İstiklal Caddesi saldırısı Türkiye’ye karşı harekete geçirilen terör mekaniğinin bir parçasıydı. Gaziantep’te 5 yaşındaki Hasan’ı ve öğretmen Ayşenur Alkan’ı şehit eden roket saldırıları bu mekaniğe ait tahrik amaçlı zincir terör eylemidir.
Terör örgütü PKK’nın tahrik eylemlerinin bir hedefi var. O konuya geleceğim ancak önce fotoğrafın eksik parçalarını yerli yerine koymam gerekiyor.
Ukrayna’da patlak veren savaş, Suriye sahasındaki aktörleri etkileyen parametreleri kökten değiştirdi.
Ankara’nın nüfuz alanı ve diplomatik itibarı arttı örneğin. Ukrayna-Rusya arasında arabuluculuk faaliyeti yürüten tek ülke Türkiye’ydi. Arabuluculuk marjı ABD-Rus istihbarat örgütlerini Ankara’da buluşturmak suretiyle Batı-Rusya katmanına taşındı. Bunun ne kadar önemli bir şey olduğunu ve sonuçlarını önümüzdeki dönemde göreceğiz.
Bu süreç ABD’nin Türkiye’ye bakışını istemsiz de olsa dönüştürüyor. Washington Ukrayna meselesinde Ankara’yı yanında tutmak istiyor. F-16 müzakerelerinden gelecek iyi haberler bunun bir yansıması olacak.
Ulaştığım analizlere göre ABD son dönemde Türkiye ile -özellikle Suriye kaynaklı- bir gerilimden uzak durmaya çalışıyor. Türkiye’nin meşru müdafaa kapsamında bölgeye yapacağı bir operasyonu engelleyemeyeceğini biliyor. Bunun yıllardır bölgede kurmak için uğraştığı terör koridorunun sonu olacağını öngörüyor. Washington’un bu yüzden -özellikle Gaziantep’teki saldırı nedeniyle- PKK’ya öfkeli olduğunu söyleyebiliriz. Beyaz Saray’dan gelen “Türkiye’nin kendini savunma hakkı var” açıklaması PKK’yı terbiye amacı taşıyor. ABD’lilerin “Tüm kazanımlarınızı kaybedeceksiniz” diye PKK’lıları azarladığı, teröristlerin “saldırıları biz yapmıyoruz” diyerek kendini savunduğu söyleniyor.
Devam edelim..
Ukrayna’daki savaş belki de en çok Rusya’nın Suriye’deki varlığını olumsuz etkiledi. Moskova tüm dikkatini cepheye yöneltmiş durumda. Olası operasyonla ilgili Türkiye’ye hak veren ama itidal isteyen bir çağrı yapıyor. Mevcut şartlar düşünüldüğünde bu çağrıyı “Bir harekât olursa başımı çeviririm” mesajı olarak değerlendirebiliriz.
Sahada güç bulunduran İran’ın başı sokak olaylarıyla dertte. Tahran buna rağmen Azerbaycan-Ermenistan gerilimi ve Suriye’de olup bitenlerle yakından ilgileniyor. Şam rejimi Türkiye ile normalleşmeye sıcak bakıyor. Ancak hami devletler izin vermediği için o konuda tek başına adım atması şu an için zor görünüyor.
Suriye’de aktörleri ilgilendiren tabloyu böyle özetleyebiliriz. Şimdi meselenin PKK boyutuna gelelim.
Son PKK saldırılarının tahrik amacı taşıdığını söylemiştik. PKK bu tahrik eylemleriyle “tabanına hâlâ ayaktayım” mesajı vermenin yanı sıra birkaç hususu hedefliyor.
Dikkatleri Suriye üzerine çekerek Kuzey Irak’ta terör örgütü üzerinde kurulan baskıyı azaltmak hedeflerden biri.
Örgütü ya da örgütü yönlendirenler Türkiye’nin sahadaki aktörlerle karşı karşıya gelmesini arzuluyor. Oysa Türkiye geleneği olan, tecrübeli ve ciddi bir devlet. İşin diplomatik safhası bitmeden böyle bir adım atmaz.
Örgüt Türkiye’nin terör koridorunu tamamen ortadan kaldırmak için yeni bir hamle yapacağını biliyor. Saldırılarla Ankara’yı “plan dışı” ve erken davranmaya zorluyor. Ankara yapacağı operasyonun yerini ve zamanını kendisi tayin eder, terör örgütünün hamlelerine göre hareket etmez.
Ulaştığım bir analize göre daha önce kimyasal silah kampanyasına sarılan örgütün beklenen harekât sırasında “Türkiye sivilleri hedef alıyor” propagandasına sığınacağı değerlendiriliyor. Kurgulanmış videolar ve dezenformasyon faaliyetleriyle yerel halkı galeyana getireceklerine, Araplardan destek alacaklarına, Suriye’de bir halk ayaklanması ve kalkışmayla terör koridorunu koruyabileceklerine inanıyorlar.
Hendek operasyonları sırasında Türkiye’den toprak koparabileceklerine ciddi ciddi inanan, gerçeklikten kopmuş lider kadronun yeni hesabı bu.
Onlar hayal dünyasında yaşayadursun..
Ok yaydan çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Tel Rıfat, Münbiç ve Aynel Arab’ın öncelikli hedef olduğunu açıkladı. Hava kuvvetlerinin ve topçu birliklerinin “yumuşatma” atışları da Tel Rıfat, Münbiç, Aynel Arab ve Kamışlı’nın batı yakasında yoğunlaşıyor.
Ankara sivillerin can güvenliğinin azami ölçüde gözetileceği, bu kapsamda -bazıları yeni- hassas teknolojik ürünlerin kullanılacağı bir operasyon için hazırlıklarını tamamlıyor. Yeri ve zamanı Ankara tarafından belirlenen, çok katmanlı ve kapsamlı bir operasyon olacak bu.
