|
Yargı ‘bizden’ olmasın adil olsun
Kışkırtıcı bir cümle. Sanki yargı '
bizden
' olunca, tanım gereği adil olamayacakmış gibi.

Halbuki maksat bu değil. Maksat, yargının veya yargı mensubunun '
adil
' olmasının önceliğini vurgulamak.

Adilse, bizden olsun, kimden olursa olsun.

Yargının veya yargıcın '
bizden
' olma vasfı 'adil' olma vasfının önüne geçerse, ülkemizin kalitesi düşer.

Hepimiz tüketiciyiz. 'Kalite' hakkında fikrimiz vardır.

Kilimin iyisini isteriz, telefonun, buzdolabının, gözlüğün, domatesin ve peynirin iyisini. Arabanın, kitabın iyisini.

Bütün bu emtianın iyisiyle kötüsü arasında fark vardır ve bu farkı, karşıdan bakınca anlamasan bile, kullandığın zaman, anlarsın.

Domatesi ısırdığın zaman bilirsin lezzetini.

Arabayı, binip biraz sürdüğün zaman bilirsin.

Niye iyisini istersin arabanın?

Güvenlik için. Fren yapınca fazla sürüklenmeden dursun. Bir yere çarparsa kağıt gibi buruşmasın, virajda savrulmasın.

Biraz da konfor için. Kliması olsun, üşümeyeyim, sıcaklamayayım, hoparlörü, teybi radyosu, koltukları güzel olsun.

Tabii ki, domatesin iyisini kötüsünü arayan, ülkenin de iyisini kötüsünü arar.

Dünya piyasalarındaki 'para' dahi gideceği ülkenin kalitelisini arar.

Nedir ülkenin kalitesi?

Mesela, yollarının intizamı, temizliği.

Mimarisi. Binalar tesadüfi bir düzenle, şehirdeki insanların huzuru, estetik zevki hiç dikkate alınmadan, eciş bücüş veya çirkinlik anıtları şeklinde mi yapılmış? Yoksa bir zevkin eseri mi?

Eğitim, kaliteli mi? Ülkenin üniversiteleri, dünya sıralamalarında
kaç yüzüncü
sırada?

Hocaları, uleması, '
kitabın ortasından
'mı konuşuyor, '
ümera
'nın, 'ağniya'nın keyfine göre mi?

Gazeteleri, televizyonları yalancı mı doğrucu mu?

Stadyumlarında ne kadar kavga çıkıyor, ne kadar küfür ediliyor, ya da edilmiyor?

Polisi, işkence ediyor mu? Askeri, darbe yapıyor mu?

İşadamı, rüşvet veriyor mu?

Bürokratı, siyasetçisi, rüşvet alıyor mu?

Yöneticileri yolsuzluk yapıyor mu?

'
Bizden
' olanlar, ticarette, iş aleminde, ticaretin kaidelerini ihlal edecek ölçüde '
pozitif ayrımcılık
' görüyor mu?

'Bizden' olmayanlar, '
negatif ayrımcılık
'a maruz kalıyor mu?

Şairleri, hikayecileri, romancıları, ressamları nasıl; sineması, tiyatrosu hangi seviyede?

Tabii ki: yargısı nasıl?

Bakın, buraya kadar saydıklarımın hepsi önemlidir. Fakat, 'yargı' hepsinden önemlidir.

Bizde yargı, benim hatırladığım hiç bir dönemde, adaleti 'tatminkar' bir 'kalite'de dağıtmadı.

Hukuk fakültelerinde hukuk öğretmiyorlar mı? Neden, çok az rastlıyoruz, 'hakkaniyet' kavramıyla haşır neşir olan hukukçulara?

İstiklal mahkemelerinin, Kel Alilerin, Kılıç Alilerin hatırası sevimsizdir.

(
Şükür ki Allahu Teala 'biz'e de, 'başkası'na da el-Adil'dir
.)

27 Mayıs hakeza. 12 Eylül yargıçlarını da al, vur Yassıada yargıçlarına.

Moğultay? Adam tarihe geçti.

Ya Seyfi Oktay? '
Bağımsız yargı Seyfi'ye bağlı
' manşetini, merak eden
Yeni Şafak
arşivlerinde bulabilir.

28 Şubat? Allah ıslah etsin! Brifing aldılar. Brifing almakla rüşvet almak arasında ne fark var?

Ve bir de paralel, hafazanallah!

'
Allah rızası
' ambalajının içinde '
adalet'
e filen tecavüz etmişler.

Bu ahlak, bugünü ve istikbali zehirliyor.

Şimdi, Davutoğlu Hükümeti güvenoyunu aldı. Hükümet programında esaslı reform paketleri var.

Şeffaflık, harika bir şey. Eğer başarılabilirse, büyük hizmet olur.

Yargıda, herkes için, her birey, grup, cemaat, din, mezhep, etnik grup, siyasi fikir, ne kadar çeşit varsa, hepsi için adaleti teminat altına alacak bir düzen.

Benim için, ya da 'bizim' için değil bütün yurttaşlar için, hatta bu ülkeye yolu düşmüş insan, sermaye, hepsi için adaleti tesis edecek temiz bir yargı sistemi...

Değiştirilmesi zor olsun. Olur a, başka bir iktidar geldiğinde salt çoğunlukla falan değiştiremesinler.

Bakın, bir bebek,
Aylan Kürdi
, bütün nutuklardan, bütün yazışmalardan, bütün görüşmelerden daha şiddetli bir tesir icra etti, Avrupa'nın vicdanında.

Bir bebeğin hepimizi kahredici bir acıyla sarsan fotoğrafları, Avrupa'nın soğuk ve suratsız duvarlarını yıktı.

Brüksel'den gelen haberler iyi. Yeni fasıllar açılabilir. Belki, kendi irademizle ıslah edemediğimiz yargı düzeni, -bu ayıp da bize yeter- AB vesilesiyle düzelir.

Frantz Fanon
'da okumuştum.
Cezayir Bağımsızlık Savaşı
'nı anlatırken, bazı halleri izah için diyordu ki: '
Sömürge, sömürgeciyi taklit ediyor.'

Lütfen, 'reforme edilen yargı' eski yargıyı taklit etmesin. Cüzdanlar veya gelen geçen iktidarlar, yargıyı güdemesin.

Yargı, '
Seyfi'
ye değil, '
adalet
'e sadık olsun.

Adaletin kalitesi düzelirse, her şey düzelir.
#yargı
#adalet
#negatif ayrımcılık
#grup
#cemaat
#din
#mezhep
8 yıl önce
Yargı ‘bizden’ olmasın adil olsun
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!