|
Emek ve insanca yaşam

"Ülkemizin bir emeklisi olarak, mutlu bir yaşam sürdürebildiğinize inanıyor musunuz? sorusuna emeklilerin yüzde 95,6"sı hayır, sadece yüzde 4,4"ü evet mutluyum cevabını vermiş.

Türkiye İşçi Emeklileri Derneği"nin 47 ilde, 4 bin 362 emekliyle yaptığı araştırmaya göre emeklilerin yüzde 72,2"si günlük gazete, yüzde 88,8"i kitap satın alamıyor.

Yine aynı araştırmaya göre, emeklilerin yaklaşık yüzde 80"i yani 8 milyona yakın emekli açlık sınırının, yüzde 90"a yakını ise yoksulluk sınırı altında yaşıyor.

Resmi rakamlara göre ise Türkiye"de emeklilerin yüzde 38"i emekli olduktan sonra da çalışmaya devam ediyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) katılımıyla 15.01.2013 tarihinde düzenlenen Emeklilere Gelecek Stratejisi Konferansı"nda yetkililer tarafından yapılan açıklamaya göre, emeklilik sonrası çalışmaya devam edenlerin yüzde 5.2"si 60 yaş ve üstü bireylerden oluşuyor.

60 yaş üzerinde istihdam edilenlerin sayısı ise 1 milyon 450 bin kişi.

*

Gelişmiş ülkelerde emeklilik kişiler için dinlenmek, gezmek ve yaşamlarının kalan bölümünde hayallerini gerçekleştirdikleri bir dönem demek olurken, bizde emeklilik çalışanların büyük bölümü için azalan gelir, ek iş ve maddi sıkıntı anlamını taşıyor

Nedenini devletin resmi rakamlarıyla ortaya koyalım;

2012 Ekim ayı itibariyle SSK emeklisi 5 milyon 985 bin, Bağ-Kur emeklisi sayısı 2 milyon 442 bin, Emekli Sandığı emeklisi 1 milyon 880 bin kişi.

Emekliler, Türkiye"de 10 milyon 307 bin kişilik büyük bir grubu oluşturuyor.

Bunların aldıklar maaş da şöyle; 2012 Aralık ayı itibariyle SSK asgari aylık 852 TL azami aylık 1.417 TL, Bağ-Kur 6.basamak 797 TL 24.basamak 1.867 TL, Emekli Sandığı asgari 1.042 TL azami 4.781TL

Alınan maaşlar bunlar.

*

Peki bu maaşlar Türkiye"de yaşayan birinin insanca yaşamasını sağlıyor mu?

Bakalım.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından yapılan Ocak 2013 Açlık Ve Yoksulluk Sınırı Araştırmasına göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.002,5 TL.

Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise 3.265,55 TL.

*

Bu hafta içinde CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka tarafından verilen kanun teklifinde emeklilere veya bunların hak sahiplerine her yıl ocak ve temmuz aylarında olmak üzere, yılda iki defa almakta oldukları aylık tutarında ikramiye verilmesi önerildi.

Kendi kabuğunu kıramayan, ağzını bozmayı muhalefet sanan 1960"ların CHP"sinden son 10 yılda gelen en mantıklı teklifti bu.

Dünyada emekli olmak istemeyen bizden başka millet var mıdır acaba!

Emeklilerin mağduriyetlerinin son 10 yıldır değil uzun bir süreden beri devam ettiğini biliyoruz.

Emeklileri 50 yaşın üstünde yeni bir iş aramak zorunda bırakmak devlete yakışmaz hele bu hükümete hiç yakışmaz.

Çalışma Bakanlığı emekliler hakkında geniş bir araştırma yapıp, emeklilerin bugünkü durumlarını fotoğrafını çekebilir, çekmeli de.

Haftanın hikayesi

10 yaşında bir çocuk pastaneye girdi ve masaya gelen garson kıza sordu:

"Çikolatalı pasta kaç para ?"

Garson kız, 50 Cent deyince çocuk cebinden çıkardığı bozukları saydı ve bir daha sordu: "Peki, Dondurma Ne Kadar ?"

"35 Cent." dedi garson kız, sabırsızlıkla.

Bu çocukla daha ne kadar vakit geçirebilirdi ki...

Çocuk parasını bir daha saydı ve "Bir dondurma alabilir miyim, lütfen ?" dedi.

Kız dondurmayı getirdi, fişi tabağın kenarına koydu ve öteki masaya koştu.

Çocuk dondurmasını bitirdi ve fişi kasaya ödedi.

Garson kız masayı temizlemek üzere geldiğinde, gözleri doldu.

Masayı sanki akan gözyaşları temizleyecekti.

Boş dondurma tabağının yanında çocuğun bıraktığı 15 Cent"lik bahşiş duruyordu..

Günün sözü: Bilgili bir ahmak, cahil bir ahmaktan daha çok ahmaktır. Moliere
11 yıl önce
Emek ve insanca yaşam
Laikçiliğin dinsel genleri
İlkesiz
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı