YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Ağca'ya para verecek yerde...

İtalya'dan Türkiye'ye nakl-i mekân etmiş olan Mehmet Ali Ağca, mülâkat yapmak üzere başvuran medya kuruluşlarından ücret talep ediyormuş. Mülâkatın bedelini, televizyonlar için 25, gazeteler için de 20 bin dolar olarak belirlemiş... Medya kuruluşlarına "Şimdi olmaz" cevabını veren adalet bakanlığına, "Ben neyle geçineceğim?" diye ateş püskürüyormuş Ağca...

Gerçi bu haberi veren gazetede biri yerli diğeri yabancı iki medya kuruluşunun adı da yer alıyor, ama Vatikan serüvenini izleyen aklı başında hiçbir gazetecinin, gülünç olmayı göze almaksızın, Ağca ile mülâkat yapmak isteyeceğini düşünmüyorum...

Bugüne kadar onunla görüşenlere söylediklerine bakılırsa görülecektir: Vatikan'da, St. Peter Meydanı'nda Papa'ya yönelttiği silâhından üç kurşun çıkan M. Ali Ağca, bu suikast girişimini kendisinin yaptığını biliyor elbet, ancak onun dışında bildiği hiçbir şey yok... Kendisini St. Peter Meydanı'na kimin yönlendirdiğini, o üç kurşunu kim adına sıktığını ben ondan daha iyi biliyorum...

Bugüne kadar ortaya atılan senaryoların hemen hepsinin ya yanıltma amaçlı kasti yalanlar, ya da aptalca şeyler olduğu görünür hal aldıktan sonra neyi merak edeceksiniz ki? Bir ara bizde de cilt cilt kitaplar yazılmasına sebep olan 'Bulgarian connection' hikâyesinin, bir 'CIA şaşırtmacası' olduğu bugün biliniyor.. Papa'ya suikast girişimi, "Papa-Ağca-Mafya" türü kitaplarda anlatılan ilişkilerin ürünü olsaydı, 1990 sonrasında Demir Perde çökünce ortalığa saçılan Sovyet ve Bulgar gizli belgelerinde izleri mutlaka bulunurdu.

Mafyatik ilişkilerin Papa suikastında çok dolaylı bir yeri olabilir elbette, ancak M. Ali Ağca'yı Abdi İpekçi'nin kâtili olarak düştüğü askeri cezaevinden kaçırıp değişik ülkelerde dolaştıran yine güçlü ama daha başka bir odak... Polonyalı Papa'yı temsil ettiği düşünceler yüzünden hedef seçen, ancak öldürüldüğünde izler kendisine ulaşmasın diye tetikçiyi başkalarından 'kiralamayı' uygun bulan bir ilişkiler ağı söz konusuydu...

Konuyu bu biçimiyle ilk ele alan ben değilim; Milliyet'ten Yasemin Çongar, Tad Szulc'un "To kill the Pope" (Papa'yı öldürmek) adlı romanını bir kaç ay önce tanıttı. Ben romanı yeni okudum. ABD'nin kıdemli gazetecilerinden Szulc, Papa 2. John Paul'ün hayat hikâyesini de kaleme almıştı. Biyografisini yazdığı dinadamının başından geçen suikastı, bu kez, bir roman uslübu içerisinde anlatmış...

Romanlarda anlatılanları gerçek sanan saflardan değilim elbette; edebiyat eserleri bildiğimiz gerçeği değil yazarın zihninde canlandırdığı gerçeği anlatırlar... Ancak, Szulc, romanını okuyanları sonunda uyarıyor: "Okuduğunuz bu kitap bir roman. Ancak, gerçek olaylara, bulgulara ve kişilere dayanıyor... 13 Mayıs 1981 günü Papa John Paul'e suikast girişimi sonrası Vatikan'ın ricası üzerine başlatılan gizli komplo soruşturmasının bulgularını yansıtıyor. Soruşturma, İtalyan hükümeti ile uluslararası istihbarat ve güvenlik güçlerinin, karmaşık sebeplerle, konuyu daha fazla kurcalamama kararı almalarından sonra başlatıldı."

Szulc, "Neden olayı soruşturma raporunda olduğu gibi düz anlatımla aktarmadın?" sorusuna cevap olarak, "Gizli kalmak üzere girişilen bir soruşturmaydı, Papa'nın biyografisi üzerinde çalışırken bulguları ele geçirdim, ama kaynaklarıma zarar vermemek için olanı roman biçimine soktum" diyor... Vatikan'ın sadece düz bir tetikçi olduğu ortaya çıkan Ağca'yı ölünceye kadar cezaevinde tutmaktan vazgeçip affı gündeme getirmesini de soruşturmaya bağlıyor Szulc...

Malatyalı Ağca'yı Roma'daki St. Peter Meydanı'na götüren serüven aslında basit ve Vatikan içi güç kavgasına dayanıyor... Romanda Başpiskopos Leduc adı verilen bir Fransız rahip ve müritleri, Papa'nın bazı temel görüşlerini beğenmiyor ve onun Vatikan'da kalmasının Katolik inançlarını soysuzlaştıracağını düşünüyorlar. Yoldan çıkmış papa için buldukları çareyi tahmin edebilirsiniz: Vücudunu ortadan kaldırmak... Ancak, suikastın kendilerine kadar izlenmesini istemedikleri için patika yola sapıyorlar... Yazarın deyimleriyle, 'Köktendinci Katolikler', Fransa'nın güneyinde yaşayan 'köktendinci Müslüman' bir grupla temas kurup 'din düşmanı' birini ortadan kaldırmak üzere bir 'ödünç tetikçi' aradıklarını söylüyorlar... Dönem 1980 öncesidir, unutmayalım... Ağca, üyesi olduğu örgütün sağa sola ödünç verilebilen tetikçisidir yalnızca...

Romandaki bir çok karakter gerçek hayattan alınma. Papa'ya karşı suikast yapılacağını öğrenip Vatikan'a bildiren Fransız istihbarat örgütü şefi Alexandre de Marenches, gerçekte de bunu yapmış ve sonra karanlık bir biçimde hayatını kaybetmiş... Vatikan adına olayı soruşturan, eski CIA ajanı Cizvit rahip (romandaki adıyla Timothy Savage), bir ara Ankara İlâhiyat'ta dersler veren, Vatikan'ın Dinlerarası Diyalog Konseyi eski başkanı Amerikalı Cizvit rahip Thomas Michel'i andırıyorsa da, Szulc, bu benzerliğe "Tamamen tesadüfi" demekte... Papa'nın öldürülme emrini veren Başpiskopos Leduc karakteri de, Vatikan'la ciddi ihtilâfları olan 90 küsur yaşında ölmüş 'Abbé Pierre' miydi acaba?

Medya kuruluşları Ağca'nın peşinde koşacak yerde, Washington'da yaşayan Tad Szulc ile görüşseler, eminim, daha ilginç bilgilere ulaşırlar...

"Papa'ya suikast düzenleyen Ağca" dosyası rafa kaldırılabilir...


22 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Taha KIVANÇ

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...