|
Bankacının itirafı, soygunun belgesi

En son bu hafta Türkiye"de bir bankacının yaptığı itirafla serbest piyasa ekonomisi kılıfıyla, devletin göz yummasıyla, finansal krizlerin altından insanları söğüşleyen bankaların çıktığını herkes anladı.

Buna benzer itirafları ABD"de başlayan küresel finans krizi döneminde de ABD"deki bankacılardan da duymuştuk.

ABD"deki, "İşgal-Et" hareketinin halktan neden bu kadar destek aldığı eski bir bankacı olan James Theckston"un itiraflarından anlaşılıyor.

Theckston bankaların soygununu ve devletin seyredişini şöyle anlatıyor:

Sokakta karşılaştığımız gelir düzeyi düşük evsiz bir kadına bile kredi verdik.

Bu çılgınlıktı ama bankalar bu tür kredileri dağıtmak için programlar oluşturdu.

Şirketlerdeki kodamanlar bunu biliyordu ama bundan milyarlarca dolar kazanacağımızı hesapladıkları için umursamadılar.

Hükümet bizi kurtaracaktı ve sorunlu krediler bizden çıkıp muhtemelen yurt dışına gidecekti.

2008 sonunda mortgage piyasası çöktü.

Yüzbinlerce bankacı işsiz kaldı.

Kredilerini ödeyemeyenlerin evleri ellerinden alındı.

Bankalara ne oldu?

Amerikan Merkez Bankası Fed, batmaması için bankalara 7,8 trilyon dolar, yani her ABD vatandaşı başına 25 bin dolar verdi.

*

Bankacılık sisteminin devlet eliyle soygun mekanizmasına dönüşmesi ABD ve Avrupa"ya mahsus değil.

İşte bir itiraf da Türkiye"de faaliyet gösteren bir banka çalışanından;

9 yıllık bankacılık kariyerimde, sistemin hırsızlık üzerine kurulduğunu gördüm. Örneğin emekli, memur ya da esnafa işsizlik sigortası yapılıyor.

Müşterinin kullandığı kredi tutarı 10 bin TL olmasına rağmen bu rakam sisteme 10 bin 500 TL olarak giriliyordu.

Ama işlemler 10 bin TL üzerinden yapılıyormuş gibi bilgi veriliyordu.

Aradaki 500 TL"ye çeşitli sigortalar yapılıyordu.

Bu sigortalardan haberi olmayan müşteri risk gerçekleştiği zaman tazminat talebinde bulunamıyordu.

Bu yüzden sigorta şirketinin kasasına giren para tekrar dışarı çıkmıyordu.

Saadet zinciri o kadar güzel işliyordu ki banka her yıl sigorta gelirlerini yüzde 100 artırarak yıllık kazancını 200 milyon TL"ye çıkarmıştı.

Oysa Hazine Müşteşarlığı"nın konuyla ilgili yayınladığı tebliğde haberi olmadan sigorta yapılan müşterilerin Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunulacağı belirtiliyordu.

Ben bu tebliğe dayanarak işlem yapmadım.

Fakat amirlerim sigorta hedefleri olduklarını, bunlar tutmazsa zor durumda kalacaklarını belirterek müşterilere zorunlu olmayan sigortaları yapmamız konusunda ısrar ediyorlardı.

Konuyu Teftiş Kurulu"na ilettim.

Bankanın CEO"suna da maille bilgi verdim, önce idari izne çıkartıldım.

Sonra da iş akdim feshedildi.

Hazine Müşteşarlığı ve BDDK"ya gittim.

500 sayfalık dosyayı Ağustos 2012"de ilgili kurumlara ilettim.

2 çocuğum var, 8 aydır işsizim.

Bu saadet zincirinin iki önemli halkası olan devlet ve bankacılık sistemi hakça bölüşmeye odaklı çalışmadıkça, ekonomik krizlerde devam edecektir.

Zengin ile yoksulun mezarı

Mezarlıktan geçerken bir zenginin oğluna rastladım.

Babasının mezarı başına oturmuş, bir fakire kibirlenip duruyordu:

"Babamın türbesi eşsiz İran çinileriyle kaplı, tabanı mermer döşeli, sandukası sedef işlemeli, kitâbesi filanca hattatın eseridir."

Fakir genç, zengin arkadaşını tebessümle dinliyordu.

Zenginin oğlu devam etti: "Bir de senin babanın mezarına bakalım! Gelişigüzel sıralanmış üç beş kerpiç, mezara yığılan birkaç kürek toprak!"

Fakir gülümseyerek cevap verdi:

"Senin baban bu süslü sandukanın ve bu ağır mermerlerin altından kalkıncaya kadar, benim babam Cennete çoktan varmış olur."

Hadis-i Şerifte buyurulmuştur ki: "Fakirlerin ölümü rahata kavuşmak, zenginlerin ölümü hasrete düşmektir.

Fakirler, dünyadan ayrıldıklarında üzülecek bir şeyleri olmaz!

Fakirliğin sıkıntısını çeken kimse, ölümün kıyısına yükü daha hafiflemiş gelir.

Zincirden kurtulmuş bir köle, zindana atılan efendiden daha mutludur."

(Şeyh Sâdi-i Şirâzî -"Bostan ve Gülistan")

Günün sözü: Açlık, en akıllı balıkları bile oltaya getirir. Goethe
11 yıl önce
Bankacının itirafı, soygunun belgesi
Seçimi bırak sahaya odaklan
İsrail yalnızlaşırken Starbucks’ın açıklayamadığı gerçek
Sîdî Ukbe Ulucamii Müslüman Batı dünyasındaki dini yapılarının atasıdır
Randevu sistemi, kamu iletişimi ve ötesi
Şiddeti, ‘kültür’ ile aşabiliriz