|
Güler Sabancı"nın kızgın tavası

İş dünyasında hükümetin üzerinde çalıştığı ekonomik paketten herkesin farklı beklentileri var.

Ekonomi uzmanları, çalışan, işveren ve hükümet penceresinden farklı farklı değerlendirmeler yapılıyor.

Nasreddin Hoca''nın meşhur "sen de haklısın" hikayesini yaşıyoruz.

Gerek Yürekli tarafından düzenlenen Marka 2008 Konferansı''na katılan yerli ve yabancı ekonomi uzmanları ile işadamları, gerekse Bahçeşehir Üniversitesi''nin düzenlediği konferansta konuşan Nobel ödüllü Dr. Robert Mundell, global kriz ve etkileri konusunda konuşma yaptılar.

Uzmanları dinlediğimizde gördüğümüz şu; Herkes küresel krize kendi penceresinden bakıyor.

Her pencerenin manzarası da değişik.

Farklılık hem kişiden kişiye hem de pencerenin konumuna göre değişiyor.

Her kesim de ekonomik paketten sorunlarına çözüm ve öncelik bekliyor.

Ortada somut olarak görülen küresel bir kriz yok ama somut bir şey var; Güven kaybı.

Çalışanlar işlerini, patronlar da işyerini kaybetme tedirginliği içinde.

Bunun adı güven bunalımı.

* * *

"Ekonomik kriz için alınan tedbirler kızgın bir tavaya dökülen su damlaları gibi buharlaşmakta, istenen etkiyi yaratmamaktadır.

Buradaki kızgın tava güvenini kaybetmiş olan piyasalardır.

Bu nedenle güveni yeniden oluşturmak, kızgın tavayı soğutmak gerekmektedir: Kızgın tava tek tek su damlalarıyla soğumaz.

Tek tek ara ara yapılarak buharlaşan tedbirler değil, güçlü bir paket bu soğumayı sağlayacaktır"

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı''nın yukarıdaki tesbiti doğru ve yerinde.

Güler Sabancı güven için güçlü, her konuya el atan, eşzamanlı uygulanabilen bir paketin gerekli olduğunu belirtiyor.

Kamuoyunda sanki anlaşılması güç ve hiç rastlanılmamış, yepyeni bir ''kriz'' tipi ile karşı karşıyaymışız intibaının uyandırıldığına, bu belirsizliğin de ''panik'' hissini artırdığına dikkat çeken Güler Sabancı, haklı olarak bunun yanlış olduğunu söylüyor.

Krizi kendi vehimlerimizle şişirip bütün çevrelere panik hissi yayarak artırıyoruz.

O zaman soralım Başkana;

Akbank''ın geçen ay bin kişiyi işten çıkarması da mali piyasalarda panik hissini artırmadı mı?

Reformlar için fırsat zamanı

Güler Sabancı krizin hem içinde bulunduğumuz ekonomik düşüş ile baş etmek için, hem de bu vesile ile Türkiye için elzem olan birtakım reformları gerçekleştirmek için elimize bir fırsat verdiğini bu fırsatı da kullanmak gerektiğini düşünüyor.

Verimlilik için önerdikleri de her kesimin altına imza atabileceği çözümler;

Neler var bakalım;

1- Faiz, borçlanma, krediler üzerinden alınan çeşitli vergi, harç, pul parası vesaire gibi lüzumsuz masraflar azaltılsın

2- Ar-Ge destekleri, yöresel destekler sağlansın

3- Vatandaşlarımızın çok büyük bir çoğunluğu alın teriyle hayatını kazanıp, vergisini verip, kötü muamele görmeden devletten alacağı hizmetleri almak istiyor.

4- Sektörler ve iş dalları arasında kaynak akımını engelleyen gereksiz ve ağır bürokrasi hafifletilsin.

5- Kamu ihaleleri çok daha şeffaf hale getirilip denetimi bağımsız kuruluşlara yaptırılsın.

6- Eğitim genelleştirilerek kalitesi artırılsın, teknik eğitim tekrar ele alınsın ve yaşam boyu eğitime gidilsin.

Güler Sabancı Türk ekonomisinin amacını da şöyle ifade ediyor;"Amacımız Türkiye''nin iktisadi yapısını ''rant'' doğurup dağıtan bir yapıdan ''kâr'' yaratan bir yapıya dönüştürmek olmalı"

Türkiye''nin en büyük holdinginin Başkanı böyle düşünüyorsa

Rant ekonomisinden üretim ekonomisine dönüşümün zamanı gelmiştir.

Ayağının altındaki karıncanın halini bilmiyorsan, unutma ki filin ayağı altında da sen öylesin. (Şeyh Sadi)
15 yıl önce
Güler Sabancı"nın kızgın tavası
Adil Öksüz konusunda önemli gelişmeler yaşanacak
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir