Takıların hikayesi M.Ö. 3000'lere kadar uzanıyor.Eski çağlardan beri takılar ve değerli mücevherler gücün, ihtişamın nişanesi olarak kabul gedilir. Günümüzde ise özellikle kadınların en büyük tutkusu. Ekonominin ve modanın etkisiyle gün geçtikçe farklı takılar ve taşlar ön plana çıkıyor. Günümüzde ise değerli ve yarı değerli mücevherler büyük ilgi görüyor. Bu merakın neticesinde sektörün öncüleri tarafından her yıl mücevher fuarları düzenleniyor. Geçtiğimiz hafta 40.'sı düzenlenen Uluslararası "Istanbul Jewelry Show" mücevher sektörünün devlerini ağırladı ve birbirinden değerli takıları görücüye çıkardı. Fuarda ön plana çıkan tasarımlardan biri Mücevher Danışmanı Aylin Gözen FD Diamond için 5 milyon TL değerinde tasarladığı aynaydı. Elmas Yüksek konseyi mücevher danışmanı, dünya pırlanta konseyinin tek Türk kadın üyesi olan Aylin Gözen'den bu yılın pırlanta trendlerini öğrendik ve değerli taşlar hakkında bilgi aldık.
Firmaların ve özellikle de kadınların ilgiyle takip ettiği mücevher modasına tasarımcılardan daha ziyade sektör yön veriyor. Biri Hong Kong diğeri İtalya'da düzenlenen iki önemli fuar dünyadaki o yılın takı trendlerini belirliyor. Modayı etkileyen unsurların iki şekilde incelendiğini söyleyen Aylin Gözen “Mega trendler, uzun süreli devam eden hiç yok olmayan trendlerdir. Bunlarda dünyadaki ekonomik ve sosyal şartlar etkili oluyor. Bunun dışında bir de mikro trendler var. Bunları da günlük ve haftalık olaylar belirliyor. Mesela Oscar törenleri ve Emmy ödüllerinde sanatçıların kullandıkları takılar; Angelina Jolie'nin zümrüt küpesi ile Muhteşem Yüzyıl'daki yüzüklerin bir dönem moda olması gibi.”
Son yıllarda altından daha ziyade pırlantanın alıcı bulmasının en önemli sebebi zevklerin ve alışkanlıkların değişmesi. Artık hanımlar daha büyük aksesuarlar yerine zarif ve ışıltılı tasarımlar tercih ediyor. İlgilerimizi her ne kadar moda akımları belirlese de bir taraftan da tarihimizde önemli ölçüde mücevher kültürü olduğunu belirten Aylin Özen “Bu kültürle beraber tarihsel takılara dönüş var. Avrupa'da Rönesans tarzı öne çıkarken bizde de Osmanlı tarzı ön plana çıkıyor. Her bölgeyi kendi kültürüne göre etkiliyor” diyor. Fakat bu ilgi bölgelere göre de değişkenlik gösteriyor. Büyük şehirlerde daha çok pırlanta tercih edilirken doğuya gidildikçe altın hala daha revaçta. Pırlantayı sadece hanımlar kullanmıyor az da olsa kullanan erkek zenginlerimiz var. Erkekler kadınlardan farklı olarak daha çok siyah pırlantayı tercih ediyor. Tek pırlanta küpe, modern bileklikler, kol düğmesi, kravat iğnesi erkeklerin en çok tercih ettikleri aksesuarların başında geliyor.
Pırlanta sadece takı değil aynı zamanda yatırım aracı olarak da kullanılıyor. Onun da tıpkı altında olduğu gibi kendi ait borsası var ve borsayı madenlere yakın veya uzak olmanız belirliyor. Eğer madenlere yakın ülkelerden alışveriş yapıyorsanız daha ekonomik fiyatlar ödemeniz mümkün. Dünya pırlanta konseyinin üyesi olan Aylin Gözen, borsanın dışında pırlantanın fiyatını etkileyen dört kriter olduğunu ve tüketicinin dikkat etmesi gerekenleri şöyle sıralıyor; “Pırlantanın 4 C'si vardır. Kat, Karat, temizlik, renk. Pırlantanın kesimi ne kadar düzgünse parlaklığı ve değeri artar. Pırlatanın beyazdan sarıya doğru giden renkleri vardır. Ne kadar beyazsa fiyatı o kadar artar. Pırlantanın içinde doğada oluşurken minaraller giriyor. Bunlar ne kadar az olursa değeri artıyor. Karatı pırlantanın büyüklüğü sananlar var. Karat pırlantanın büyüklüğü değil, ağırlığıdır. Aynı karattaki pırlantalardan biri daha büyük biri daha küçük olabilir. Ağırlığı fazla olan daha değerlidir”. Ülkemizdeki kuyumcuların çoğunun pırlantayı yeterince bilmediğini söyleyen Özen, müşterilerin yanlış bilgilendirildiğini belirtiyor. Aldığınız pırlantanın değerinden emin olmak istiyorsanız, aldığınız firmadan uluslararası laboratuvar sertifikası talep etmeniz gerekiyor. Bu sertifika aldığınız her ürünün uluslararası değerini koruduğu anlamına geliyor. Böylelikle takılarınızı aynı zamanda yatırım aracı olarak da kullanabiliyorsunuz.
Özellikle son yıllarda yeme içme, tekstil, mobilya, ev tasarımlarında hayatımıza giren doğaya dönüş formlar takı tasarımında da kendini gösteriyor. Bu sebeple mücevher tasarımlarında bu yıl kelebek, çiçek, böcek, kuş, tüy gibi doğa figürlerinde artış var. Doğa modasına bağlı olarak renkli taş kullanımı geçmişe oranla daha çok arttığını belirten Aylin Özen, önümüzdeki yılın modasını ise şimdiden haber veriyor “Önümüzdeki sene minik pırlantalar ve renkli taşlar olacak. Çünkü ekonomideki gelgitler insanları daha çabuk değiştireceği küçük parçalara yöneltti”. Pırlanta güzel, değerli ancak alım gücü zor bir taş olduğundan renkli taşların kullanımı geçen yıllara oranla artış göstermiş. Böylelikle pırlantaya göre daha ekonomik fiyatlarla, gösterişli ve farklı tasarımlara ulaşabiliyorsunuz.
Altın kategorisinde yarışan geçen yılın birincisi bu yıl Türkiye ilk defa Hong Kong'ta onur ödülüne layık görülen “Defne” kolye tasarım ödülü Hülya Mert'e verildi. Ürün mitolojide Apollon ile Defne'nin aşkını anlatıyor. Bu yıl ilk defa fuarda teşhir edilen kolyenin yapımında, altın, gümüş, beyaz, kahverengi pırlanta kullanıldı. Yeşil renkli taşlardan oluşuyor. Yapımı yaklaşık iki ay sürdü.
