Sabah güneşi daha doğmamıştı. İstanbul'un Beykoz bölge sorumlusu memur elindeki tebligatla sahilde adrese geldi.
Listeye baktı: 1960 doğumlu 56 yaşında Mustafa Koç.
Adrese baktı:
Beykoz Kanlıca Nuri Paşa Yalısı.
Saate baktı, güneş doğmuştu.
Tamam dedi ve güneşin ilk ışığıyla
beraber pencereden içeri süzüldü.
Mustafa Koç
uyanmış sabah sporunu yapıyordu.
Onu görünce şaşırdı.
'Buyrun ne istiyorsunuz' dedi görevli memura.
dedi.
Mustafa anlamıştı.
«
Sinema perdesi gibi gözünün önüne geldi 56 yıllık ömrü.
1960 yılında doğdu.
1980 yılında İsviçre'de liseyi bitirdi.
1984 yılında ABD'de George Washington Üniversitesi İşletme Bölümü'nden mezun oldu.
Vehbi Koç'un torunu, Rahmi Koç'un oğlu Tofaş'ta müşavir olarak işe başladı.
Ram Dış Ticaret'te satış müdürlüğü görevi ikinci işi oldu.
*
Mustafa Ram'da çalışıyor. Ömer'i Alpay Bağrıaçık Bey'in yanına vermişsin. Ali'yi de Amerika'ya verdin. Bu çocukların iyi yetişmeleri şart. Fakat onlara '
Müdürlerine özel olarak mektup yazman lazım. Mesela Mustafa için, '-Oğlum Mustafa Koç şirketinizde çalışıyor. İyi yetişmesi için Mustafa'nın diğer memurlar gibi işe muntazam gelmesi-gitmesi ve verilen vazifeyi hakkıyla yapması lazım. Kendilerine hiçbir şekilde Rahmi Koç'un oğlu muamelesi yapılmaması icap eder. Mustafa hakkında her 3 ayda bir bana gizli olarak bilgi vermenizi rica edeceğim.'
*
1992'de İzmir'in levanten ailelerinden
ile evlendi.
Ve aynı yıl Koç Holding yönetimine girdi.
Sırasıyla Başkan Yardımcılığı, Başkan, Yönetim Kurulu Üyeliği ve Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği yaptı.
2003 yılında Nakkaştepe'deki Koç Holding binasında yapılan Genel Kurul toplantısında ben de vardım.
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç gözleri dolu, sesi titreyerek,
söyleyerek görevi oğlu Mustafa Koç'a devretti.
2005-2010 arası patronlar kulübü TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Konseyi Başkanı'ydı.
TÜSİAD şirketlerinde ikinci kuşağı oluşturan işadamları
Golf, binicilik, havacılık ve dalışa meraklı idi.
Fenerbahçe Spor Kulübü kongre üyesi olan Koç, İstanbul Golf Kulübü'nün başkanlığını yürüttü.
13 yıldır 122 şirkete sahip Koç Grubu'nun başındaydı.
*
Eğer geçseydi aralarında şöyle bir diyalog olurdu;
Bugün Davos'a gidecektim.
Artık Davos yok.
İş görüşmelerim, ailecek tatil planlarımız vardı.
Hepsi iptal edildi.
Fabrikalarım, servetim, ailem, kızlarım.
Onlar senin değildi ki zaten, emanetti.
Binlerce çalışanlarıma iş aş veriyordum.
Sen sadece aracıydın.
Ölmek için erken değil mi daha 56 yaşındayım.
Ölümün ve doğumun vaktini biz belirleriz
Haber verseydiniz, hazırlanırdık.
Etrafında ölen her insanla her gün, kuruyan her ağaç, dökülen her yaprakla her yıl haber verdik.
Ne olacak şimdi?
Ömür defterine ne yazdıysan o.
Hepsini niyetine göre tartacağız. Ne çıkarsa!
Şimdi bu diyalogdan Mustafa Koç'un ismini çıkarıp kendi isminizi yazın ve bir kere daha okuyun!
*
'un ilk sözleri basında şöyle yer aldı:
Hiçbir sorunu yoktu. Çok mutluydu, enerjikti, zayıflıyordu, spor yapıyordu. Demek ki
hayata veda ederek iş dünyasına son mesajını verdi:
Ölüm en etkili nasihattır.
*
Ne diyordu
Bir şey yap.
Güzel olsun.
Çok mu zor?
O vakit güzel bir şey söyle.
Dilin mi dönmüyor?
Güzel bir şey gör.
Veya, güzel bir şey yaz.
Beceremez misin?
Öyleyse güzel bir şeye başla.
Ama hep güzel olsun.
Geç kalmayasın…