Sivil toplum kuruluşları tüm dünyada kamu ve özel sektörün ardından ekonomiye katkı sağlayan üçüncü sektör olarak nitelendirilir.
Örgütlülük toplumun ekonomik ve siyasal gelişmişliği ile paralel bir yol izler.
Bir ülke ekonomik ve siyasal olarak ne kadar zengin ve eğitimli ise o ülkenin bireylerindeki örgütlülüğü de o derece yaygındır.
Bu yüzden ekonomik boykotların yaptırım gücü toplumun örgütlü olmasıyla doğru orantılıdır.
Sivil toplum örgütlerinin yaygın olduğu toplumlarda mal ve hizmet alımında yapılan bir boykottan sonuç alabilmek mümkünken örgütsüz başlatılan bir eylem sabun köpüğü gibidir.
Öfkenin sona ermesiyle o da sona erer.
Örgütsüz bir toplum olduğumuz için de Cumhuriyet tarihi boyunca Almanya, Avustralya, Danimarka, Fransa gibi birçok Avrupa ülkesine çeşitli sebeplerle başlattığımız ekonomik boykotlar hep sabun köpüğü kıvamında kalmış, öfkenin dinmesiyle bitmiştir.
***
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası''nın “Türkiye''de Sivil Toplum” konulu araştırmasıyla ülkenin sivil toplum fotoğrafı ortaya çıkmış.
Türkiye''de sağduyu sahibi vatandaşlar tarafından başlatılan ekonomik boykotlar neden başarılı olmuyor sorusunun en net cevabı bu rakamlarda gözüküyor:
70 milyon nüfusla Türkiye''de sivil toplum örgütü kapsamındaki dernek ve vakıfların sayısı 80 bin.
STK sınıfına girenlerin birçoğu tabeladan ibaret, bir kısmı da “Horozları güzelleştirme derneği” adı altında faaliyet gösteren meyhane ve kumarhanelerden oluşuyor.
Bu sayıya kamu kuruluşu niteliğindeki meslek birlikleri ve oda mensuplarını kattığımızda, bu sayı 150 bini aşıyor.
Bir de AB ülkelerinde bazılarına bakalım;
5,5 milyon nüfuslu Danimarka''da 73 bin.
9 milyon nüfuslu İsveç''te 190 bin.
10 milyon nüfuslu Macaristan''da 60 bin.
65 milyon nüfuslu Fransa''da 850 bin. (Türkiye''nin 10 katı)
305 milyon nüfuslu ABD''de 1 milyon 500 bin.
***
Bu örgütlere üye sayısı yıllara göre hızla artsa da toplam nüfusa göre hala çok düşük.
18 Aralık 2008 tarihli verilere göre 2004 yılında 5 milyon 219 bin 833 dernek üyesi varken, 2005 yılında bu sayı yaklaşık 7 milyon 376 bine, 2006''da 7 milyon 594 bine, 2007''de ise 8 milyon 595 bine ulaşmış bulunuyor. 2008 itibariyle Türkiye genelinde derneklere üye olan kişi sayısı 8,5 milyon kişinin üzerine çıkmış.
***
Bizdeki STK''lar ile AB''deki STK''ların faaliyet alanları da çok farklı.
Bizdeki sivil toplum kuruluşları (STK) ile batıdaki kuruluşlar arasında AB ülkelerinde ve batıda STK''lar toplumsal girişimci örgütler olarak çalışıyor.
Türkiye''de ise STK''lara yönelik en önemli sorunlardan birini başka bir yöntem bulamadıkları için bağış toplamak ve parasal sıkıntılarını çözmek için kurulan örgütler oluşturuyor.
Hesap sorma noktasında yeterince etkin olamayan STK''lar, kamuoyunun nezdinde de “güven” testinden geçiyor.
4 Ocak Pazar günü çılgın fiyat. 11 liraya cep telefonu. Sadece 1.100 adet kaçırmayın.
Bu marketin el ilanında böyle bir haberi okuduğunuzda ne anlarsınız?
Bu markette 1.100 tane cep telefonu olduğunu düşünürsünüz değil mi?
Öyle değil. Marketin 11 tane şubesindeki toplam cep telefonu sayısı 1.100.
Yani her markette gerçekte 100 telefon var.
Hangi market?
Alman sermayeli Real Hipermarketleri.
2-15 Ocak 2009 tarihleri arasında düzenlediği farklı ürün ve günlerde ucuzluk kampanyası ile tüketiciyi mağdur etti.
Uluslar arası itibarı olan bir firmaya yakışmadı.
1- Microsoft''a Almanya''da 2,5 milyon gurbetçimize iş sahibi olmalarını kolaylaştırmak için Türkçe bilişim eğitimi verdiği için aferin.
2-GittiGidiyor.com''un yöneticilerinden oluşan müzik grubu''na kriz döneminde çalışanların motivasyonunun artırmak için 170 çalışanına müzik ziyafeti verdiği için aferin.
3-Coca-Cola, Starbucks, Colgate, McDonalds ve Maybelline gibi 100 kadar ürünü İsrail''i boykot için menüden çıkaran 2 bin 600 Malezyalı lokantacıya aferin.
