ABD ile İsrail'in borazanı Zaman “gazetesi”ne kayyum atandı. Locaefendi'nin Sam Amca'sı işte bu gelişmeden müthiş rahatsız oldu.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass kayyuma saydırdı. Öfkesini Washington'la paylaşırken, “Bizim çocukların gazetesine kayyum el koydu” diye konuşmuş olmalıdır!
Mister Bass kendisini “Sömürge Valisi” sanıyor!
Oysa o “gizli sömürge devleti” günleri, çoktan bitti.
Şimdi, Bağımsız Müslüman Türkiye var.
Bu hakikat her söylendiğinde, CIA muhibbi Paralel etki ajanları bunalıma giriyor, çıldırıyor.
Ankara'nın Washington'dan bağımsızlaşması onlara derin patronlarının ve kendilerinin “hayati mağlubiyetini” hatırlatıyor!
*
ABD-İsrail tandeminin yandaş ve yalakası Zaman'a kayyum atanmasıyla Paralel Medya çöktü.
Apar topar hazırladıkları “korsan gazete” ile halen daha “Amerikan Bayrağı” göstermeye çabalıyorlar.
Yarına Bakış adlı korsan gazeteyi iki ilde basan da, Sözcü!
Paralel Yapı ile epeydir bağlantılı Akbay'ların, daha doğrusu İsrail'in Sözcü'sünden bahsediyoruz!
*
Şu sıra 'özgür medya' gürültüsü eşliğinde sihirbazlık gösterisi yapanlar, göz boyamaya kalkışanlar, “üçkâğıt açanlar” sahne alıyor:
Sansürcülüğün hayat tarzı olduğu bir yerde “Özgür Medya” olmaz!
Mesela, ABD ve İsrail'in; Komprador Burjuvazi'nin (Derin Baronlar'ın) veya Doğan Grubu'nun tek kelime dahi eleştirilemediği bir yerde, eleştirenlere zulmedilen bir sözde “gazete”de asla basın özgürlüğü yoktur!
İradelerini ve akıllarını Mister Locaefendi'ye teslim edenlerin, onun her sözünü kanun yerine koyanların…
Pensilvanya'da ikamet eden şahsı, “hiçbir surette hiçbir zaman” zerre miskal tenkit edemeyenlerin; tenkit edenlere ise “her türlü zulmü, kötülüğü, kumpası” reva görenlerin özgür olabilmeleri asla mümkün değildir.
Mütemadiyen Özgür Basın plağı çalmalarının; hiçbir hükmü, kıymeti ve inandırıcılığı bulunmuyor!
*
Olay nedir?
17 ve 25 Aralık 2013 tarihli Paralel darbe girişiminin medya ayağının üzerine gidiliyor.
Bağımsız Müslüman Türkiye'ye karşı, Haçlı Siyonist Cephesi namı hesabına savaş açmış olanlarla mücadele ediliyor. Zulmedenlere hesap soruluyor. Hukuk'un gereği yapılıyor.
*
Türkiye'de Yargı'yı mefluç eden Paralel Yapı'dır.
Yargı sistematiğini, mensubu bulundukları yapının menfaatlerine sabitleyen; Locaefendi'nin iradesine bağlı hale getiren bunlardır.
Onca suçları gün ışığına çıktı, kapı gibi belgelendi:
Ne ki, Paralel Örgüt “Hukuk, kendilerine işlemesin!” istiyor!
*
Paralel Yapı'nın önde gelen karargâhlarından olan Zaman “gazetesi” İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararıyla kayyuma devredilirken…
Savcılığın talep yazısında Tahşiye Kumpası ile Şike Kumpası'nın Zaman “gazetesi” binasında kurgulandığına (tezgâhlandığına) dikkat çekildi!
*
Orada, bildik anlamda bir “gazetecilik” faaliyeti söz konusu değildi:
17 ve 25 Aralık 2013 darbe girişiminin destekçisi olmasının da ötesinde bir “parçasıydı!”
Darbe girişimini “meşru ve haklı bir hadise” imiş gibi göstermeye yeltenen sayısız yayın yaptı.
Zaman, 17 ve 25 Aralık'ın Psikolojik Harp karargâhı, “yönlendirme ve güdüleme” merkezi idi.
Kendilerine “dokunulmazlık” atfediyorlardı.
Nihayetinde, dokunuldu:
*
Paralel Zaman yönetimi, 7 Haziran 2015 öncesinde HDPKK ile Diyarbakır'da “arka kapı” siyaseti yaptı.
PKK terör örgütünü itina ile destekledi!
*
Hormonlu, şişirme, balon, ezcümle “sahte tirajı” ile nam salmış Zaman'ın “sansürleriyle meşhur olmuş” bir evvelki “genel yayın yönetmeni” mi?
Halen daha firarda! Kaçmaya devam ediyor!
Terör'ün Mühendisi konumundaki Sam Amca'sını kollamak amacıyla (14 yıl boyunca yaptığı gibi)
icra edebilecek
bir koltuğu veya “gücü” kalmadığı için…
Artık bu yolla zulmedemediğinden dolayı, “ciddi bir bunalım” yaşıyordur!
