YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Kuşlar ve gergedanlar

Yahudi kökenli Dr. J. Robert Oppenheimer ünlü bir teorik fizikçi... 1904 yılında NewYork'ta doğmuş... 1925'de Harward'ı bitirmiş, sonra çalışmalarını Cambridge'de sürdürmüş... Berkeley Üniversitesi ile Kaliforiya Teknik Enstitüsü'nde hocalık yapmış... Hiroşima'ya atılan atom bombasını hazırlayan Los Alamos merkezinin yöneticiliğine getirildiği tarih 1943... Yani o meş'ûm facianın başsorumlularından... Bu nedenle Atom Bombasının Babası olarak tanınıyor... 1967 yılında öldüğünde hakkındaki tartışmalar hâlâ sürüyordu.

Hiroşima faciası bu bilimadamının üzerinde öyle büyük bir etki meydana getirir ki II. Dünya Savaşı'ndan sonra yapımına başlanan hidrojen bombası projesinde -vicdanî gerekçelerle- rol almak istemez... Oysa tam da bu sırada Sovyetler atom bombasını patlatmak sûretiyle güçleri dengelemiştir... ABD bu dengeyi kendi lehine bozmak için bütün imkânlarını seferber eder... Ancak Oppenheimer görev kabul etmediği gibi, yetkililere yardımcı olmaktan da kaçınır... Silahsızlanma stratejilerinin yürürlüğe girmesi ve projenin ertelenmesi gerektiğini savunmaktadır. Buna rağmen birkaç yıllık gecikmeyle de olsa yeni proje, Oppenheimer'ın arkadaşı bir bilimadamının çabaları sonucunda başarıya ulaşır.

Amerika, Mc Carty'nin 'cadı avı' şekline dönüşen o ünlü devlet terörünün etkileri altındadır; öyle ki her taşın altından bir komünist (!) çıkarılmaktadır. İşte tam da bu nazik dönemde Oppenheimer komünistlikle ve Sovyet casusluğuyla suçlanır... Bir mahkeme kurulmuş ve kendisi millî bir dâvâyı baltalamak, memleketin menfaatlerine aykırı davranıp hidrojen bombasının yapımını geciktirmek iddiasıyla sorgulanmaya başlamıştır. Çeşitli bilimadamlarının, askerî yetkililerin, istihbarat görevlilerinin, Los Alamos personelinin tanık olarak dinlendiği duruşmalar basına da yansır ve kamuoyunun büyük ilgisini çeker.

Mahkeme safahatı, daha sonraları Heinar Kipphardt tarafından "In der Sache J Robert Oppenheimer" adıyla iki bölümlük belgesel tiyatro oyunu halinde kaleme alınmıştır. Bu eser Türkçe'ye de çevrilerek "Oppenheimer Olayı" adıyla 1966'da Ankara'da yayımlandığı gibi, aynı yıl İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda Beklan Algan tarafından sahneye konmuş, Oppenheimer'ı ise Erol Keskin oynamıştır. (Oppenheimer'ın "Bilim ve Sağduyu" adlı eserinin Onur Öymen tarafından çevrilerek Türkçe'de yayımlanışının 1965 Eylülüne rastgeldiğine dikkat edilmelidir.)

Olay tek kelimeyle trajiktir... Bilimadamlarının dünyasıyla askerlerin dünyası karşı karşıya gelmiş, askerlerin amaçlarına hizmet etmek istemeyen bir bilim adamı memleketin âli menfaatleriyle vicdanı arasında sıkışıp kalmıştır. Atom bombasının sonuçlarını bizzat görmüş, incelemiş ve dehşete düşmüş bir fizikçiden bu bombanın çok daha etkilisini yapması istenmekte, isteksizlik gösterdiği için de vatana ihanetle suçlanmaktadır.

Bu mücadeleyi kuşlarla gergedanların top oynamasına benzeten nefis bir diyalog vardır Kipphardt'ın oyununda...

Sizlere, bu kısa diyaloğu dikkatle okumanızı öneririm:

LANDSDALE - Bilginler, güvenlik memurlarını ya son derece ahmak ya da son derece kurnaz görürler; ama asla ehil bulmazlar!

EVANS - Yaa! Bunu nasıl açıklarsınız?

LANDSDALE - Bilimin ruhu ile askerî güvenlik ihtiyaçlarının bağdaşmaması, kuşlarla gergedanların top oynamasına benzer. İki taraf da birbirini tahammül edilmez bulur.... İki taraf da haklıdır!

EVANS - Gergedanlar kimler?

LANDSDALE - Gayet iyi hayvanlardır. (s. 87-88)

Üniversitelerle YÖK arasındaki çatışmayı veya ülkemizde câri olan din-siyaset ilişkilerini ya da hiç değilse siyasi merkez'e yönelik medyatik itirazları tanımlamak amacıyla acaba bu "benzetme"den yararlanılabilir mi?

Başka bir deyişle, böyle bir benzetmeyi haklı çıkaracak sahici bir kavgadan sözedilebilir mi bu ülkede?

Sanmıyorum.

Çünkü sahalarımızda "karşı taraf" addedilebilecek mahiyette "kuşlar" hiç olmadı!


14 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Dücane Cündioğlu

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...