Donald Trump seçim kampanyasında “ABD'nin Ortadoğu'da uyguladığı politikalarla İran'a kulvar açtığına” dikkat çekmişti! İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in askeri danışmanı general Safevi ise kısa bir süre önce yaptığı açıklamada “Amerika'nın Afganistan ile Irak'ı işgal etmesinin bölgede İran'ı güçlendirdiğini, siyasi nüfuzunu artırdığını” söyledi!
İran ile ABD, Irak'ta birlikte hareket ediyorlar. Suriye'de de Özgür Suriye Ordusu'na karşı ittifak yapıyorlar. Tahran, başından beri açıktan; Washington ise “kayıkçı kavgası” görüntüsü altında dolaylı olarak Şam Rejimi'nin ayakta kalması için mücadele veriyor.
*
Irak'ın gayrı meşru işgali sırasında ABD'nin Savunma Bakanı olan Donald Rumsfeld'in anılarını kaleme aldığı kitapta; işgalden önce Iraklı Şii lider Sistani'ye 200 milyon dolar aktarıldığı önü sürülüyor!
Amerikalılardan “İşgalin aleyhine fetva verilmemesi ve işgalin kolaylaştırılması” karşılığında alınan paradan (rüşvetten) söz ediliyor!
*
ABD, Saddam Hüseyin'in uydurma “El Kaide bağlantısını” ve Irak'ta var olmayan “kitle imha silahlarını” gerekçe göstererek Irak'ı işgal etmişti…
“Amerikancı ve İsrailci Paralel Yapı ile Doğan Medyası'nın canla başla desteklediği” gayrı meşru Irak Savaşı'nda bir milyon iki yüz bin Iraklı kasten öldürüldü!
Başlangıçta işgalci Amerikan askerlerini alkışlayan kimi Iraklılar bile; birkaç yıl sonra
diyerek feveran ediyorlardı!
Saddam'ı deviren Neo-Con çetesinin önde gelen isimlerinden Donald Rumsfeld, Ebu Gureyb Cezaevi'ndeki sistematik işkencelerin de rejisörüydü…
Oğul İkinci Bush'un Savunma Bakanı Rumsfeld, 1983'de Başkan Reagan (Yardımcısı Baba İkinci Bush'tu) tarafından Saddam Hüseyin'e “Amerikan desteği konusunda güvence vermek” için gönderilen “özel heyet”in başındaki isimdi! O ziyarette Mister Rumsfeld'in Saddam'la tokalaştığı fotoğraf; ABD'nin 1980'de İran'a saldırttığı Irak'a “sekiz yıl süren savaş boyunca verdiği esaslı desteği” simgeliyordu.
Aynı (Derin) ABD, savaşın başlamasıyla eş zamanlı olarak gizlice
İran'a da silah satmıştı!
1986 yılı sonlarında ise Reagan-Baba Bush yönetiminin “Kongre kararlarına aykırı olarak” İran'a gizlice silah gönderdiği ortaya çıkmıştı! İran'a silah satışından (İrangate Skandalı!) elde ettikleri paranın bir kısmının Nikaragua'da Marksist hükümete karşı çarpışan ABD destekli Kontra'lara aktarıldığı anlaşılmıştı.
Saddam yönetimindeki Irak'ın Mart 1988'deki Halepçe Katliamı da Beyaz Saray'daki Reagan-Bush tarafından el altından teşvik edildi! Böylelikle bölgedeki Kürtlerle Sünni Araplar'ın arası açılıyordu!
İki tarafı da, başta insan kaybı olmak üzere sosyal ve ekonomik olarak perişan eden İran-Irak Savaşı, 1991'deki Birinci Körfez Savaşı'na zemin hazırladı. Savaşın ekonomik çöküntüsünü bertaraf etmek üzere Kuveyt'i işgal eden Saddam'ı; “bu işgale kayıtsız kalacağı” izlenimini vererek yanıltan da ABD idi!
Saddam Kuveyt'e girer girmez; ABD hakiki yüzünü gösterdi…
İşgale karşı “uluslar arası koalisyonu” toplayıp; sadece birkaç ay sonra Irak'a girdi. Irak'ın kuzeyindeki (36.Paralel) ABD hâkimiyetiyle birlikte konuşlandırılan Çekiç Güç, PKK terör örgütüne kol kanat gerdi!
Reagan'ın iki dönem başkanlığı döneminde yardımcısı olan Baba Bush'un bir dönem başkanlığı esnasında Irak parçalanmıştı…
Baba Bush, başkanlığının son aylarında aynen söyle demişti:
(24 Ağustos 1992)
*
“Trump'ın favori kovboyu” başlıklı yazımızda sözünü ettiğimiz “Ekim Sürprizi” hakkında kitap yazmış olan (1989) Barbara Honegger, o kitapta “Y” diye kodladığı bir kişiden bahsediyor…
İşte bu “Y”; Honegger'a, “Baba Bush'un
Mason Locası'nın onur üyesi olduğunu” söylemiştir!
“Y” kodlu kişi, bu bilgiyi kendisine (İtalyan Gizli Servisi'ne+CIA'e çalışan)
'nın verdiğini dile getirmiştir!
Gladyo'ya bağlı faaliyet gösteren P2 Mason Locası'nın başındaki isim olan
1980'deki başkanlık seçiminde Reagan-Bush ikilisine büyük bir destek sağlamıştı!
Sinyor Gelli, Reagan'ın göreve başlama yemeğindeki (Ocak 1981) tek İtalyan'dı. (P2 Komisyonu'nun Raporu,1984, Sayfa: 679)
Reagan-Bush'un başkanlık kampanyasında Pazienza ile birlikte Jimmy Carter'ın aleyhine çalışan
mensubu Michael Leeden, AEI'da da (American Enterprise Insitute) görev yapmış derin bir simadır…
Amerika'da İsrail için çalışır. Azılı Neo-Con'cu Michael Rubin AEI'ın analistleri arasındadır! Rubin, 12 Şubat 2013'te Washington'da Gezi Kalkışması senaryosunun yazıldığı toplantının moderatörü idi!
Mister Rubin, 15 Temmuz 2016'dan tam dört ay önce “Türkiye'de darbe olabileceğinden” söz ediyordu! 15 Temmuz'daki FETÖ-CIA-ABD darbe girişiminin başarısızlığına uğramasından dolayı karalar bağladı!