Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2011 yılında Sanayi Strateji Belgesi"ni uygulamaya başladı.

Son iki yıldır uygulamaya başlanan strateji belgeleri, gelecekteki kritik süreci en iyi şekilde yönetmenin formüllerini içeriyor.

Bakanlık, makine, otomotiv, kimya, demir-çelik ve seramik stratejilerinden sonra dün de elektrik-elektronik stratejisini kamuoyuyla paylaştı.

Türkiye"nin hedefi, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak.

2023 yılında küresel çapta en az 10 marka oluşturulacak.

500 milyar dolar ihracat yapılacak.

Bunlar daha önce hükümet tarafından konulan hedefler.

Bu 10 markanın 2-3 tanesi elektrik-elektronik sektöründen çıkarılacak.

Günümüzdeki teknolojik yenilikler, büyük oranda elektronik ve yazılım sektöründeki gelişmelere dayanıyor.

Bütün elektronik aletler bu yüzden değişti.

Oturduğun yerden her türlü kamu hizmeti veya banka hizmeti alabiliyorsun.

Bakan Ergün sektörün önemini anlatmak için insan vücudunu örnek veriyor;

Elektronik sistem bir sinir sistemi gibi.

O sinir sistemi parmakları oynatıyor.

Onun arkasında beyin, onun da arkasında yazılım yani akıl var.

Yazılım sektörü aslında insanın aklıdır.

Bütün bunların olabilmesi için de elektriğe ihtiyaç var.

O da ruhtur.

2015 sonuna kadar uygulanacak Türkiye Elektrik Elektronik Sektörü Strateji Belgesi dün kamuoyuna açıklandı.

İstanbul"da düzenlenen toplantının ardından da Bakan Ergün raporun ayrıntılarını bir grup ekonomi yazarıyla paylaştı.

Bakanlık enerji tüketiminde tasarrufa ve verime odaklanmış, herkesi de bu odağa yönlendirmek istiyor.

Bunun için strateji belirlemiş.

Stratejinin ana hedefi, Türkiye"yi Ar-Ge ve üretim üssü haline getirmek.

2016 yılına kadar uygulanacak stratejideki temel amaç, ana ürün ve temel bileşenlerin Türkiye"de tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesi.

Yenileme gereken unsurlar olduğunda mekanizma çalışacak ve gereken yenilikleri yapacak.

Strateji belgesine göre bu çerçevede şunlar yapılacak;

TÜBİTAK bünyesinde sağlanan Ar-Ge destekleri artırılacak.

Prosedürler kolaylaştırılacak.

Yazılım sektörünün rekabet gücünü artırmak için Bilişim Vadisi faaliyete geçirilecek.

Düşük enerji üreten ürünlerin kullanımı özendirilecek.

Birinci hedef, her sektörde olduğu gibi hukuki ve idari engeller kaldırmak.

Bunun anlamı şu; Stratejik hedeflere doğru ilerledikçe yatırımların önüne çıkan bürokratik engelleri tespit ederek teker teker kaldırmak.

Bakan Ergün"ün ifadesiyle "Öyle hukuki, idari düzenlemeler var ki kimsenin ilerlemesi mümkün değil".

İkinci hedef; Ar-Ge, inovasyon ve markalaşma becerisini geliştirmek.

FATİH projesi bu kapsamda değerlendirilecek.

Bu projeye sadece eğitimin içeriğini değiştiren bir proje değil, sektörü derinden etkileyecek olan bir proje olarak bakılıyor.

Üçüncü hedef; Altyapıyı ve İnsan Kaynaklarını Geliştirmek.

Bu başlık altında; OSB"lerde ve sanayide kesintisiz enerji için altyapı tamamlanacak.

Orta kademe nitelikli eleman eksikliği için ulusal meslek standartları ve eğitim programları devreye alınacak.

Kümeleşmenin olduğu yörelerde, mesleki ve teknik öğretim veren okullar açılacak.

Dördüncü hedef; Pazarlama, Dış Ticaret ve Finansal Araçları Geliştirmek.

Bu başlık altında, KOBİ"lerin kredi finansman imkanları geliştirilecek.

İhracatı kolaylaştıracak ve teşvik edecek önlemler alınacak.

ABD ve Avrupa ile İslam ülkeleri dediğimiz Ortadoğu ülkelerinin ekonomik ve siyasal sisteminin değişim sancıları çektiği bir dönemde, Türkiye de ekonomik ve siyasal anlamda önemli bir kavşak noktasında bulunuyor.

Sanayi Bakanı da ülke olarak hem ekonomide hem de demokraside bir sıçrama yapma zamanının geldiğini düşünüyor.

Özgürlükler ve ekonomik alanda ya sıçrama yaparak dünyada söz sahibi ülkeler arasına girecek ya da orta gelir tuzağına yakalanmış bir ülke olarak yerinde sayacak.