|
Evet, ne alaka?

Mevsim dönüyordu. Gece uzarken gündüz büzüşüyordu. Ama toplayınca çocuk saatleri, yine de bir günü sadece yirmi dört saat buluyordu.



Mühendis başını kaldırıp ağaran ufka bakıyor, ağrıyan boynunu ovuştururken fizibilite raporunu bitirmeye çalışıyordu.



Musul'a doğru süzülen kuş uçuyor, uçuyor, uçuyordu sadece. Yavaşça laciverte dönen bulutların arasında keyfi yerindeydi, ah o bomba aniden patlamayaydı…



Amerikan askerlerinin sayısı artarken Şii milislerin pozisyonlarının çok da netleşmediği toprakların hafif yukarısında küçük Türk birliğine biraz daha yaklaşıyordu sınırda biriken yeni personel ki Peşmergelerle yeni eğitilen askerler yanyana talim yaparken seslerini duyacak Telafer Türkmenlerinin akşam yemeğinde çeşit çeşit çorbanın kokusu günlerdir aç kalmış birkaç kedinin iştahını kabartıyor buna mukabil Beyaz Saray'la Pentagon arasındaki çelişkinin Londra ve Tel Aviv ve Berlin arasında da bulunup bulunmadığını anlamaya çalışan stratejist Boğazlar'dan geçen Rus savaş uçaklarıyla Suriye'ye yerleştirilen S-300'ler arasında korelasyon kurmanın akşam yiyeceği mantıyla bir ilgisi olup olmadığını düşünmeyi akıl edemeden haritalara bakmaktan sıkıldığında artık tek başına abdest alamayan Halepli ihtiyar torununu çağırırken Katar'da yatsı sonrası hararetle tartışılan konuların istatistiğini tutacak olanların dikkati Trump-Clinton mücadelesinin nefes nefese geçen seçim yarışıyla dağılıp dumanlı bir buluta çoktan karışmaya başladığında köşe yazarları akademisyenler diplomatlar eski anlaşmaları pdf dosyalarda didik didik eder ve DEAŞ üyeleri güçlerini iki kanada ayırarak yaklaşan fırtınaya karşı taktik bir pozisyon almayı tartışırken emekli paralı askerler uydu telefonlarından gizlice evlerini arıyor ve 80 model tankın üzerinde ilerlediği kumdan sebep değil yağsız paletlerinden çıkan gıcırtının seslerini yirmi bin feetten kaydeden insansız hava aracını onun yirmi bin feet üzerinde gezinen savaş uçağı görmezden geliyor onu da diğerlerini de daha yukarıdaki gözlem uçağı saniye saniye dijital olarak kaydederken atmosferin üzerinde tam bu noktaya sabitlenmiş onca uyduyla beraber Çin uydusu da bütün bu bilgileri Pekin'e bildirdiğinde borsada savunma sanayi şirketlerinin hisseleri yükseliyordu ama paletlerin arasından bir hamlede kaçabilen çekirgeyi fark etmeyen bunca süpersonik cihaz gıda fiyatlarındaki artışa alternatif oluşturma imkânını kaybediyordu o dikkatsizlikle ama faizlerin biraz daha artması için bunu bile kullanışlı hale getiren ekonomist hince gülümsemekten kendini alamadı.



Gün geceye doğru biraz kıvrıldı. Çok vardı yaza. Yeniden özellikle ikindinin esnemesine, gün ışığının çatır çatır kollarını daha daha açmasına.



Şimdi güzdü.



Şimdi içe doğru bükülen günün zamanı… yayılmasını sürdüren akşamın grisi, gecenin karasıydı.



Çocuk elinde başıboş kalem düştü düşecek kitabından çoktan başka alemlere dalmış kilimin desenlerine bakıyordu bilinçsizce artık okula gelmeyen arkadaşlarını düşünerek.



Yeryüzünün sabah olan diğer ucunda mühendis kendine bir kahve daha koydu. Kafeini yüksek kahveden bir kaşık daha fazla koydu. Elini masanın üzerine koydu. Bir kadın kendi yastığından onun boş kalmış yastığına uykusunda başını koydu.



Kuş korku içinde sığındığı oyukta kafasını istemsiz bir sağa bir sola çeviriyordu durmadan.



Durmadan yeni sesler patlıyordu.



Kuş korkudan gözlerini durduramıyordu.



Mühendis çizimi bitirdi.



Projeyi yolladı patronlarına.



Başını yastığa koyup derin uzun bir uykuya dalmak üzereyken çocuk ihtiyar kadın ölü asker görüntüleriyle sıçradı.



Hava aydınlanmıştı.



Açık camdan giren hafif serin hava tatlı küçük rüzgarlarla odasını temizlerken tülü kırpıştırıyordu sessizce.



“Yorgunluktan” herhalde dedi.



“Yoksa ne alâka?” diye düşünürken uyuya kaldı bile.



Bir çekirge ve bir kuş ve bir çocuğun hayalleriyle bir ihtiyarın abdesti bereketli topraklardan vazgeçmiş, kendilerini çöllere doğru atacak dermanı arıyordu.



Önlerinde tanımsız seslerden yükselen korkunç duvarlar… can havliyle koşuyorlardı.


#Musul
#Amerikan askerleri
#Peşmergeler
8 yıl önce
Evet, ne alaka?
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!
Tarihin sonu ve ABD üniversiteleri