|
Aklımıza hakaret etme sanatı

Pusuda bekleyen adam mı? Vaktini kahır mektubu yazmakla geçiriyor; bir de Suriye mevzubahis olduğunda ''Camdan Cama'' şarkısını söylemeyi pek seviyor:

''Sen camdan bir evde oturuyor ve durmadan komşunun camdan evine taş atıyorsan...

Camdan evde oturan komşu da senin camdan evine taş atar...''

... ... ...

Kahır Mektupçusu, aklımıza hakaret etme sanatının öncü isimlerindendir.

Suriye''nin, tam on dokuz yıl boyunca (1979-1998) terörist başı Öcalan''ı Şam''da itina ile misafir ettiğini hatırlamak istemiyor.

''Suriye olayına karıştın, bak PKK''yı başına bela ediyorlar!'' demeye getirerek bir defa daha gözlerimizi bağlamaya çalışıyor...

Suriye''deki çatışmanın, savaşın yalnızca bir buçuk yıllık geçmişi varken, PKK belasının 28 yıldır devam ettiği hususunu yok saymamızı istediği için aklımıza hakaret ediyor.

Bitmedi...

16 Eylül 1998''de dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş, Hatay''ın Reyhanlı ilçesinde hudut komutanlığını ziyareti esnasında...

''Apo denilen eşkıyayı barındırıp terör belasına bulaşanlar sabrımızın tükenmek üzere olduğunu iyi bilsinler'' diyerek...

Suriye''ye savaş sopasını gösterdiğinde...

Orgeneral Ateş''in açıklamasını alkışlamış olanlar...

Bugün ''Suriye''de işimiz ne?'' diye ''kahır mektubu'' döşeniyorlar.

Kahır kıyafeti kuşananların şiddetli karın ağrısı çekmelerinin sebebi...

Ankara''nın bağımsız stratejik kimliğini kazanmış olmasından dolayıdır.

Şimdilerde ikide bir Camdan Cama''yı söyleyenler...

Ortadoğu''nun, eskiden olduğu gibi yine ABD ve İsrail''in egemenlik alanına dahil olmasını istiyorlar!

* * *

EN BÜYÜK YALAN''IN KİTABI

Aklımıza hakaret etme sanatını icra edenler...

Sadece ''İçimizdeki İrlandalılar''dan ibaret değil...

Şu son günlerde, ''Usame Bin Ladin''in, geçtiğimiz yıl Mayıs ayında Pakistan''daki evine düzenlenen bir askeri operasyonla öldürüldüğü'' yolundaki DEVASA YALAN...

Yerkürenin dört bir tarafında afiyetle yenmesi için...

Bu defa biraz daha farklı bir yöntemle ısıtılıyor!

Sözde ''Bin Ladin Operasyonu''nda ''görev yapan'' Amerikalı eski bir deniz komandosunun...

''Operasyon''un detaylarını anlattığı ''No Easy Day'' adlı kitabı üç gün önce piyasaya sürüldü.

Gerçek adı Mark Bissonnette olan ancak Mark Owen takma ismini kullanan yazar, kitabında Bin Ladin''in evinin üst katındaki yatak odası kapısından koridora bakarken kafasından vurulduğunu iddia ediyor.

Yazar, askerlerin daha sonra odaya girerek yerde kanlar içinde yatan ve can çekişen Bin Ladin''e birkaç el daha ateş ettiğini öne sürüyor.

Bin Ladin''in öldürüldüğü yalanı, 2 Mayıs 2011''de gösterime girdiğinde, Amerikan hükümeti tarafından yapılan açıklama ''Ladin''in silahlı olduğu ve çatışma esnasında öldürüldüğü'' yolundaydı.

Bissonette ise Bin Ladin''in silahsız iken öldürüldüğü iddiasında bulunarak resmi açıklamalarla ters düştü; bu da ABD''de yeni bir tartışmaya neden oldu!

İşin püf noktası da burada saklı:

''No Easy Day'' evet ''resmi tarih''le uyumlu değil ama dikkat buyurunuz...

Aslında Bin Ladin''in öldürüldüğü yolundaki resmi görüşü/yalanı damardan besliyor!

Bin Ladin konusundaki ''küresel illüzyon''u kulağını tersten gösterme yöntemiyle pekiştirmeyi amaçlayan bu kitap için bir nevi halkla ilişkiler çalışması diyebiliriz.

Bunu daha önce de yapmışlardı...

Wikileaks''in deşifre ettiği Stratfor belgelerinde ''Bin Ladin''in cesedi denize atılmadı, ABD''ye getirildi'' yollu kayıtlar yer almıştı!

Davos moderatörü David Ignatius da...

Geçtiğimiz Mart''ta Washington Post''taki yazısında ''Bin Ladin''in Obama''yı öldürmeye hazırlandığını'' iddia etmişti!

(Obama Başkan seçilmeden önce hayata veda etmiş Ladin, ''Başkan Obama''yı öldürmeye hazırlanıyormuş!)

Ayrıca, Bissonnette''in kitabında ''Bin Ladin''in cesedine Obama''nın verdiği sözün aksine yeterince saygı gösterilmediği'' öyküsü de anlatılıyor:

Hikaye bu ya; taşındığı helikopterde yer kalmadığı için bir asker Bin Ladin''in üzerine oturmuş!

* * *

Daha önce de yazdığım gibi, 20 Şubat 2007''de böbrek yetmezliğinden öldüğü kesin olan Bin Ladin''in, 2 Mayıs 2011''de Pakistan''daki evinde bir askeri operasyon sonucunda ''öldürülebilmesi'' mümkün değil!

Amerikan kaynaklı sözde ''belgeler'' hep Ladin''in cesedinden bahsediyor ya...

Aradan geçen bir yıl dört aylık süre zarfında acaba neden güya ''öldürülmüş'' Bin Ladin''in cesedinin bir tek kare fotoğrafı veya görüntüsü yayınlanabilmiş değil?

En azından ''mozaik''leyip de yayınlayabilirlerdi, değil mi?

Ama, hayır tek kare dahi yok!

Aklımıza hakaret sanatı diye boşuna söylemiyorum.

Hollywood''vari bir film seti kurup kurmaca bir ceset görüntüsü de imal edebilirlerdi, değil mi?

Eceliyle ölmüş bir adamı yaşıyormuş gibi dört yıl boyunca (2007-2011 arasında) sahte görüntülerle ''konuşturmuşlardı'' ya; ondan böyle soruyorum!

Bu numaraya neden başvurmadılar, acaba?

Şayet, böyle bir yola/hileye tevessül etselerdi...

Böyle bir durumda...

Bin Ladin''in eceliyle vefatını kanıtlayan ''hakiki görüntüler'' gün ışığına çıkar diye mi korktular, yoksa!

12 yıl önce
Aklımıza hakaret etme sanatı
ABD, Erdoğan’ı öldürmeye çalıştı!
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü