|
Dünyanın en güzel icadı

''Savaş''tır tabii ki...

Cambridg''li Fabyan Sosyalist şair Ruper Brooke demiyor muydu ''Bizi bu anla buluşturan Tanrı''ya şükürler olsun'' diye.

İskenderiye doğumlu İtalyan Fütürst Marinetti övmüyor muydu ''İnsan zekasını nasıl gençleştireceğini, hızlandıracağını ve keskinleştireceğini; sinirleri nasıl gevşeteceğini, günlük yüklerin ağırlığından bizi nasıl kurtaracağını, yaşama nasıl tat katacağını ve ahmaklara yetenek kazandıracağını yalnız savaş bilir'' diye...

İstediklerine kavuştular sonunda...

1849''da Muğla''da Osmanlı vatandaşı bir Rum olarak hayata gelen Basil Zaharof modası geçen silahları Yakın Doğu ve Latin Amerika''ya da sattıktan sonra 31 Temmuz 1914''te Paris''te Legion D''Honneur nişanı alıyordu. Tam o sırada yükselen sağ milliyetçiliğe karşı mücadele içindeki sosyalist politikacı Jean Jaures yakınlarda bir kafede akşam yemeğini yiyordu.

Vatansever Fransız iki el ateş etti; Jaures cansız yere yığıldı.

Birkaç saat sonra Fransa seferberlik ilân etti.

Patlayan sadece Paris''te çatılardaki güvercinleri telaşla göğe uçurtan iki el silah sesi olmadı; milyarlarca mermi, bomba yağacaktı şimdi dünyanın dört bir yanına dört yıl boyunca...

Zaman savaşa silah satan Zaharof''ların zamanıydı; savaşa karşı çıkan Jaures''lerin değil.

Marinetti ya da Brooke''un övdüğü gibi gelişmedi gerçi.

Çirkin şeyler de oldu, istenmeyen.

Milyonlarca ölüm oldu meselâ. Hepsi asker olsa neyse, maalesef çocuklar, ihtiyarlar, kadınların da olduğu siviller ağırlıktaydı ölenler içinde.

On milyonlarca sürgün yaşandı.

Yüzbinlerce kadına tecavüz edildi.

Çocuklar kayboldu meselâ... yüzbinlerce çocuk.

Mermi ya da bombadan çok bakteri ve virüsler ağır ve acılı bir ölüm sundu insanlara.

En sancılı olan açlıktan ölümlerdi şüphesiz.

Din, dil, millet, mezhep ayırmadan hastalık, açlık, soğuk kırdı geçirdi milyonları dünyanın en geniş bölgelerinde. En kadim uygarlıkların, medeniyetlerin kucağında harika tablolar halinde can çekişerek veda etti insanlar.

Romantik bir tarafı da vardı şüphesiz; çoğu başına gelene bir anlam bile verememişti örneğin...

Irak işgali sonrası kocaları ölen kadınların en çok hangi sektörde çalıştığını kurcalamadan devam etmek gerek.

Sakat kalanlar, aklını yitirenler boşa gitmedi; onlar da Dadaizm ve daha nice sanat anlayışının tablolarında notalarında şiirlerinde yeniden hayat buldu...

***

Işınlanarak isterseniz günümüze getirebiliriz savaşın güzelliğini.

IŞİD''in kafa kesmelerindeki görsel hazzı ya da Kobani''den yollara düşmüş annenin kaybolmasın diye iple kendine bağladığı çocuklarının fotoğrafını teknolojik yardımla siyah beyaz hale getirdiğinizi düşünsenize... ne müthiş!

Haritalar üzerinden seyrettiğimiz coğrafyalarda balistik füzeler, tuhaf mermiler, irtifayı ve mesafeyi yok eden uçan şeyler, gece görüş kamerasından alınmış kayıtlar, bilgisayar oyunundaki telsiz konuşmalarının tıpkısı, insansız araçlar, zırhlı hızlı sırlı hırslı onca şeyin çelik, elektronik ve tabii ki patlayıcı bileşiminin ultra modern objelerinin büyüleyici sonuçları yanında o kum, toprak, asfalt, kerpiç üzerinde yaşayan etten kemikten ve ruhtan yaratılmışların yaşadığı ve yaşayacağı acıların çetelesini tutmanın ne âlemi var, değil mi?

Tutulacaksa da edebiyata yeniden kan vermeleri için kullanılamazlar mı meselâ?

***

''Temiz ve kurtuluşa ulaştıran'' savaşına ulaşamadı gerçi Brooke; muharebe meydanına varamadan 1915''te, ülkesinden binlerce kilometre uzakta Gelibolu''da hastalıktan can verdi.

Estetik bir kurşun arzuluyordu oysa en azından...

Neyse ki Marinetti şanslı çıktı; savaştan etkilenmediği gibi 2. Dünya Savaşı''nın sonlarında savaşa ait övücü şiirler koleksiyonu üzerinde çalışıyordu.

Ne yazık, kalp krizinden öldü. Noel''e de çok az kalmıştı oysa...

***

Bugün Ortadoğu''da ne yaşıyor ve yaşayacaksak bir adı olacak tarihte.

Bana sorarsanız adı 3. veya 4. Dünya Savaşı falan değil.

Brooke''un, Marinetti''nin, Zaharof''un dahil olduğu 1. Dünya Savaşı sürüyor hâlâ ve umarım kazanan yine petrol ve silah tüccarları olur.

Ve umarım yine Jauresler kaybeder.

Yaşasın savaş...

Değil mi ki o dünyanın en güzel icadı...

10 yıl önce
Dünyanın en güzel icadı
Turizm uğruna
Mermer atıklarının muhteşem geri dönüşümü
Tasarruf sandığı
ABD-Çin rekabetinde popülizm, korumacılık ve ulusal güvenlik
‘Şişman Kadın’ kim?