|
Devlet ve sermâyenin esnekliği sorunu (1)

Modern devletin şekillenmesinde sermâyenin belirleyici olduğunu söyleyebiliriz. Bu siyâsal yapıları ekonomik zorunluluklara indirgeyen basitçi ve artık hayli demode olan bir bakışı düşündürebilir. Modern dünyada ekonomi ile siyâset arasındaki ilişkinin bu kadar basit olduğu düşünülemez. Devlet sermâyenin çıkarlarını sürdürmek için egemen sınıfların diğerleri üzerinde geliştirdiği bir aygıt değil. Sermâye devleti gereksediği kadar, devlet de sermâyeyi gereksiyor. Yâni bu iki küre arasında, karşılıklı ilişkiler ve etkileşimler mevcûttur. Bu ilişkilerin çok katmanlı olduğu da unutulmamalıdır. Sermâye sanıldığından fazla esneyebiliyor. Bu esneklik elbette onun hayırhahlığına yorulmamalı. Esneme, sermâyenin kendi birikimini yeniden üretmesi için bir zorunluluktur. Yâni, sermâye birikimi sürdürülebilmek için dar görüşlü bir kâr maksimizasyonu döngüsünden çıkmak zorunda kalıyor.

Daha kapsayıcı düzeyde ekonomi ile siyâset; daha dar anlamda ise sermâye ile devlet arasındaki ilişkiler bu esnemenin imkânları îtibârıyla çeşitleniyor. Bu çeşitlenme iki küre arasındaki ilişkileri indirgemeci bir tarzda yorumlayan teorik yapıları da karşılıksız ve anlamsız kılıyor. I.Wallerstein, "Babalar"ın "Oğullar"ı ezdiği 1848 sonrası Restorasyon Avrupa"sında aslında eskiye dâir çok fazla bir şeyin restore edilmediğini, sermâyenin kaba bastırmacı anlayışından vazgeçerek , 20.Yüzyıl"da sosyal devletin kurumsallaşmasıyla ile sonuçlanacak olan adımları yavaş yavaş atmaya başladığını belirtiyor. I. Ve II. Genel Savaşlar; aradaki nazizm faşizm ve stalinizm felâketleri bu esneme süreçlerine kesinti getirmiş olsa da en azından merkez kapitalist toplumlar itibarıyla bu bağı kurmak gerekiyor.

Aslında meşrepleri birbirine hayli uzak olan liberalizm ve antik çağlarda hiç de hayırla anılmayan demokrasilerin birleşip bir sinerji doğurması ve bu sinerjinin 20.Yüzyıl"da kurumsallaşma yeteneği kazanarak sürdürülebilir bir târihsel deneyim niteliği elde etmesini, sermâyenin esneme yeteneğiyle doğru orantılı düşünmek yararlı olur.

Bu esneme, emek mâliyetlerinin minimizasyonu ile efektif talebin arttırılması arasındaki gerilimin fonksiyonu. Devlet burada her anlamda odaktadır. Önce Webergil anlamda bir zora başvurma tekeli olarak, sermâye karşıtı hareketleri bastıran odur. Sadece bu kadar değil. Aynı zamanda bu hareketlerin âdeta bir paratoner gibi kendisine çekerek etkinsizleştiren yine odur. İktidâra gelerek, yâni devleti ele geçirerek dünyâyı değiştirmek, ya da egemenliğin aşağıdakiler tarafından ele geçirilmesi bu başkaldırıların afyonuydu. Marx yanılıyordu, Proudhon ise basbayağı haklıydı. Bu hareketler merkez kapitalist toplumlarda özellikle Keynesgil siyâsal ekonominin yatıştırıcılarıyla "ele geçirmek"ideali "paylaşmakla" yer değiştirdi. Bu aynı zamanda kapitalizmin meşrûluk sorununu da çözüyordu. Tabiî ki, sâdece merkez ülkelerin toplumları için. Stalinizm, ya da devlet kapitalizmi, 1960"lara doğru görece yumuşamış olsa da, bunun dışındadır. Post kolonyalizmin ürünü olan yeni ulus-devletlerde, ya da siyâsal oligarşilerin egemen olduğu devlet kapitalizminin başka türlerinde ise yumuşama sözkonusu değildi. Bu toplumları tutkulu bir ulusal kalkınmacılık afyonu ve bürokratik yozlaşma teslim almıştır. (II.GENEL Savaştan sonra "demokratikleşen" Türkiye"nin burada görece farklı bir konumda olduğu teslim edilmelidir). Nixon"ın da îtiraf ettiği üzere, sermâyenin esnediği bu dünyâda herkes kendi tarzında Keynesçidir, kimi yeniden-bölüşüm kanallarını açmak suretiyle "tam", kimi de bunu tıkayarak "eksik" Keynesçi olarak. Devlet ise düpedüz odaktadır; ister sosyal devlet olarak isterse stalinist ya da kalkınmacı ulus devlet olarak.

1990"lardan bu yana kendisini hissettiren yeni kapitalizm ise, ideolojik ve söylemsel düzeyde şaşırtıcı bir şekilde bir devlet karşıtlığının üzerine oturuyor. Bu sürecin diyalektik değerlendirmesi ortaya, birbirine benzemeyen manzaralar çıkarıyor. Yarı merkez kapitalist ülkelerde ve özellikle de eski Doğu Bloku"nda hayırlı görülen , merkez kapitalist toplumlar için târihsel kayıplar anlamına geliyor. Ama hepsinden mühimi, yeni gelişmelerin orta ya da çok uzun olmaayan bir vâdede, sermâyenin esnemesini sağlayacak yumuşatıcıları târihin imkânlar dâiresinden çekmesi. Bu konuya devam edeceğim...

11 yıl önce
Devlet ve sermâyenin esnekliği sorunu (1)
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!