Avrupa''daki sanayileşme süreci nasıl ziraati sanayiye dönüştürdüyse, bugün dünyanın yaşadığı finansal krizin sonunda mevcut finansal sistem ile kâr için çevreyi feda eden sanayileşme anlayışını da değiştirecektir.

Neden böyle düşündüğümü şimdilik şöyle izah edeyim daha sonraki haftalarda bu dönüşümün işaretlerini sıralayacağım:

Bundan 100 yıl önce tarımdan sanayileşmeye geçerken insan kaynakları kıt, doğal kaynaklar ise bol ve zengindi.

Bugün insan bol, yüksek teknoloji ile insanın yerine geçecek üretim araçları da bol.

Kıt olan ne?

Doğa, tabiat dediğimiz bize bedava sunulan evren.

Sanayileşme, insan hayatını kolaylaştıracak, yaşam standardını yükseltecekti, refah ve zengin bir dünya meydana gelecekti.

Teknoloji ve sanayileşmenin zirvesine çıkınca gördük ki üretim araçlarını elinde tutanlar ilahlaşmış, geri kalanlar da köleleşmiş.

Sanayileşme ve yüksek kazanç uğruna dünyayı kirlettik, doğal kaynakları savurganca kullandık ve yaşam alanımızı tehlikeye attık.

***

Küresel krizle birlikte yeni bir siyasal ve ekonomik dünyanın oluşacağı kesin.

Dünya hem siyasal hem de iktisadi olarak bir ara dönemi yaşıyor.

Bu ara dönemin süresi siyaset ve sermayenin elinde.

Dönüşüm sürecindeki en önemli sorun işsizlik.

Bu dönem işçi, işveren ve hükümetlerin işbirliğiyle atlatılırsa geçiş sancısız olacak.

Aksi takdirde sosyal patlamalarla ve çalkantılarla dolu bir uzun dönemi yaşayacağız ki bunu kimse istemez.

***

İşte bugün başlayan 96 ülkeden yaklaşık 2 bin 500 kişi katılacağı dünyanın en önemli ekonomik organizasyonlarından Davos Zirvesi, bunun için önemli.

İsviçre''nin ünlü kayak merkezi Davos''ta düzenlenecek 39. Dünya Ekonomik Forumu''nun konu başlığı ''Kriz Sonrası Dünyasının Biçimlendirilmesi'' olacak.

Küresel ekonominin en büyük ikinci krizini yaşadığı bu dönemde, dünyanın önde gelen liderleri, ekonomistleri, işadamları, medya temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu yetkilileri, krizden çıkış ve kriz sonrası dünyanın nasıl olacağını masaya yatıracak.

Bu zirvede 1 milyar insanın yaşadığı açlık sorunu ele alınmazsa, gelişmiş ülkelerin açlığa karşı mücadele için verdikleri sözleri neden tutmadığı sorulmaz ve verdikleri sözleri yerine getirmeleri istenmezse, artan işsizliğin dünyada sosyal patlamalara neden olacağı ve bunun için acilen neler yapılması gerektiği konuşulmazsa Davos zirvesinde akılda kalanlar katılımcıların ne yeyip içtikleri ve yaptıkları geyik muhabbeti olur.

***

General Elektrik (GE) şirketinin hızlı ilaç üretmek için sanal insan üretme aşamasına geldiği bir dünyada her 3 kişiden 1''i "kronik açlık" yaşıyorsa,

İsrail, Gazze''de yüzlerce çocuğu katlederken gelişmiş medeni batı dünyası sessizce onay veriyorsa,

islam ülkelerinin petrol zenginleri bu katliam yokmuş gibi davranıp para ve zihnini İngiltere''de Manchester United gibi takımları satın almaya harcıyorsa,

demek ki birşeyler yanlış gidiyor.

Davos''da kriz sonrası dünyanın biçimi konuşulurken çözüme en dipten başlanılmalı.