Dünyaca ünlü New York Times'ta, Douglas Frantz imzasıyla önceki gün yayınlanan bir yazıda, Kasırga Operasyonu ile başlayıp 'andıç'a kadar uzanan bir dizi olay ele alınarak, Türkiye'nin ipliği adeta pazara çıkarıldı. Avrupa Birliği kapısındaki Türkiye'de İçişleri Bakanı Saadettin Tantan'ın yolsuzluklara karşı büyük bir savaş başlattığı ifade edilen yazıda, FP İstanbul Milletvekili Nazlı Ilıcak'ın ortaya çıkardığı Andıç eylem programına da geniş yer verildi. Ilıcak'ın ortaya çıkardığı ve Genelkurmay Başkanlığı'nın da 'itiraf' ettiği 'andıç' programı ile bazı gazetecilerin, "faaliyetleri ulusal güvenlik perdesi arkasında örtülü kalan Türkiye'nin en güçlü kurumu olan ordunun ağırlığını üzerinde hissettiği" cümlelerinin yer aldığı yazıda, şu ifadelere yer verildi:

'Andıç planını Ilıcak açıkladı'

"Bu ayın başlarında ordu, 1998'de bazı generallerin PKK'ya sempatisi olduğunu düşündükleri bazı politikacıları ve gazetecileri gözden düşürecek bir plan kurduğu itirafında bulundu. Fazilet Partisi Milletvekili Nazlı Ilıcak, ilk olarak ordunun 1998'de gazetecileri yanlış bilgilendirdiğine yönelik planını açıkladı. Bir kopyası New York Times'a ulaşan planın bir paragrafında 6 gazetecinin ismi geçiyor ve amacın 'adı geçen isimlerin güvenilirliğini ve saygınlığını azaltmak ve halk arasında bu kişilere karşı olumsuz etki oluşturmak' olarak belirleniyor. Stratejide, 'TV kanallarını ve bazı köşe yazarlarını bu gazetecilerin PKK tarafından finanse edildiği' yönünde bilgilendirmek yer alıyor. Normal olarak ordu, planın ulusal güvenliği ilgilendirdiğini ve yorum yapmayacağını söylemeliydi ancak bunun yerine nedenini söylemeden plan yaptığını itiraf etti. Planda ismi geçenlerden bazı gazeteciler işini kaybetti ve Sabah gazetesinin köşe yazarı Cengiz Çandar, talimatla uzaklaştırıldı ve orduyu düşman almaması yönünde uyarıldı. 'Patronlarım gelen bilgilerin yanlış olduğunu bildiklerini ancak yine de yayınlamak zorunda olduklarını söylediler' diyen Çandar, 'Orduya direnemeyeceklerini söylediler' diye konuştu. Bu konuda Sabah yazarlarından ve Bilgin'den görüş alma çabaları başarısız oldu. Çandar geçen hafta, planı yapan askeri görevlilerin cezalandırılmasını isteyen bir yazı hazırladı ancak Sabah gazetesi yazıyı yayınlamayı reddetti."

Tantan ve operasyonlar

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın başlattığı operasyonlardan övgüyle sözedilen yazıda, 'sert ifadeli' ve 'eski polis şefi' olarak nitelendirilen Tantan'la 'yeni banka düzenleyicisi' olarak nitelenen Bakan Zekeriye Temizel'in 'hırslı' çalışmaları sonucunda, Türkiye'nin güçlü bir politikacısı olan Süleyman Demirel'in yeğeni Yahya Murat Demirel'in bile tutuklandığı kaydedildi. Frantz yazısında, "AB'ye girmeye uğraşan Türkiye'de, sürdürülen kavganın yıldırıcı olmasına rağmen, iş çevrelerinin rutin ödemelerinden, trafik polislerine ve hatta sevgililerine kadar uzayan mali dalaverelerin tüm türlerini terketmek için uygun zamanın geldiğine inanıyor" denildi. Yazıda, Türk Ekonomik ve Sosyal Çalışmalar Vakfı Başkanı işadamı Can Paker'in, "Ekonomimiz bundan böyle yolsuzlukları finanse etmeyecek ve dünya çapında rekabet gücüne kavuşacaktır" şeklindeki ifadeleri de yer aldı. Yazıda, daha sonra şöyle denildi:

"Bakan Tantan yolsuzluklar yüzünden Türkiye'de fiyatların yüzde 20 yüksek olduğunu, kirli politika ve terör örgütü PKK'nın bu yoldan finanse edildiğini söyledi. Bakan, rüşvet alan bürokratlar ile dürüst olmayan işadamlarına savaş ilan ettiğini vurguladı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel, ülkedeki 36 özel bankadan 10'una kötü yönetim ve suistimalden el atarken, dostluklarla delik deşik edilen bir endüstrinin işini bitirene kadar daha bir çoğuna da el atabilir.