|
MHP’ye empoze edilen Pensilvanya’lı aktris...

MHP'de “baskın kurultay” bitti, kavga bitmedi. Büyük hesaplaşma 10 Temmuz'da yaşanacak. Pazar günü sahneye konulan “Paralel Kurultay”dır. Her iki manada Paralel! Genel Merkez'in katılmadığı, yok saydığı bir kurultaydan söz ediyoruz…



Yaşananlar, MHP'ye el koyma girişimidir. Dışarıdan müdahale ile yani Pensilvanya üzerinden MHP ele geçirilmek isteniyor.



Yargıtay kararını müteakip, MHP lideri Bahçeli 10 Temmuz'da seçimli kurultay kararı almıştı. Daha fazla uzatmamış, kestirmeden gitmişti.



Çağrı Heyeti ise “Maksat hâsıl olmuştur, bizim de görevimiz sona ermiştir” demedi! MHP genel başkanının söz konusu kararına rağmen partiyi 19 Haziran'da tartışmalı bir kurultaya götürdü…



Çağrı Heyeti, yetkilerini aştı ve de Meral Akşener'in “emir eri” gibi çalıştı…



Neticede ne oldu? Paralel Kurultay'da 10 Temmuz tarihinde genel başkanlık seçimi yapılması için karar alındı. Yani? Bahçeli'nin belirlediği tarihle aynı tarihte buluştular. Aynı kapıya çıktılar!



O vakit “Madem aynı kapıya çıkılacaktı neden baskın kurultay yapıldı?” sorusu akla geliyor.



Paralel kurultayda gerçekleştirilen 13 adet tüzük değişikliği, dışarıdan bir müdahale ile “MHP'yi ele geçirme” niyetini, amacını açığa vurmuştur.



Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, tüzük değişikliğini…



“Genel başkan seçiminin yapılmasını öngören maddenin değiştirilmesi”

ile sınırladı!



Yargının bu kararına göre tek maddelik bir tüzük değişikliği gündemiyle toplanması gereken kurultay, işbu gündemin dışına çıkarak tüzüğün 13 maddesini birden değiştirdi, böylece “kuralı ihlal etti!”



Hukuka

faul

yapılarak değiştirilen tüzük maddeleri arasında Merkez Yürütme Kurulu ile Genel Başkan'ın yetkilerini sınırlayan, tırpanlayan değişiklikler de var!



*


MHP Genel Başkanı Bahçeli, iç tüzüğün 63. Maddesi'nin kendisine verdiği yetkiye dayanarak kurultay tarihini 10 Temmuz olarak beyan etti. Buna mukabil, pazar günü “başka bir kurultay toplamak” suretiyle içtüzük yok sayıldı!



MHP iç tüzüğünün 64. Maddesi kurultayın başlayabilmesi için genel başkanın ya da genel başkanın görevlendireceği bir yetkilinin açılışta bulunmasını şart koşuyor. Hal böyle iken, bu kural da Pazar günkü Paralel Kurultay'da yerine getirilmemiş, ihlal edilmiştir!



Baskın kurultaya katılan delege sayısı içtüzüğün öngördüğü toplantı sayısının altında kaldı. Noterin salonda bulunduğunu saptadığı delege sayısı 656'dır. MHP'nin toplam delege sayısının üçte ikisi ise 809 delegeye tekabül ediyor.



Bahçeli, bundan dolayı “Salt çoğunlukla tüzük değiştirilemez” diyerek yapılan ihlali dile getirdi.



*


19 Haziran'da; teamülü, MHP iç tüzüğünü ve hukuku devre dışı bırakan bir atraksiyon izledik.



Üstelik bu “faul”lü değişiklikler yapılırken, muhalif adayların ya hiç haberi olmadı ya da onların onaylamadığı değişiklikler

“yangından mal kaçırır gibi”

yapıldı.



Paralel'in bütün hücreleriyle desteklediği Akşener Cephesi, böylelikle diğer muhalif adayları oyuna getirdi…



Dahası, onları adeta

'konu mankeni'

gibi gördüklerini ortaya koydular!



Burada, Koray Aydın'ın da “Akşener'in Paralel Yapı tarafından desteklendiğini” söylediğini hatırlıyoruz.



*


Baskın Kurultay'da gösteri yapan Meral Akşener, 24 Temmuz 2001 tarihinde Trabzon'da

“Ülkücüydüm, demokrat oldum”

diye konuşmuştu!



Aynı Akşener, 23 Nisan 2016'da Bursa'da “Başbakan ülkücü olacak, bu ülkeyi yönetecek” diyordu!



Meral Akşener, kapalı kapılar ardında neler oldu da

“yıllar sonra birdenbire”

terk ettiği “ülkücülüğünü” hatırlayıverdi?



MHP'yi

“uzaklardan empoze edilen aktrisler

” değil…



MHP'liler yönetmelidir!



*


MHP dışarıdan bir müdahale ile “teslim alınmak” isteniyor…



Bu suretle partinin “kritik eşiklerde etkili olan milli reflekslere dayalı tercihlerinin” yok edilmesi hedefleniyor!



Meral Akşener'e “başrol” verilen işbu siyaset mühendisliği projesinin perde arkasında Amerikancı Paralel Yapı ile İstanbul'un derin baronları vardır.



Final Sorusu:

Baskın kurultayın masraflarını, salonun parasını kim ödemiştir? MHP Genel Merkezi'nin yok saydığı dolayısıyla bu konuda herhangi bir ödeme yapmasının mümkün olmadığı ortada iken, parti yönetimi dışından bir ödeme nasıl yapılabilmiştir? Kim veya kimler tarafından yapılmıştır? Yoksa, burada da “Himmet” mi devreye girmiştir?


#MHP
#Koray Aydın
#Paralel Yapı
#Meral Akşener
#Himmet
8 yıl önce
MHP’ye empoze edilen Pensilvanya’lı aktris...
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!
Tarihin sonu ve ABD üniversiteleri