|
Hiçbiri Partisi!
Bahçeli, Davutoğlu'nun dört önerisini de reddetti: AK Parti-MHP koalisyonuna da; süresi sınırlı seçim hükümetine de; azınlık hükümetine de; erken seçime de “Hayır” dedi. Yani? e) Hiçbiri şıkkını işaretledi.

“Gövdesi” ne kelime; “elini” dahi taşın altına koymadı.

PKK terörünün yoğunlaştığı bir dönemde, MHP'nin AK Parti ile koalisyonu kafadan reddetmesi dikkat çekici bir tavırdır. Bu durumun izah edilebilir bir yanı yoktur.

*

MHP mi, “koalisyondan kaçan parti” fotoğrafı vermiştir…

Erken seçimi istemediğini de beyan etmiştir.

İşin enteresan tarafı, erken seçimi “mecburi istikamet” haline getiren de MHP'nin kritik tercihidir!

Bahçeli'nin partisi, siyasette ne zamana kadar “Hiçbiri” diyebilecektir?

Türkiye, şimdi doludizgin erken seçime daha doğrusu “tekrar seçime” gidiyor.

Önümüzdeki bu seçimde, şayet sandıktan 7 Haziran'dakine benzer bir tablo çıkarsa; MHP yine aynı “Alayına hayır!” tavrını sürdürebilecek midir?

*

Cumhurbaşkanı'nın, en başından beri; AK Parti'nin de en azından son tahlilde erken seçimden yana “konuşlandığı” hususu öne çıkarılıyor.

Bu değerlendirmeler, bir yere kadar tamam da; netice itibarıyla erken seçime gidiliyor olmasında MHP'nin “Hiçbiri” kararı “belirleyici” olmuştur.

Kırılma anı veya püf noktası buradadır.

Meclis Başkanlığı seçiminde de görüldü ki; anahtar parti MHP'dir.MHP, AK Parti ile koalisyon seçeneğinin kapısını hiç aralamadı, dahası kapıyı itina ile kilitledi. Çözüm sürecinin rafa kalktığı bir siyasi atmosferde MHP böylesi bir koalisyonu reddetmeseydi veya istekli olsaydı; AK Parti hiçbir yere kaçamazdı.

*

2002'nin o uzun sıcak yazında; Türkiye'yi erken seçime götüren fevkalade kritik kararı veren Devlet Bahçeli idi…

Bahçeli'nin, partisinde en yakınındakiler dâhil hiç kimseyi haberdar etmediği bu kararını müteakip gidilen seçimde MHP az farkla barajın altında kalmış; AK Parti tek başına iktidara gelmişti.

Tekrar seçimde; AK Parti, 7 Haziran'da MHP'ye giden oylarını telafi edip de tek başına iktidara gelirse…

MHP liderinin şimdiki “Koalisyona hayır!” tavrı hatırlanacak ve muhalifleri tarafından da “kulakları çınlatılacaktır!”

Böyle bir durumda AK Parti'nin Devlet Bahçeli'ye “bir defa daha müteşekkir olacağına” kuşku yoktur.

*

Koalisyon turlarından hiçbir hükümet modeli çıkmadı. Tekrar seçim zaruri oldu. Anayasa gereği Cumhurbaşkanı öne çıkıyor ve ülkeyi seçime götürecek olan süreci başlatacak.

Koalisyon şartları arasında ısrarla Erdoğan'ın “Anayasal sınırlarına çekilmesi” hususuna yer vermiş olan Devlet Bahçeli değil midir?

Bir başka deyişle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mevcut konumuna en çok karşı çıkan siyasi lider de kendisidir.

Hal böyleyken; ne yapması beklenirdi?

Davutoğlu ile görüşmesinde; kısa süreli seçim hükümetine “evet” diyebilirdi ya da seçime kadar azınlık hükümetine engel çıkarmayabilirdi…

Ne var ki, böyle olmadı…

Davutoğlu'na “hayır” diyerek, işbu süreçte belirleyici olma bağlamında Tayyip Erdoğan'ın öne çıkmasının yolunu açmış oldu!

*

7 Haziran sonrasında, henüz koalisyon görüşmeleri başlamamışken; “Şu işe bak!” adlı pek muzip filmden hatırladığımız Mustafa Koch sahne almış ve “Türkiye erken seçimi kaldıramaz” demişti!

Paralel Medya'nın iki numaralı gazetesi, oğul Koch'un bu sözlerini manşete çekmişti!

Bu örnek; erken seçimden kimlerin, neden korktuğunu göstermeye yetiyordu.

“Yüreğimiz bir kez daha tek başına AKP iktidarını kaldıramaz” diyemedikleri için “Türkiye erken seçimi kaldıramaz” diyorlardı…

Türkiye, Gezi Kalkışması'nın artı 17 Aralık Paralel darbe girişiminin toplam “yüz milyar küsur dolarla” ifade edilen devasa faturasını kaldırdı; zaruri hale gelen tekrar seçimi mi kaldıramayacak?
#Bahçeli
#Davutoğlu
#koalisyon
9 yıl önce
Hiçbiri Partisi!
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi
Faz-2: Washington’un bölme operasyonuna Ankara yanıtı
İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon