Mezar taşında yazan tarihten üç yaşında öldüğü anlaşılan Zeynep. Seni koruyamadım beni affet diyerek göz yaşı döken bir anne. Biraz geride annesinin ağıtlarını döktüğü gözyaşlarını kederli bir yüz ifadesiyle izleyen Zehra. Görüntü değişir, isminin Ceren olduğunu öğrendiğimiz genç kız, baba bildiği adamın, sen bizim öz evladımız değilsin, seni evlatlık aldık itirafıyla hayatının gerçeğiyle yüzleşir. Kız kardeşi Zehra'nın tedavi masrafları için para karşılığı bir aileye evlatlık verilen, öldüğü söylenen Zeynep ölmemiş, ismi Ceren olarak değiştirilmiştir.
Babasının ölüm anındaki itirafıyla sarsılan Ceren, son bir ümitle annesinin evine gider, ne olur bana gerçeği söyle diye yalvarır. Gerçekten kastı ise ailenin öz kızı olduğunu duymaktır. Fakat duydukları karşısında acı ve işkence içinde geçen çocukluğu hücum eder zihnine. Zira annelik ruhunu taşımayan kadının söyledikleri hazmedilecek gibi değildir! “Seni satın aldık biz bir mal gibi. Ben hiç anne olmak istemedim. Koray (baba) zorladı beni. Sen işkence oldun bana yıllarca. Biz büyük bir aşk yaşıyorduk. Sen geldin aramıza girdin. Koray'ın gözü senden başkasını görmedi. Biz senin yüzünden boşandık.”
Seni Kimler Aldı'nın hikayesi böyle başlıyor. Kişiye evlatlık olduğu ne zaman söylenmeli? Yaşarken söylenmeyen gerçek ölüm döşeğinde itiraf edilmeli mi? Bir evladı yaşatmak için diğer evlat feda edilebilir mi? Para karşılığı evlat sahibi olunabilir mi? Her kadın anne olmalı mı?
Dizinin ilk on beş dakikasının hikayesi bu soruları peş peşe sordurdu ama dizinin cevaplarla ilgilenmek gibi bir meselesi yok!
Seni Kimler Aldı, para karşılığı evlatlık verilen/alınan çocuğun hem ailelerin hem çocuğun hayatını nasıl etkilediği gerçeğinden hareket eden bir dizi olarak kalsaydı, psikolojik, sosyolojik açıdan değerli, derin bir dizi olabilirdi. Ama maalesef uzun sürelerle mücadele edebilmek ve uzun bir süre ekranda kalabilmek uğruna, evlatlık temasının yanına bolca tema eklenmiş diğer yerli dizilerde olduğu gibi ve “her şey hakkında” bir senaryo çıkmış ortaya. Açığa çıkması istenmeyen sırlar, bolca entrika ve intikam.
Zeynep, çektiği eziyetlerin sebebi olarak üvey annesini mi görecek öz annesini mi sorusu etrafında çifte intikam hikayesine imza atacak! Bir taraftan merdivenden düşerek felç kalmasına sebep olduğu üvey annesine hayatı zehir edecek. Çocukluğunda kendisine ne yaşatıldı ise benzerini yaşatacak kadına. Diğer taraftan kendisi yerine tercih edilen kız kardeşi Zehra'nın hayatına kabus gibi çökecek ve öz annesinden intikam alacak.
Zeynep'in annesi ve kız kardeşi Zehra, dizilerin olmazsa olmazı bir konakta hizmetçilik yapıyor. Baba Zeynep'i evlatlık verdikten sonra ortadan kaybolmuş. Anneyi Halil adında biri ile evlendirerek üvey baba teması da dahil edilmiş hikayeye. Zeynep'in evlatlık verilmesine aracı olan ve paranın büyük kısmını cebe indiren Cahide ise katıksız kötü kervanından diziye dahil olmakla kalmıyor, konağın hanımefendisi olarak çıkıyor karşımıza. Talat'tan hamile kalıp kardeşi Suat'la evlenme becerisini göstermiş! Talat'ın yıllar sonra çıkıp gelmesiyle gerçek açığa çıkmasın diye uğraşan entrika kraliçeliğine aday bir karakter. Barış'ın gerçek babası, Zeynep'i para karşılığı satmakla kalmayıp ailesine öldüğünü söylemek gibi geçmiş günahları bir hayli kabarık Cahide'nin.
Bu arada konağın çapkın oğlu Barış'la güzeller güzeli Zehra'nın aşkı zengin fakir kontenjanından alevlendi. O kız benim gelinim olamaz kontenjanından Cahide, namus kontenjanından üvey baba Halil, hayatımı çaldılar her türlü intikamı kötülüğü hak ediyorlar kontenjanından Zeynep( Ceren) bu aşka engel olmak için var güçleriyle mücadele edecekler.
Seni Kimler Aldı, Pazar günlerinde O Hayat Benim'in boşluğunu doldurmak üzere projelendirilmiş, aynı yapımcı ve senaryo editörü ortaklığının eseri bir dizi, tek fark yayınlandığı kanal. O Hayat Benim zaman zaman yüksek reytingler almakla beraber, uzatmalarda, seyirci nezdinde kredisini tüketerek veda etti ekrana. Vakit kaybetmeden nefes almadan benzer bir hikayeye alıcı bulmak iyimser bir yaklaşım.
İlk bölüm itibariyle anlaşıldığı üzere, bir soruya cevap bulmak, bir yaraya parmak basmak yerine yine karmaşık ilişkiler ağı, sırlar, entrika, intikam sarmalıyla seyirciyi ekranda tutma gayretine girilecek.
