|
Merkel"in korkusu ile bizim korkumuz örtüşmüyor

Bugün açıklanacak olan geçen yılın son büyüme rakamlarını, kriz yılı olan 2009''da kruvaziyer turizmini keşfeden 18 bin Türk girişimci(!) sayısındaki artışa bakarak tahmin edebilir miyiz?

Ya da o lüks tatil gemisindeki Türk sayısındaki artışına bakarak ülkenin zenginleştiğini söyleyebilir miyiz?

*

Ülkenin zenginleştiğini söylemek biraz abartı(!) sayılabilir ancak krizi fırsata çevirebilen bazı girişimci Türklerin(!) epeyce zenginleştiği sonucunu pekala çıkarabiliriz.

Hatta üzerinde biraz daha çalışırsak bunun Türkiye''nin ekonomik performansı ile bir bağlantısını da kurabiliriz!

*

Acaba Avrupa ve ABD bundan dolayı bizden korkuyor olabilir mi?

GMF''nin düzenlediği Brüksel Forumu için hazırlanan raporda, "Türkiye artık Soğuk Savaş''ın siperi ya da Batı''nın çıkarlarını yansıtan bir köprü değil. Orta Doğu ve daha ötesinde gittikçe yükselen bir oyuncu. Bu durumun ABD ve Avrupa''da yarattığı korku, Batı''nın Türkiye''yi kaybetmekte olduğu düşüncesini doğurdu" denilmiş.

*

Türkiye''ye bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye''yi çok büyük, çok fakir ve çok Müslüman gördükleri için korktuklarını söylemiş bir Alman gazetesine.

Aynı korku ABD ve diğer Avrupa ülkelerinde de var mıdır acep?

Varsa eğer, boşuna korkuyorlar.

Türkiye ne çok büyük ne çok fakir ne de çok Müslüman.

İç tehdit nihayet patronlar katına çıktı

İş dünyasını bir araya toplayan büyük patronlar da nihayet işsizliği en temel ve acil sorun olarak kabul edip bir araya geldiler ve ortak çözüm için ilk adımları iktidar ve muhalefet temsilcilerini dolaşarak attılar.

Dün İstanbul''da kendi aralarında yaptıkları toplantıda elde edilecek sonuçlar daha sonra Ekonomik Sosyal Konsey toplantısında gündeme getirilecek ve Başbakan''la görüşülecekmiş.

*

5 yıl önce de işsizlik aşağı yukarı aynıydı ve iç tehdit oluşturuyordu.

*

Keşke Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bu toplantıyı 5 yıl önce yapsaydı.

Siyasal kavgalar ve kamplaşmalar başlamadan hem işveren hem de işçi ve memur temsilcilerini bir araya getirerek, siyasileri ikna turlarına çıksaydı.

Bütün iş ve siyaset çevrelerini Türkiye''nin ortak menfaatleri çerçevesinde toplayabilseydi, belki de bu gün izlediğimiz kavga, kamplaşma görüntüleri olmazdı, belki toplum işsizlikten kaynaklanan cinnet haberleri ile sarsılmazdı, belki boşanmalar artmaz, aileler dağılmazdı, belki her mahallede bir milyoner yerine her mahallede birden fazla yoksul çıkmazdı.

*

Ekonomik ve siyasal krizlerde birçok değerleri yitirmiş olsak da karar alma konusundaki tavrımız değişmiyor; Yumurta kapıya sıkışmadan doğruyu bulamıyoruz.

5 yıllık gecikmenin sebebi nedir acaba?

Bizim bilmediğimiz bir şeyler mi oluyor?

Menfaat üzerine dönen siyaset canavardır.
Said Nursi
14 yıl önce
Merkel"in korkusu ile bizim korkumuz örtüşmüyor
Abdullah Gül'lü senaryolar
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü