygusundan uzak tutulmaya çalışıldı. Haluk neden böyle sorusuna parçalı bir şekilde baba zulmünden, annesinin gözleri önünde intihar etmesinden gibi cevaplar verildi ama Haluk attığı her adımda verdiği her kararda etrafındaki insanların hayatını karartmaya devam etti. Senaryo da Haluk'un yaptıklarına bahane üretmeye.



Güneşin Kızları; sonu düşünülmeden psikoloji, travma üzerinde kafa yorulmadan yazılmış bir hikaye idi. Hikaye, yıllarca kendine yapılan zulmü öğrenen Güneş'in hafızasını kaybetmesiyle nihayetlenebildi. Hikayenin çıkış noktası, psikolojik yönden çok ağır, sadece yaşayana değil seyredene de travmatik etki edebilecek güçte bir olaydı. Fakat senarist travmadan, travmanın insanda nasıl bir hasar bıraktığından o kadar bihaberdi ki, hiçbir duygu, acı çözümlenmeden; “ben yazdım oldu” kolaycılığında 39 bölüm devam etti ve bitti.



Hikayesi, kayınpederin müstakbel gelinine tecavüzü, psikopat Ayhan'ın yeğeninin karısına takıntılı aşkıyla gözünü kırpmadan yeğenini öldürmesi üzerine inşa edilen Analar ve Anneler; kısa zamanda seyirciyi ekran başından kaçırdı. Psikopatlıkta sınır tanımayan, takıntıları ile insanların hayatını zindana çeviren komiser Ayhan'ın monologu ile bitirmeyi tercih ettiler; “Nasıl biriydi diye sorarlarsa çok talihsizdi dersiniz benim için.” Bu kadar aleni bir şekilde insanlara kötülük eden, öz yeğenini sözüm ona aşkı uğruna gözünü kırpmadan öldürebilen bir adam neden talihsizse? Karakter kendini talihsiz görebilir, yaptıklarına kendince gerekçeler bulabilir ama senarist karakterle arasındaki mesafeyi muhafaza edebilmeliydi. Aksi takdirde ne başlangıçta ne bitişte o hikaye neden yazılmış, neden anlatılmış her şey havada kalıyor.



13. bölümde final yapan Hatırla Gönül'de de başından itibaren her şey Tekin'in kontrolündeydi yine aynı şekilde sona erdi. Diğer psikopatlı iki dizide olduğu gibi büyük hikaye probleminin bariz hissedildiği bir senaryo idi. Gönül'ün Tekin'in fiziksel şiddetine uğrayıp sevdiği adamın karanlık tarafıyla yüzleştiği akşam yeni bir aşka yelken açması ilk falsosuydu senaryonun. Korkmuş bir kadın gece yarısı acı içinde kıvranırken; bakışı ve duruşuyla hiç de güven vermeyen bir adama güvenir üstüne de aşık olur mu? Normal şartlarda olmaz ama Hatırla Gönül'de oldu. Hikayenin kurulması için o tesadüfe ihtiyacı vardı senaryonun arkası çorap söküğü gibi geldi.



Hikayenin cazibe merkezi, kadınların gözdesi, her görenin aşkından yanıp tutuştuğu Tekin, oyuncunun başarılı performansıyla seyirciyi cezp etti. Kendine öldü süsü vererek yıllarca balıkçılık yapması dahi Tekin isterse olur istemezse olmaz önermesine hizmet etti. Devam etseydi neler olacağını merak edenler var, değişen çok bir şey olmayacaktı, son üç bölümde hızlıca yaşanan gelişmeler yavaş çekimde yaşanacaktı.



Felsefesi olmayan, önermesiz bir dizi idi Hatırla Gönül. Hayat kurtarır denilen klişeler eşliğinde büyük hikaye ortaya çıktıkça seyircisini kaybetti.



Peki ne anlattı bize psikopat karakterleri ile dikkat çeken Hatırla Gönül, Güneşin Kızları, Analar ve Anneler? Psikopatlar çok zekidir, oyun (hikaye) onlar bitti dediğinde biter. Seyir zevkleri yüksektir, bütün kadınlar onlara aşıktır!




#Psikopat karakterler
#medya
#diziler
#Hatırla Gönül
8 yıl önce
Psikopat karakterler kulübü!
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu