Türkiye'de ekonomi bürokratlarının cari açık konusundaki iyimserliğine rağmen uluslararası kredi kuruluşları artan cari açıktan kaygı duyuyorlar. Türkiye'yi 24 Temmuz 2000 tarihinde izlemeye alan kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody's, Türkiye'nin kredi notunun artırılmasında, uygulanan ekonomik reformun arkasındaki siyasi ve halk desteği, dış borç ödeme kapasitesi ve döviz kuru çıpasından başarılı çıkış gibi unsurların belirleyici olacağını bildirdi.

Moody's'in analizinde Türkiye'nin kredi notunda kısa bir dönem içerisinde bir artış olabileceği vurgulandı. Enflasyonda ve faiz oranlarındaki düşüşü kalıcı kılabilmek için mali uyum, yapısal reformlar ve özelleştirmenin gerçekleştirilmesi gerektiğinin belirtildiği analizde, "Cari işlemler açığının büyümesi ve dış borçlanma eğiliminin artması, kamu maliyesinin dış ve iç şoklara karşı hassasiyetinin devam etmesi kaygı noktalarını oluşturmaktadır" denildi.

Enflasyon hedefi yakalanmaz

Analizde, faiz oranlarının düşmesi paralelinde, enflasyonun da düşüş trendi içine girdiği belirtilerek, yine de tüketici fiyatları endeksinde (TÜFE) yüzde 20'lik yılsonu enflasyonu hedefinin yakalanmasının güç olduğu ifade edildi. Moody's'in en son yaptığı analizde, Türkiye'nin AB'ye adaylık sürecinin, Türkiye'nin reformlarını sürdürmesi için itici güç olacağı ifade edildi. Moody's, geçen yıl ekonominin görünümünü "durağandan" "olumluya" çevirmişti.