|
Ya içindesindir çemberin ya da dışında!

Matematik derslerinde içi boş daire olarak tanımlanan çember TV programı olarak karşımızda. Beş kişi yemek, içmek, uyumak dahil, 72 saat el kadar bir çemberin içinde yaşamak zorunda!

İnternet sitesindeki tanıtımında ''Kendi iradenizle özgürlüklerinizden, alışkanlıklarınızdan, isteklerinizden vazgeçebilir misiniz? Kameralar önünde beş kişi bir çemberin içinde yaşarken ne kadar dirençli olabilirsiniz?'' diyerek kışkırtıcı bir davetiye gönderiliyor meraklısına.

Her ne kadar bir direnç yarışması gibi sunulsa da; ekrandaki diğer benzerleri gibi gücünü dedikodudan alıyor Çember. İhtiyaç molasında yarışmacılar sırayla çemberin dışına alındığında, görüşme odasına götürülüp duyguları düşünceleri soruluyor gibi yapılıp; ''falan da senin için şöyle dedi ne cevap vereceksin'' diye tahrik ediliyor alenen.

72 saat çemberin içinde kalıp direncini dosta düşmana ispat eden ve tabii en az para harcayan ipi göğüslüyor. Kazanma amacıyla yememek, içmemek, uyumamak için direnenlerin bozulan sağlıklarının hesabını kim verecek belli değil. Olası aksaklıklara karşı bant yayında bulunuyor çözüm.

Biri Bizi Gözetliyor''dan sonra Dokun Bana isimli bir yarışma yapılmıştı. Üç ay boyunca kameralı evde yaşayan, kazanmak için efor sarf eden, ama kaybedenlerin hırslarına bir kez daha fırsat vermişti Dokun Bana. Bir arabanın etrafında toplaşanların ihtiyaç molası dışında otomobille teması kesmemeleri gerekiyordu. Uyumamak için çabaladıkça halüsinasyon görenler olmuştu. Sağlığını kaybetme pahasına ne kadar dirençli olduğunu göstermek mi, ödülü kazanmak mı yoksa ekran macerasının süresini uzatmak mı kararsız kalmıştım izlerken. Şimdi aynı kararsızlığı sabaha karşı ekranda Çember''i görünce yaşadım. Yemekteyiz''e katılmış; kazanmış/kaybetmiş olmaları önemli değil bir şekilde medyada haber olmayı başarmış; Yemekteyiz özel/unutulmaz adı altında ikinci defa şansını denemiş; kanalın aktüel programlarında etinden, sütünden, yününden defalarca kez yararlanılmış yemekteyizzedeler Çember''in içindeydi! Eldeki hazırkarakterler maliyeti düşük, tutarsa karlılığı yüksek olacak formatın içine boca edilmişti.

Tanıtımında geçen ''iradenizle'' ibaresi insanların iradelerinden nasılda kolayca vazgeçtiklerini gözler önüne sermesi açısından oldukça manidar. 72 saat normal şartlarda uzun olmayan ama çember işkencesinde oldukça uzun sayılabilecek bir zaman. Özellikle kadın katılımcılarda göze çarpan saç, makyaj, sallanan küpeler, abiye kıyafetler, yüksek topuklar iradenin olmadığının ispatı. O çemberde oturmak, kalkmak, uyumak için ekstradan zorluk çıkaracak detaylar zorunlu çünkü.

Hayal ettikleri yerde olamayanlar, hayallerine kavuşmak için son çare Çember''in içinde yani TV''nin. İradelerini dışarıda bırakarak başka bir ifadeyle yapımcıların insafına teslim ederek. O kıyafetleri giymeleri mecburi. Üçüncü saatte yapılan telefon bağlantısında duygusala bağlayıp gözyaşı dökmek mecburi. Arızalı tavırlar sergilemek, kavgacı, narsist bir üslup benimsemek olmazsa olmazı işin. Çünkü zaten bu özellikleri onları Yemekteyiz katılımcıları arasında ön plana çıkarttı. Yapımcının tekrar kendisini aramasını bu özelliklerine borçlu olduğunun farkında.

O çemberin ya içinde olacak ya da dışında. Formatlar değişse de, programların ismi değişse de, o iradesini dışarıda bırakarak içinde olmayı sürdürecek!

13 yıl önce
Ya içindesindir çemberin ya da dışında!
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle